Hatice Börü: Yasinim size ne yapmıştı?
Diyarbakır'da, 6-7 Ekim 2014'te Kobani olaylarında PKK'liler tarafından katledilen edilen Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının 3'üncü duruşması sanıkların ifadeleriyle devam ediyor.
Diyarbakır'da, 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen olaylarda Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün şehit edilmesine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor.
Güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilen dava, sanık ve izleyici çokluğu nedeniyle Ankara 10. ile Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemelerinin birleştirilen salonunda görülüyor.
Yapılan duruşmada ilk olarak yaşanan olaylarda yaralı olarak kurtulan Yusuf Er olay anını anlattı.
Er olayı anlattıktan sonra mahkeme başkanının izniyle katil zanlılarının teşhisi için sanıkların önüne kadar yürüdü. Sanıkların yüzüne bakan Er; Uğur Doğanay, Abdurrahim Pamuk, Hasan Okçu, Ahmet Tural’ı olay yerinde gördüğünü söyleyerek teşhis etti.
Mahkeme başladığından bu yana ilk defa mahkeme karşısında ifade veren Yusuf Er, şunları anlattı:
- 7 Ekim günü biz aklımızdan bir olay olur diye geçirdik ama böylesine vahşi bir olay aklımıza gelmemişti.
- Karşımıza çıktılar (YDG-H) sokağa çıkma yasağımız var, niye uymuyorsunuz dediler. Kurban eti dağıttığımızı söyledik.
- Binaya sığındığımızda dışarıdan "İŞİDciler bu binada saklanıyor" diye bağırıldığını duyduk!
- Apartman yöneticisi binadan çıkmamızı istedi. 3. Kattaki kadın bizi evine aldı
- Daha sonra bizi eve alan kadının kocası geldi. Üzeri is kokuyordu. Olaylara karıştığı belliydi. Eve gelince bize bıçak çekti. "Evimden defolun İŞİDciler" diye bağırdı.
- Bu süreçte polisi aradık. İlk aradığımızda polis dinlemeyip iyi günler dedi ve telefonu kapattı. İkinci kez aradığımızda 155 olaylar olduğu, can güvenliği olmadığı için ekip gönderemediklerini söyledi. Babamı aramıştım, o da 155 aramış. Ama polis gelmedi.
- Ev sahibi biz içerdeyken telefonla birini aradı, kapının dışından telefon sesi geldi. Dışarıdaki kişiye kapıdan çekilin adamları çıkarıcam dedi. Ondan sonra hepsi apartmana doluştu.Bu sırada sanık Uğur Doğanay üst kattan eve girdi. İlk ateşle arkadaşım yaralandı. Sonra bana da ateş etti elimden ve bacağımdan yaralandım. Uğur bundan sonra kapıyı açtı.Uğur ve arkadaşım Hüseyin dışında kimse lavaboda olduğumu bilmiyordu, sonradan içeri girmişlerdi.
- Beni de yaralıyken pencereden atmaya çalıştılar. Direnince yere düşürdüler. O arada boşluktan faydalanıp apartmana kaçtım. Merdivenler bom boştu şaşırdım. Zemin kata inince kapı önündeki kalabalığı görünce merdiven aralığına saklandım. Burada da buldular, "öldürsek mi ibret olsun geri mi göndersek" diye tartışıyorlardı. Dışarı çıkardılar. Arkadaşlarım cansız yerde yatıyordu, yakmışlardı, et yanığı kokuyordu.
- Beni biraz sürüklediler, sonra hadi git dediler. Biraz uzaklaşınca arkamdan 4 el (keleş, tabanca) ateş ettiler. Allah korudu, hiç biri isabet etmedi, biraz daha uzaklaşınca dayanamadım. Bayıldım kaldım.
- 15 yaşında bir çocuk buldu beni, gitti dedesini çağırdı. Bir şekilde aileme ulaştılar. Amcam geldi aldı. Yolda PKK kontrol noktaları vardı. İlkinden HDP'li taklidi yaparak geçebildik.Sonraki kontrol noktalarında basıp geçtik, ateş de açtılar bize.
- Ben o gün linç edildim, üzeriden de 1,5 yıl geçti. Yok yere teşhis yapıp hakka girmek istemiyorum. Olayların hemen ardından karakolda fotoğraflardan yaptığım teşhis geçerlidir.
- Mahkeme başkanı bu esnada soruyor, "Teşhisleri canlı mı fotoğraflardan mı yaptın?" Fotoğraflardan yaptım. Ama fotoğraflar da şahısların eski fotolarıydı.
- Mahkeme başkanı: "keşke size o zaman canlı teşhis yaptırsalarmış" Yusuf Er: "keşke"
- Ben olayların başlamasına açıklamaları ile neden olan Selahattin Demirtaş, Zübeyde Zümrüt ve Gülten Kışanak'tan da şikayetçiyim
Er’den sonra Yasin Börü’nün annesi Hatice Börü, Hasan Gökgöz’ün annesi Mehtap Gökgöz, Riyad Güneş’in annesi Kimet Güneş ve Hüseyin Dakak’ın annesi Zerife Dakak konuştu. Çocukları katledilen anneler Selahattin Demirtaş, Zübeyde Zümrüt ve Gültan Kışanak’tan şikayetçi olduklarını belirterek tahliye edilenlerin tekrar tutuklanmasını talep ettiler.
"Benim oğlumu yaktılar"
Mahkemede konuşan Şehit Yasin Börü’nün annesi, sanıkların ailelerine seslendi ve şunları söyledi;
- Kontörü yoktu arayamazdı. Hep de şarjı biterdi. 3 gün haber alamadık. Olaylar var saklanmıştır bir yere diye umut ettik. Bizim imkanımız yok babası yürüyerek aradı hep. 3 gün sonra bulundu oğlumu bana göstermek istemediler.
- Ayağındaki benden anca tanıyabildik. Bir çocuk ne yapmış olabilir de böyle vahşice katledilir. Selahattin Demirtaş'ın, Gülten Kışanak'ın evladına bunları yapsalar onlar ne hissederlerdi. Benim oğlumu yaktılar.
- Burada bulunan katillerin annelerine sesleniyorum nasıl çocuk yetiştirmişsiniz Yasinim size ne yapmıştı daha 16 yaşında bir çocuktu benden izinsiz dışarı bile çıkmazdı. Ne yapmıştı size böyle canavarca öldürdünüz onu.”
Şehit Hasan Gökgöz’ün annesi ise yaptığı Kürtçe konuşmada olay anını ve şehit Hasan’ın kendisiyle olan son konuşmasını anlattı.
Şehit yakınlarından sonra tutuksuz sanıklardan bir kaçı dinlendikten sonra öğle arasına gidildi. Duruşma devam ediyor. (Zeki Aras, Sezer Özer- İLKHA)