Hizbullah komutanı, yeni silahlarıyla ilgili sırrı ifşa etti

El-Meyadin televizyonunun haberine göre, Lübnan-Filistin sınırında 8 Ekim’de çatışmaların başlamasından bu yana İsrail’de Hizbullah’ın “zırh karşıtı silahlara” sahip olduğuna dair tartışmalar yaşanıyor. 

Bu tartışmalar Hizbullah’ın kabiliyetleri konusunda ciddi bir endişeye yol açtı.

İsrail’in siyasi, askeri ve medya çevreleri, Hizbullah’ın askeri kanadı olan İslami Direniş’in hassas füze hedefleme konusunda yetkin bir varlık olarak ortaya çıktığı Lübnan’daki yeteneklerindeki gelişmelerden derin endişe duyduklarını dile getirdiler.

Tanksavar füzeleri Lübnan’daki İslami Direniş tarafından kullanılan çeşitli özel silahlar arasında bulunuyor ve devam eden yerel çatışmada savaş alanının mevcut dinamiklerinin bu silahların önemini arttırdığı bildiriliyor.

Hizbullah'ın tanksavar birimindeki bir komutan, el-Meyadin televizyonuna verdiği özel röportajda, Lübnan İslami Direnişi'nin uzmanlaşmış birimlere sahip büyük bir grup olduğunu ve her birimin kendi savaş sistemine sahip olduğunu belirtti. 

Bu operasyonda, Hizbullah'ın tanksavar yetenekleri, görevin doğası gereği savaştaki aslan payını aldı; ancak kendi beceri setine sahip olan diğer bölümler savaşa tam olarak katılmadı ve sadece sınırlı bir şekilde katıldı. 

Hizbullah komutanı, ''Tam olarak katılsalardı, İsrail işgali "asla beklemediği şeyleri görecekti." dedi.

Yetkililer, anti-zırh mühimmatlarının bu savaşın yıldızı haline getiren avantajların "esneklik, etkinlik ve basitlik" olduğunu belirtti. 

Esneklik, "tehditlere ve top atışlarına karşı bu savaşta operasyon yapmalarını mümkün kılar"ken, basitlik ise "eğitim ve kullanımın basitliği" ile ilgili.

Hizbullah komutanına göre etkinlik açısından, anti-zırh birimleri, tanklar ve zırhlı personel taşıyıcıları kullanan işgal güçleriyle karşı karşıya gelmek için kullanılıyor; çünkü bu mühimmatlar "tüm düşman hedeflerine karşı etkilidir."

8 Ekim'den bu yana gerçekleştirilen operasyonlara değinen el-Meyadin'in Lübnan meseleleri analisti Abbas Funeyş, gerilimin aşamalı olduğunu söyledi.

İlk iki hafta boyunca, "tüm hedefler açık alanda konumlandırıldı, Direniş tankları, personeli ve karakolları hedef aldı." Bu hedeflerin çoğu anti-zırh silahlarıyla vuruldu, açıklığa kavuşturdu.

Funeyş, daha sonra Hizbullah’ın İsrail topraklarının derinliklerine inip korularda ve yeni kurulan mevzilerde saklanarak işgalcileri takip etmeye başladığını da sözlerine ekledi.

Gelişmeler ve sonuçlar, İsrail askerlerinin saklandığı müstahkem mevkilerden bahsetmek yerine, düzinelerce imha edilen İsrail tankı ve askeri alanla birlikte, zırh karşıtı birimin etkinliğini ortaya koyuyor.

Büyük İsrail yıkımı

El-Meyadin tarafından yapılan bir sayım, Hizbullah’ın anti-zırh mühimmat kullanarak sebep olduğu tüm İsrail kayıplarını ortaya çıkardı. Habere göre bu da 460 güdümlü mühimmatla yapılan saldırıları ve 105 güdümsüz mühimmatla yapılan saldırıları içeriyordu.

Söz konusu saldırılar arasında Hizbullah tarafından henüz açıklanmamış silahlarla gerçekleştirilen 87 saldırı bulunuyor. Bunların 82'sinde güdümlü silahlar kullanırken, geri kalan 5'inde güdümsüz silahlar kullanıldı.

Abbas Funeyş, Hizbullah’ın İsrail rejimi güçleriyle devam eden çatışmasında tüm kartlarını masaya koymak istemediği için gizliliğe bağlı kaldığını vurguladı.

Haberde Hizbullah’ın İsrail rejimi güçlerine karşı kullandığı farklı silahların ayrıntılı listesi verildi:

Güdümlü mühimmatlar

Kornet: 128

Fagot: 95

TOW: 56

Tharallah: 28

Özel sistem (Almas): 23

Malyutka: 23

Kornet (8-10km): 14

Metis: 8

MILAN: 3

Diğer: 82

Güdümsüz mühimmatlar:

SPG-9 geri tepmesiz tüfek: 36

106 geri tepmesiz tüfek: 24

B-10 geri tepmesiz tüfek: 22

82 mm havan topu: 9

RPG-29: 4

RPG-7: 3

57 geri tepmesiz tüfek: 2

Diğer: 5

'İsrail' yenilgiye uğratıldı

Grubun yetenekleri, İsrail işgaline karşı gerçekleştirdiği operasyonların sayısıyla tam anlamıyla sergilendikten sonra, Hizbullah komutanı Direniş'in etkili bir şekilde İsrail güçlerini yenilgiye uğrattığını vurguladı; ancak bu durumun yeni bir şey olmadığını vurguladı.

"Düşmanı bugün yenmedik, onları 1993 yılında Merkava tankını yok ederek yenmiş olduk. Düşmanı sınır bölgesini tamamen hayalet bir kasabaya dönüştürdüğümüzde yenmiştik. Düşmanı, uzmanlarından biri bizim uykusuz geceler geçirdiğimizi söylediğinde yenmiştik; özgürlük savaşçılarımızın girişi için yol açmak için takviyelerini yok ettiğimizde, düşmanı yenmiştik.'' dedi.

Komutan, ''2006 yılında Kornet'i kullanarak düşmanı şaşırttığımızda ve Huceyr Vadisi'ni tank mezarlığına çevirdiğimizde, düşmanı yendik.'' dedi.

Hizbullah'ın üst düzey komutanı, bugün İsrail işgalinin Direniş'in zırh karşıtı yetenekleri karşısında şaşkınlık içinde olduğunu vurguladı.

Hizbullah komutanı “Bu savaş sırasında kullandığımız kozlardan biri, 2006 yılında olduğu gibi sadece tanksavar mühimmatının artık elimizdeki tek silah olmamasıdır. Bugünün savaşı, takviyeler ve piyade birlikleri ile yapılıyor, bu da bizi yeni türde mühimmatları devreye sokmaya zorladı. Evleri yok edebilecek ve içindeki herkesi öldürebilecek füzeler var. Termobarik füzeler ise bütün evleri yıkıp içindeki herkesi öldürebiliyor" dedi.

Abbas Funeyş, Direniş'in üç tür füzeyi devreye soktuğunu, bunlardan ilkinin 8-10 km menzilli termobarik füzeler, ikincisinin Tharallah sistemi ve üçüncüsünün de özel hassas güdümlü bir sistem olduğunu vurguladı.

En sofistike füze

Söz konusu üçüncü sistem, 2006 Temmuz Savaşı sırasında kaçan İsrail askerleri tarafından terk edilen bir Spike MR'nin Direniş savaşçıları tarafından ele geçirilmesi sonucunda yapıldı. 

Füze sistemi, el-Meyadin'e açıklandığı üzere İran İslam Cumhuriyeti'ne gönderildi. Spike, dünyanın en sofistike tanksavar silahlarından biridir; kontrol eden kişiye hedefi manuel olarak arama imkanı sağlayan bir kamerayla donatılmıştır ve hedefin kendi görüş alanında olması gerekmez.

"Görüş alanı içinde olan bir hedefe ihtiyaç duymayan bir silahımız var. Bu silah ilk kez 'Metulla'da bir Merkava'yı imha etmek için kullanıldı. Bu silahla birçok hedef vuruldu," diyor Hizbullah'ın üst düzey komutanı.

Hizbullah komutanı ayrıca "Düşman bu bilgiyi saklıyor ve yayınlanmasını engelliyor ki askerleri korkup firar etmesin" dedi. Bu silahın ‘Elmas’ füzesi olduğunu söyledi ve "Direniş bu silahı ortaya çıkarmak için doğru zaman olduğunu gördü" diye konuştu.

El Meyadin'e konuşan Abbas Funeyş, "Savaş alanında çok sayıda sistem bırakıldı ve İsrailliler bunları yok etmeyi başaracaklarını düşünerek hava saldırıları düzenledi, ancak başarısız oldular ve bu bir sır olarak kaldı. Hizbullah savaşçıları silahı ele geçirdiklerinde Hac İmad Muğniye ile temasa geçtiler, o da Seyyid Hasan Nasrallah ile temasa geçti ve sonunda silahı İran'a gönderdiler. Direniş silahın tersine mühendisliğini yapmaya çalıştı ve böylece Elmas'ı yarattı" dedi. (YDH)