Ya Rabbi! Korkudan Emin, Hüzünden Azad Eyle Bizi
El-Kahhar (her şeye, her istediğini yapacak surette galip ve hakim) olan Allah`ın adıyla...
Yeryüzünde sünnetullah gereği tarihin her safhasında müminler, Allah`a olan inançlarından dolayı baskı ve zulümlere maruz kalmışlardır.
Nitekim peygamberler bunların başında gelmektedir. Daha sonra peygamber öğretisini yayanlar, Allah`ın ve kanunlarının düşmanlarının hedefi olmuşlardır. Bu sebeple müminlere canlarını ve mallarını korumak farz olmuştur. Bunun da çeşitli yolları vardır.
Müminlerin hayatlarının her anında olması gereken yegâne zikir olan dua, burada da devreye girmektedir ve bu konuda hem yol haritamız Kur’an-ı Kerim’de hem de Resulullah (SAV)`ın hayatında birçok ayet ve örnekler mevcuttur.
Müminler, düşman tehlikesi ile korkutuldukları zaman Kur’an-ı Kerim’in müjdeleyici ayetleri imdatlarına yetişmektedir.
“…Nice az bir topluluk var ki, Allah`ın izniyle çok olan bir topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara / 249)
Bu minvalde Kur’an-ı Kerim’de müminlere yol gösterecek birçok dua geçmektedir.
Müminler, zalim ve kâfirler tarafından tehdit edilince:
“Allah`a dayandık. Ey Rabbimiz! Bizi, o zalim topluluk için bir imtihan vesilesi kılma! Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar” (Yunus / 85-86) derler.
Bu ayette Allah (CC)`a tevekkülün duadan daha önce olması gerektiğine de dikkat çekiliyor.
Yine Müminler, zalimlerin ölümle tehdit etmeleri karşısında şu duayı okumalıdırlar:
“Ey Rabbimiz! Üstümüze sabır yağdır ve bizi Müslüman olarak öldür.” (Araf / 126)
Zalim ve kâfir düşmanın zulmünden ve baskısından korunmak için:
“Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver. Bize, şu durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla.” (Kehf / 10)
Düşmanla özellikle de şerrinden emin olunan azgın düşmanla karşılaşıldığı zaman okunacak dua:
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır indir, ayaklarımızı sabit tut ve kâfir millete karşı bize yardım et.” (Bakara / 250)
Bu konuda Resulullah (SAV)`ın da uygulamaları bulunmaktadır. Ebu Musa El Eş`ari (RA) diyor ki:
Hz. Peygamber bir toplumdan korktuğu zaman şöyle derdi:
“Allah`ım, onların yüreklerine korku düşür, onların şerlerinden Sana sığınırız.” (İbni Sünni)
Amr bin Şuayb babasından rivayetle diyor ki: Hz. Resulullah bize korku duası olarak şunları öğretirdi;
“Gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların rahatsız etmelerinden ve bana sokulmalarından Allah`ın noksansız kelimelerine sığınırım.” (Tirmizi)
Hz. Ali (RA) buyuruyor:
Resulullah Efendimiz “Ya Ali, sana bazı kelimeler öğreteyim mi? Bir tehlikeye düştüğün zaman onları söylersin” dedi. Ben de “Evet, canım sana feda olsun” dedim. “Bir tehlikeye düştüğün zaman şöyle de” buyurdu…
“Bismillahirrahmanirrahim. ‘Gerçek güç ve kuvvet sahibi ancak yüce, ulu Allah`tır’ de. O zaman Allah dilediği her çeşit belayı senden def eder.” (İbni Sünni)
Müminlere düşen zalimin zulmünden korunmak için öncelikle üzerine düşen savunma ve tedbirin her türlüsünü almaktır. Sonrasında ise Allah (CC)`ın Kahhar ismiyle dua ve zikirde bulunmaktır.
“...De ki: Allah (CC) her şeyi yaratandır. Ve O birdir, karşı durulamaz güç (Kahhar) sahibidir.” (Ra`d / 16)
Ya Rabbi! Düşmanımız çok, aczimiz nihayetsizdir. Kahhar olan adınla düşmanlarımızı kahr eyle. (Âmin)
Fahriye Genç / Nisanur Dergisi - Kasım 2014 (36. Sayı)