İsrail'in B planını devreye soktu...Dürziler isyan bayrağını çekti
“Bizler, Süveyda ve Cebel el-Dürüz’de Sultan Baha el-Atraş’ın çocukları ve torunları olarak, El-Colani ya da diğer aşırıcı güçlerle herhangi bir anlaşmayı kabul etmiyoruz ve bu hareketleri ulusal beklentilerimize bir ihanet olarak görüyoruz”
Suriye’de HTŞ kontrolündeki yönetimin atacağı adımlar merak edilirken Suriye’deki Dürzilerin Colani’den federalizm talep etti. İsrail’in ise bölgedeki işgalini kalıcı hale getirmek için Dürzileri bir ‘B Planı’ olarak kullanmak istediği öne sürülüyor.
Sosyal medya ve diğer alanlarda dolaşıma sokulan kimi videolardaki açıklamalara bakılırsa; Suveyda ve El Hadar yöresi Dürzilerinin "Suriye'de kalmaktansa İsrail himayesine geçmek istedikleri" yolunda spekülasyonlar var.
Özerklik çağrısı geldi
Suriye’de terör örgütü PKK/PYD’nin ardından ülkenin güneyinde etkili olan Dürzi cemaatinden de özerklik çağrısı geldi.
Odatv’nin haberine göre, Süveyda kentinde yaşayan Dürzi el-Muvahhidun Cemaati Lideri Şeyh Hikmet el-Hacri, çarşamba günü yaptığı açıklamada, yeni dönemde ülkede adem-i merkeziyetçi bir yönetim kurulmasını talep etti.
Her kesimden Suriye halkını temsil edecek kapsamlı bir ulusal konferans toplanması çağrısında bulunan el-Hacri, bu konferansta çalışma komiteleri seçilerek Suriye için yeni bir anayasa taslağı hazırlanmasını istedi.
Dürzi Lider, yeni anayasanın güçler ayrılığını sağlayan, yönetim kurumlarını koruyan ve ülkenin parçalanmasını önleyen, ancak adem-i merkeziyetçi bir idari sistemine öncelik veren yapıda olması gerektiğini ekledi.
Açıklamasında belirli grupları ya da hizipleri kayıran herhangi bir gündemden kaçınmanın öneminin altını çizen el-Hacri, “On yıllardır süren ve yıkım, yerinden edilme ve kan getiren baskıcı bir güvenlik ve parti otoritesinden çıktık. Herhangi bir hizipçi, partizan, dini ya da bölgesel otoritenin egemenliği altına girmeyi kategorik olarak reddediyoruz.” dedi.
Yüzde 90’ı Dürzi olan Süveyda kenti, 2011 yılında Dera ile birlikte olayların ilk başladığı yer olarak biliniyor. 2017 yılında Beşar Esad ile anlaşarak Suriye bayrağını yeniden çeken Dürziler, HTŞ’nin Halep operasyonunu başlatmasıyla birlikte yeniden saf değiştirerek Şam’a doğru ilerlediler. HTŞ’ye desteğini ileten Dürzi cemaati lideri el-Hacri, yeni yönetim döneminde daha özerk bir yapıda olmak istiyor.
İsrail'in 'B planı'
Batı toplumunun medyada her zaman yer verdiği ve kritik bir noktada gördüğü, İsrail ve Suriye’de yaşayan Dürzilerin ayrıldıkları yegane şey ise İsrail’deki Dürziler kendilerini İsrail Vatandaşı sayıp her şeyleri ile İsrail Devletine sadık ve İsrail Devletini savunan bir topluluk olması. Diğer yandan Suriye’deki Dürzi topluluğu ise halen kendilerini Suriye Vatandaşı saymaktalar ve İsrail vatandaşlığı ve İsrail’e sadakat ve bağımlılık konusunda İsrailli Dürzilerden ayrılmaktadırlar.
Yaşanan gelişmeler ile birlikte İsrail'in oluşan yeni denklemde Suriye'deki işgalini kalıcı hale getirmek için Dürziler ile anlaşmak istediği yorumları yapıldı.
Netanyahu’dan açıklama
Öte yandan Netanyahu bölgedeki gelişmeler üzerine yaptığı değerlendirmede “Şam'daki rejimin düşüşünden sonra Hamas her zamankinden daha izole. Hamas, Esad'dan yardım alıyordu, bunu kaldırdık” dedi.
Dürzilerden HTŞ’ye tepki
Söz konusu iddialar ortaya atılırken dikkat çeken bir haber de Barzani’ye yakın yayın organı Rudaw’dan geldi. Rudaw, yayınladığı ‘Suriye’deki Dürzilerden Colani’ye sert tepki: Federalizm talep ettiler’ başlıklı haberde “Suriye’deki Dürziler, “El Colani gibi, terörizm ve aşırılıkla bağlantılı olan şahsiyetlerle işbirliği yapmak, ulusal duruşumuzu ve meşru mücadelesini tehlikeye atmaktadır” diyerek federalizm taleplerini yineledi” ifadelerini kullandı.
Rudaw’da yer alan haber şöyle:
“Suriye-Ürdün sınırında yer alan Süveyda mıntıkasında yaşayan Dürizler, yazılı bir açıklama ile Ebu Muhammed El Colani’nin (Ahmed el Şar’a) liderliğindeki Heyet Tahrir eş-Şam’ın girişimlerine tepki göstererek yeni bir anayasa ve federalizm projesinin hayata geçirilmesini talep etti.
Süveyda ve Cebel el-Dürüz (Dürzi Dağı) halkı adına yapılan açıklamada, Colani’ye yakın isimlerin bölgede halkın siyasi tutumlarını değiştirmek için 500 bin dolar harcadığı belirtilerek bu durumun büyük bir kaygı ile izlendiği kaydedildi.
“Bu adım, halkımızı satın almak ve onları Nusra Cephesi lehine kazanmaya yönelik bir çabadır” denilen açıklamada, “Bu hareketlerin, ulusal kazanımlarımıza doğrudan bir tehdit oluşturduğunu, Süveyda ve Cebel el-Dürüz halkının haklarını zedelemeye yönelik bir girişim olduğunu düşünüyoruz. Özellikle, Süveyda halkının doğal hakları olarak kabul edilen federalizm talebine karşı HTŞ’nin duyduğu endişeler göz önünde bulundurulduğunda bu adımlar daha da tehlikeli hale gelmektedir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, HTŞ’nin attığı adımlar ve amaçları şu şekilde sıralandı:
“Süveyda ve Cebel el-Dürüz halkının kazançlarını zedelemek: Bizim çağrımız olan federalizm projesi, tüm Suriyelilerin haklarını güvence altına almak amacıyla yürütülen bir mücadele parçasıdır ve dış güçlerin çıkarlarına hizmet etmek ya da merkezi, baskıcı bir yönetimi yeniden dayatmak için bir araç değildir.
Ulusal duruşumuzu zayıflatmak: El-Colani gibi, terörizm ve aşırılıkla bağlantılı olan şahsiyetlerle işbirliği yapmak, ulusal duruşumuzu ve meşru mücadelesini tehlikeye atmaktadır.
Süveyda'yı şüpheli çatışmalara sürüklemek: Bu adımlar, Süveyda'yı bölgesel ve uluslararası hesaplara alet etmek amacı taşımaktadır, bu da bizim çıkarlarımıza hizmet etmeyecek ve bölgemizi ulusal haklarımız ve beklentilerimiz pahasına bir çatışma alanına dönüştürecektir.”
Süveyda halkı adına çağrı
Açıklamada, Colani veya aşırılık yanlısı güçlerle herhangi bir işbirliğine karşı çıkılacağı belirtilerek, “Biz Süveyda halkı olarak, HTŞ veya taraftarları ile işbirliği yapılmasını şiddetle reddediyoruz çünkü bu yalnızca haklarımızı ve kazanımlarımızı zayıflatacaktır” denildi.
Suriye için yeni bir anayasa talebinin yinelendiği açıklamada, “Suriye'nin geleceği ve Süveyda halkı ile tüm Suriyelilerin haklarının güvence altına alınması için tek çözüm yolu, tüm mezhepler ve gruplar arasında adalet ve eşitliği garanti altına alacak yeni bir anayasa yapılmasıdır” sözlerine yer verildi.
Açıklamada, Süveyda’daki Düzri halkına, “söz konusu adımlara karşı tek yürek olmaya ve ulusal kazanımlarını koruyacak şekilde saflarını güçlendirme” çağırısı yapıldı.
“Bizler, Süveyda ve Cebel el-Dürüz’de Sultan Baha el-Atraş’ın çocukları ve torunları olarak, El-Colani ya da diğer aşırıcı güçlerle herhangi bir anlaşmayı kabul etmiyoruz ve bu hareketleri ulusal beklentilerimize bir ihanet olarak görüyoruz” denilen açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:
“Bu Bölgemizin terörist grupların etki alanına ya da baskıcı merkezi yönetimlerin yeniden dayatılması için bir platform haline gelmesine izin vermeyeceğiz.
Meşru haklarımız ancak adil bir anayasayla, tüm tarafların haklarını güvence altına alacak bir ulusal projeyle korunacaktır. Cebel el-Dürüz, onur ve özgürlüğün kalesi olmaya devam edecektir ve mirasını ve tarihini asla sahte vaatler ya da şüpheli paralar karşılığında satmayacaktır.”
Dürziler kimdir?
Yaklaşık 9 milyonluk İsrail nüfusu içerisinde 130 bin civarında Dürzi bulunuyor. Bu da nüfusun 1,7'sine denk geliyor. İsrail ordusu ve güvenlik güçlerinde etkin bir şekilde görev alan bu Arap topluluğu daha çok Sunni İslam anlayışına sahip. İsrail'in kuzeyinde yoğunlaşan Dürziler'in Lübnan, Ürdün ve Suriye'de de yaşadıkları biliniyor.(Ajanslar)