Kur’an’nın insanlara büyük müjdesi
Kur’an-ı Kerim, İslam’ın tüm dünyaya hakim olacağı ve Müslümanların dini ibadetlerini korkusuzca yerine getirebilecekleri bir zamanın geleceğini vaat ediyor.
Kur’an-ı Kerim, müminlerin ve salihlerin hükümetini ve verasetini, Allah’ın mümin kullarına verdiği “İlahi vaad” olarak tanımlar.
Nur suresi 55. ayeti: “Allah, içinizden iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapan kimselere vaad etti ki, kendilerinden öncekilere verdiği gibi onlara da yeryüzünde hâkimiyet verecek, onlar için hoşnutluğuna vesile kıldığı dinlerinin yerleşip yayılmasını sağlayacak, şu andaki korkularını güvenliğe çevirecektir; çünkü onlar bana hiçbir şeyi ortak koşmaksızın kulluk etmektedirler. Bütün bunlardan sonra kim inkâra saparsa yoldan çıkmış kimseler işte bunlardır.”
Bu ayette müminlerin salih amellerle birçok özelliğe sahip bir toplum yaratacakları vaat edilmektedir. İlki kendilerinden önceki ve iktidarda olanlar gibi yeryüzünü miras alırlar. Onların bu mirası almaları, salih insanların bir araya gelmesine bağlıdır. Onlar iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler için çabalayanlardır.
İkincisi dinlerini yeryüzünde hakim kılmalarıdır. Onların tercih ettikleri dini koruduğu anlamında olup dinin ilkelerindeki ihtilafları ve amellerindeki ihmalleri dinlerini sarsmayacak ve aralarına nifak girmeyecektir. O zaman Müslümanlar bu kadar çok fırkaya ayrılmayacak ve birbirlerini kâfir saymayacaklardır.
Üçüncüsü korkunun emniyete dönüşmesidir. Güvenlik toplumlarına öyle bir yayılacak ki din konusunda ne iç ne de dış düşmanlardan korku kalmayacaktır.
Kısaca toplumla ilgili üç vaat, dünyayı miras almak ve yönetmek, dinlerini yeryüzünde hakim kılmak ve tüm güvensizlik kaynaklarının ortadan kaldırılmasıdır.
Bu ayette vurgulanan görkemli vaatler henüz gerçekleşmemiştir. Hiç şüphesiz Kur’an’nın bu vaadi Kurtarıcı’nın zuhuruyla gerçekleşecektir. Peygamber Efendimiz’den (s.a.v) gelen rivayetler böyle bir toplumun geleceğine işaret etmektedir.(İqna)