Bedreddin el Husi: Saldırılara kesinlikle yanıt verilecektir
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdülmelik Bedreddin Husi, “Bölgedeki tüm gelişmeler, Siyonist rejimin direniş komutanlarına suikast düzenlenmesinin etkisi altında kaldı ve bu rejime karşı savaş zirveye ulaştı” açıklamasında bulundu.
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri, Cuma akşamı yaptığı konuşmasında bölgedeki gelişmelere ve Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılarına değinerek şunları söyledi:
“Siyonist rejimin İslam komutanlarından Şehit İsmail Haniye ve Fuad Şükür’ü hedef alarak işlediği suç ve cinayet, bölgedeki tüm gelişmelere gölge düşürdü. Düşman, işlediği son suç ve cinayette ümmetin liderlerini ve İslam ümmetinin büyük adamlarını hedef almıştır ve bu komutanlar, cihad bayrağını taşımada, İslam’ın ve Müslümanların düşmanlarına karşı mücadelede önemli bir role sahiptirler.”
Şehit Haniye'ye yapılan cani suikasta karşı Hamas hareketi tam anlamıyla birleşti
Seyyid Abdülmelik Husi şu ifadelerde bulundu: ‘Yaşanan son gelişmeler tüm durum ve şartlara gölge düşürdü ve İsrail düşmanıyla mücadele zirveye ulaştı. Şehit Haniye'ye yönelik cani suikast, Hamas İslami Direniş Hareketi'ni tam anlamıyla birleştirdi ve düşmanın amacı bu hareketin istikrarını baltalamak ve karar alma gücünü etkilemekti ancak Hamas faaliyetini ve bütünlüğünü sürdürmüş, Şehit Haniye suikastının büyüklüğüne rağmen bu harekette herhangi bir anlaşmazlık, zayıflık veya mevzilerden geri çekilme durumu ortaya çıkmamıştır. Bu büyük cinayete rağmen Kassam Tugayları cihat görevlerini tam anlamıyla etkin, tutarlı ve yeterli bir şekilde yerine getirmeye devam etmiştir.”
Yahya Sinvar’ın seçilmesi Siyonist rejime önemli bir mesaj taşımaktadır
Ensarullah Lideri sözlerine şöyle devam etti: ‘Hamas, Şehit İsmail Haniye'nin halefi olarak büyük mücahit kardeşi Yahya el-Sinvar'ı seçtiğini açıkladı ve Allah'ın izniyle kendisi Şehit Haniye için en iyi haleftir. Düşmanları ve dostları tarafından azmi, dayanıklılığı, becerileri ve liderlik yetkinliğiyle tanınan büyük lider Yahya el-Sinvar'ın oybirliğiyle seçilmesi, İsrail düşmanına önemli bir mesajdır. Bu büyük komutanın seçimi, cihatta istikrarın, mevzilerin devamlılığının ve temel prensiplerde sağlamlığın açık bir şekilde vurgulanmasıdır.’
Ensarullah Lideri, Lübnan'ın güney cephesine değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Hizbullah Cephesi, komutanı Fuad Şükür’ün hedef alınmasına ve Beyrut'un banliyölerine yönelik saldırılara yanıt verilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgularken, yüksek etkinlik ve güçlü ve nitelikli saldırılarla Gazze direnişine destek operasyonuna devam etmektedir. Gerilimin tehlikeli bir şekilde tırmanmasının ardından İsrail düşmanı her anlamda aşırı bir panik içerisindedir.”
Direniş ekseninin Siyonist rejimin terör saldırılarına tepkisinin gecikmesi tamamen taktiksel bir meseledir
Abdülmelik Husi şu ifadelerde bulundu: ‘İran İslam Cumhuriyeti'nin en üst düzey liderleri, Şehit Haniye suikastına tepki verileceğini ve yaşanan olayın asla göz ardı edilemeyeceğini vurgulamıştır. Ayrıca İsrail'in Hudeyde limanındaki yakıt tankerlerini hedef alan saldırısına da Allah'ın izniyle karşılık verilecektir.
İsrail'in artan gerilimine karşı direniş ekseninin tepkisinin gecikmesi, tamamen taktiksel bir konudur.
İsrail düşmanı, cevabın kaçınılmaz olduğunu ve bundan geri adım atılmasının mümkün olmadığını biliyor ve bu cevaba tepki vermek için ABD ve Batı ile bazı Arap rejimlerinin gözetiminde hazırlıklar yapıyor. Hiçbir korkutma veya baskı cevap verme kararını caydıramaz. ABD, Avrupa ve bazı Arap rejimlerinin tepkiyi kontrol altına almaya yönelik çabaları sürekli olarak devam ediyor.”
İran İslam Cumhuriyeti’ni korkutma girişimleri sonuçsuz kaldı
Ensarullah Lideri şunları söyledi: ‘İran İslam Cumhuriyeti'ni tepkisinin sınırlı, sıradan ve etkisiz olması için ikna etme yönündeki çağrılar, mesajlar ve arabulucular hala devrededir. İran İslam Cumhuriyeti'ni korkutma girişimleri Tahran tarafından tam bir şeffaflık ve açıklıkla karşılandı, çünkü bu konu, İran İslam Cumhuriyeti'nin misafirini hedef almak suretiyle bu ülkenin onuruna yapılan bir saldırıyla ilgilidir. Güney Lübnan, Yemen ve Irak, destek cepheleriyle Gazze'yi desteklemeye devam etmektedir ve işgal rejiminin saldırılarına karşılık verilmesi meselesi kaçınılmaz ve şüphesizdir.
Bazı Arap rejimleri en azından İsrail düşmanıyla işbirliğini bırakabilirken, dört Arap rejiminin yanı sıra bazı İslam rejimleri hâlâ Tel Aviv'le büyük ölçüde işbirliği yapıyor. İşgal rejiminin terör suçları konusunda bir hayır kurumu ya da küçük bir kurum bile İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan daha iyi açıklama yapabilir. Bazıları Trump'ın kulağının yaralanmasının acısını paylaştı ancak büyük bir İslam liderini hedef alan cinayeti kınayan bir bildiri bile yayınlamadı. Bazı Arap rejimleri hâlâ Kassam, Hamas, Kudüs Tugayları, İslami Cihad ve diğer mücahidlerin liderliğindeki Filistinli grupları terörist olarak görüyor. İsrail düşmanının işlediği en korkunç soykırım suçları, bazı Arap rejimlerinin gözünde suç ve terör olarak tanımlanmayı hak etmiyor.”
Bölgesel savaşın yayılması Siyonist rejimin çıkarına değil
Abdülmelik Husi şunları söyledi: ‘Kudüs ekseninde, cihatta ve direnişte Filistin milletini desteklemek, tüm milletlerin büyük bir şerefi ve görevidir. Gazze Şeridi'nde mücahidleri yalnız bırakıp onlara komplo kuranların ve onları sırtından bıçaklayanların, medyasıyla, parasıyla, mevkileriyle düşmana hizmet eden tüm düzenbazların vay haline. Olayları bölgesel bir savaşa veya daha azına tırmandırmak, İsrail düşmanının çıkarına değildir. Düşmanın sadece Filistin halkını hedef alma stratejisine dayanarak olay çemberini genişletmeye çalışması hem Filistin halkına hem de direnişine fayda sağlayacaktır. İsrail düşmanı şu ana kadar hedeflerine ulaşmada başarılı olamadı ve gelecekte daha fazla kayıp ve yenilgiye uğrayacaktır.”
Hizbullah'ın saldırıları Siyonist rejim için stratejik bir meydan okumadır
Ensarullah Lideri şunları söyledi: “Roket ve topçu saldırıları, Hizbullah'ın insansız hava araçlarıyla sızması, İsrail düşmanı üzerinde çok önemli bir etkiye sahip. Düşman çevreler artık Hizbullah'ın saldırılarını İsrail için benzeri görülmemiş bir stratejik meydan okuma olarak görüyor. Irak Destek Cephesi'nin Gazze'ye ve Siyonist rejim karşıtı operasyonlara verdiği desteği sürdürme kararı devam ediyor. Operasyonlarımızın çoğu, bin kilometreden fazla mesafedeki Hint Okyanusu'nda, Akdeniz'de ve 2 bin kilometreden fazla uzaklıktaki işgal altındaki Filistin'in derinliklerinde gerçekleştirildi.”
Yemen güçleri anti-Siyonist operasyonlar kapsamında 177 gemiye saldırdı
Abdülmelik Husi, Yemen silahlı kuvvetlerinin anti-Siyonist operasyonlarına değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Bu hafta 16 balistik füze ve İHA operasyonu gerçekleştirdik. Bunlardan en önemlileri iki ABD destroyerinin hedef alınması ve bir MQ-9 uçağının düşürülmesiydi. Gazze’ye destek cephesi çerçevesinde 177 gemiyi hedef aldık. Amerikalılara ve İngilizlere bağlı gemilerin hareketleri azaltılarak veya Siyonist düşmana mal taşıyan gemilerin hareketleri azaltılarak düşmanın yarattığı gerilim en aza indirildi. Düşmanın faydalandığı gemi trafiğinin azaltılması silahlı kuvvetlerimiz ve Yemen Destek Cephesi için büyük bir zaferdir. Yemen cephesindeki destek operasyonlarının etkisinin büyüklüğü nedeniyle düşman zor durumdadır. Destek operasyonumuzun açıklanan ve açık sonuçlarından biri de basında çıkan haberlere göre tamamen sekteye uğradığı belirten Ummu’l Raş (Eilat) limanının iflası olmuştur. Teknolojilerin geliştirilmesinde, ABD ve diğer Arap rejimlerinin ve düşmanın liderliğindeki beş tarafın yeteneklerinin üstesinden gelmeye yardımcı olacak bir şeye ihtiyacımız var.”
Yemen halkının Gazze’ye desteği tarihte görülmemiş seviyededir
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri konuşmasının sonunda şunları söyledi: ‘Filistin halkı ve sevgili mücahidler, milyonlarca Yemenlinin sokaklara inmesine olumlu tepki veriyor ve gerçekten onları desteklendiklerini düşünüyor. İsrail'in halkın şehitlerini hedef alarak işlediği cinayetlerle eş zamanlı olarak, milyonların aralıksız bir şekilde gerçekleştirdiği gösterilerin eşi benzeri yoktur ve bu, aziz halkımız için parlak ve gurur verici bir sayfa olacaktır. Aziz halkımız askeri seferberlik vb. dahil olmak üzere gösterilere ve çeşitli faaliyetlere devam ediyor. Cuma günü de yine sadakat, kararlılık ve büyük mücahit kardeşimiz Yahya el-Sinvar'a, El Kassam Tugayları mücahitlerine ve Hamas hareketindeki kardeşlerimize ve tüm Filistinlilere ve Filisin Gruplarına sadakatimizi gösterme günüdür. Destek ve yardım mesajları vermek ve sadakat ve kararlılığı vurgulamak için bu aşamada hazır bulunmak önemlidir. Çünkü savaşın zirvesindeyiz.”Ajanslar)