Askeri Müdahaleye Darbe Diyemedi
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Mısır'daki askeri darbeyi, "Tarihi bir dönemin ilk günlerini yaşıyoruz. Henüz devam eden bir süreç hakkında kesin bir yargıda bulunamazsınız" diyerek askeri darbeyi dolaylı desteklediğini ortaya koydu.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Kahire'ye gelen Westerwelle, ilk olarak darbe hükümeti üyesi Nebil Fehmi ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Westerwelle, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Mısır'da politik grupların dışlanmadığı bir siyasi sürecin başlamasından umutlu olduklarını kaydeden Westerwelle, barışçıl çözümden yana olduklarını ileri sürdü.
Alman Dışişleri Bakanı, şiddetin sona ererek, tüm siyasi partilerin yer alacağı demokratik bir seçimin en iyi çözüm olacağı görüşünü dile getirdi.
Müslüman Kardeşler'in üst düzey yöneticilerine yönelik tutuklamalara da işaret eden Westerwelle, adil olmayan eylemlerden sakınılması gerektiğini ifade etti.
"İntikamın adaleti olmaz, ayırımcı adalet olmaz" şeklinde konuşan Westerwelle, hukukun herkese eşit şekilde uygulanması gerektiğini söyledi.
Darbe mi, değil mi?
Ortak basın toplantısında, Mısır'daki askeri müdahaleyi darbe olarak görüp görmediği soruları üzerine Westerwelle, bunun tarihi bir sürecin başlangıç noktası olduğunu belirterek, "Şu an devam etmekte olan bir gelişme ile ilgili henüz nihai bir değerlendirmede bulunamayız" dedi.
Diplomatik kaynaklar, ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülkenin Mısır'daki gelişmeler için darbe ifadesini kullanmamasının gerisindeki en önemli nedenlerden biri olarak, bu tanımlamanın yasalar gereği Mısır'a yardımların askıya alınmasını beraberinde getirecek olmasını gösteriyorlar.
Temerrüd Hareketi ile görüştü
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Mısır'da 30 Haziran gösterilerinin organizatörü Temerrüd (İsyan) Hareketi üyeleri ile bir araya geldi.
Temerrüd Hareketi Siyasi Koordinatörü Muhammed Abdulaziz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kahire'de bir otelde gerçekleşen görüşmede Westerwelle'ye, "Mısır halkının iradesine saygı göstermelisiniz. Halk kalıcı, diktatör Mursi gidicidir, Almanya'nın menfaatleri de halkın yanında olmasını gerektirir" dediklerini söyledi.
Görüşme talebinin Alman Bakan'dan geldiğini belirten Abdulaziz, şöyle konuştu: "Mısır'da 30 Haziran'da yaşananın darbe değil devrim olduğunu anlattık. Halkın iradesini desteklemelerini istedik. Mursi ve İhvan liderlerinin teröre ve şiddete bulaştıklarını, yargılanmaları gerektiğini aktardık. Westerwelle ise Almanya'nın demokrasi yanlısı tutum sergilediğini, Mısır halkının kendini demokratik yollarla ifade etmesi gerektiğini, Mısır'ın iç işlerine karışmak istemediklerini ancak demokratik dönüşümde halkın iradesine saygılı olduklarını söyledi ."
Bu arada, Temerrüd Hareketi'nin kurucusu Mahmud Bedir, sosyal paylaşım sitesinde yaptığı açıklamada, görüşmeye dair şunları ifade etti: "Alman Bakan'a 'Mursi'nin serbest bırakılması' yönünde yaptığı açıklamalardan rahatsızlık duyduğumuzu ifade ettik. 'Hitler de seçimlerle geldi sonra demokrasi düşmanı kesildi, onu niye reddettiniz' dedik. Bu da aynı şey, Mursi bir diktatör ve diktatörün dönüp ülkeyi yönetmesi düşünülemez, Almanya'nın net bir tutum takınması lazım."
Mursi ile görüştürülmedi
Kahire temasları sırasında, 3 Temmuz'daki askeri müdahalenin ardından iş başına gelen yönetimin yanı sıra Müslüman Kardeşler temsilcileri ile de bir araya gelen Westerwelle, Müslüman Kardeşler'i yeni siyasi sürece katılmaya ikna etmeye çalıştı.
Westerwelle'nin devrilen ve halen tutuklu bulunan Devlet Başkanı Muhammed Mursi ile görüşme talebinin ise yönetim tarafından geri çevrildiği kaydediliyor. Buna gerekçe olarak, "Mursi'nin hakkındaki suçlamalar nedeniyle sorgulanmasının devam etmesinin" gösterildiği belirtiliyor.
Westerwelle, Mısır ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, Mursi'nin serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu. (Ajanslar)