Microsoft'un İran korkusu

Microsoft'un siber güvenlik lideri Michal Braverman-Blumenstyk, yapay zeka ve İran kaynaklı siber tehditlere karşı uyarılarda bulunarak, işbirliği ve düzenlemelerin önemine işaret etti.
Microsoft'un küresel siber savunmasına liderlik eden İsrailli Michal Braverman-Blumenstyk, yapay zeka (YZ) ve "İran kaynaklı siber tehditlere" karşı uyarılarda bulundu.
1990'larda dil modelleri üzerine yaptığı araştırmalarla kariyerine yön veren Braverman-Blumenstyk, bugün Microsoft'un siber güvenlik stratejilerini şekillendiriyor.
Haaretz ile yaptığı söyleşide siber suçların hızla büyüdüğüne dikkat çeken Braverman-Blumenstyk, bu artışta yapay zeka teknolojilerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı.
Siber suçların, ABD ve Çin'den sonra dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi haline geldiğini belirten uzman, bu "anti-ekonominin" yıllık büyüme oranının yüzde 15 olduğunu ifade etti.
Braverman-Blumenstyk, yapay zekanın hem siber saldırılarda kullanılan bir silah hem de savunmada kritik bir araç olduğunu belirtiyor.
Microsoft'taki ekiplerin yüzde 75'inin üretken yapay zeka ile ilgilendiğini söyleyen uzman, şirketler ve uluslar arasında derin işbirliklerinin önemine dikkat çekiyor.
Merkezi bulut sistemlerine geçiş ve hükümetlerle kurulan yakın ilişkiler, Microsoft gibi şirketleri jeopolitik aktörlere dönüştürerek, dijital bir NATO benzeri cephenin parçası haline getirdi.
Microsoft'un Batı'nın dijital savunmasındaki rolü, Ukrayna savaşında açıkça görüldü. Ukrayna'nın altyapısının buluta taşınmasıyla, ülkenin Rus siber saldırılarına karşı korunması kolaylaştı.
Braverman-Blumenstyk, bu sayede tek bir noktadan hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edebildiklerini belirtti.
Braverman-Blumenstyk, klasik siber güvenlik modelinin dezenformasyonla mücadelede yetersiz kalabileceği uyarısında bulundu.
Yapay zeka manipülasyonunun kutuplaşmayı artırdığını belirten uzman, siber küre ve etkinin artık ayrı tehditler olarak görülmediğini, aksine bir spektrum oluşturduğunu vurguladı.
Siber etki, psikolojik savaş, yanlış bilgi yayma ve klasik siber saldırıları içeren geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Microsoft, 2024 ABD seçimleri sırasında yabancı etki operasyonlarına karşı ABD yetkilileriyle işbirliği yaptı.
Braverman-Blumenstyk, İran'ın da seçimlerde önemli bir çevrimiçi aktör olarak ortaya çıktığını belirtti.
Uzman, Tahran’ın amacının herhangi bir adayı desteklemek değil, "kaos yaratmak" olduğunu ifade eden uzman, bu stratejinin İsrail'de de uygulandığını öne sürdü.
Bunun yanı sıra Microsoft araştırmacıları, İranlı siber ekiplerin savaşın başından itibaren Hamas'ı desteklemek için harekete geçtiğini ve hem siber saldırıları hem de dezenformasyonu birlikte kullandığını tespit etti.
Braverman-Blumenstyk, yapay zekanın siber güvenlik alanını tamamen değiştirdiğini ve hem saldırganlara hem de savunmacılara yardımcı olduğunu belirtiyor.
“Siber suçluların” artık yapay zeka kullanarak daha hızlı ve etkili saldırılar düzenleyebildiğini ifade eden uzman, bu durumun sofistike olmayan saldırganlara bile gelişmiş yetenekler kazandırdığını vurguladı.
Veri zehirleme, yapay zeka dil modellerine yanlış bilgi enjekte ederek sistemin muhakemesini bozmayı amaçlayan yeni bir siber saldırı biçimi olarak öne çıkıyor.
Braverman-Blumenstyk, ayrıca ChatGPT gibi modellerin "jailbreaking" yöntemiyle “kötü niyetli olarak kullanılabileceği” uyarısında bulundu.
Braverman-Blumenstyk, siber tehditlerle mücadelede işbirliğinin ve bilgi paylaşımının kritik önem taşıdığını vurguladı.
Sahte haberlerin yayılmasını engellemek için dünya genelinde düzenlemeler yapılması gerektiğini belirten uzman, bu mücadelenin “demokrasinin kendisine yönelik bir tehdit” olduğunu iddia etti.(YDH)