Erdoğan: 3 ay olağanüstü hal kararı aldık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "darbe girişiminde bulunan Gülen terör örgütünün tüm unsurlarıyla süratle bertaraf edilebilmesi için anayasanın 120. maddesi uyarınca 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini" bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve ardından gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında basın açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Milletimizin ülkesine ve iradesine kararlı bir şekilde sahip çıkması karşısında darbecilerin silahları da tankları da helikopterleri de uçakları da işe yaramamıştır. Asker elbisesi giymiş teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca kahramanlık destanları yazmıştır.
Ülkemiz tarihinde ilk defa bir silahlı darbe girişimi milletin bizzat kendisi tarafından akamete uğratılmıştır. Türkiye, demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığını vatandaşlarının canı pahasına ispat etmiştir."
"3 ay olağanüstü hal kararı aldık"
Darbe girişiminde bulunan Gülen terör örgütünün tüm unsurlarıyla süratle mücadele için anayasanın 120. maddesi uyarınca 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini bildiren Erdoğan, "Olağanüstü hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir.
Şu anda şu siyasi, parti bu siyasi parti...Bunun üzerinde duracak değilim ama Cumhurun Başkanı olarak ben milletimle iftihar ediyorum ve milletimizle birlikte inanıyorum ki bütün bu engelleri aşmak suretiyle demokrasi tarihine bir kahramanlık destanını Türk milleti olarak biz yazmış oluyoruz. Bu böyle anılacaktır.
Darbe girişiminde bulunanların açtıkları ateş sonucu sivil vatandaşlarımızdan, polislerimizden ve askerlerimizden şu an itibarıyla 246 masum insan hayatını kaybetmiş, bin 536 masum vatandaşımız da yaralanmıştır.
(Olağanüstü hal ilanı) Bu uygulama kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir. Tam tersine bu, değerleri koruma ve güçlendirme amacına yöneliktir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Savaş uçakları, helikopterler tepesinde dolaşıp bombalar atmasına, ağır silahlarla ateş etmesine rağmen sokakları, asker kılıklı teröristlerin hedef aldıkları yerleri boşaltmayan kardeşlerimin kahramanlığını ifade edecek kelime bulamıyorum. Darbe girişiminin bastırılmasının ardından başka birileri yeniden aynı cüreti gösteremesin diye günlerdir tüm şehirlerimizin meydanlarında demokrasi nöbeti tutan vatandaşlarımızın her biri, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdıklarını bilmelidirler.
Ankara'da Özel Harekat Daire Başkanlığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü binalarında görev yapanlar başta olmak üzere, darbe girişiminde bulunanların ağır saldırıları altında kalmalarına rağmen bir an olsun tereddüt göstermeden görevlerinin başına koşan, mücadele eden polislerimizin fedakarlıkları, her türlü takdirin üzerindedir.
Valiliklerimiz ve belediyelerimiz başta olmak üzere darbe girişimini haber aldıkları andan itibaren tüm imkanlarıyla, tüm güçleriyle devletlerinin ve milletinin yanında yer alan kurumlarımızın yöneticilerini de tebrik ediyorum. Aynı şekilde darbe teşebbüsü karşısında millet iradesinin yanında saf tutan tüm medya kuruluşlarımıza ve sivil toplum örgütlerimize de şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye, tarihinin en güçlü devlet-millet birlikteliğini 15 Temmuz darbe girişimi karşısında ortaya koymuştur. Milletimiz devletine, devletimiz de milletine sahip çıkmıştır. Demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler konusunda hiçbir vatandaşımızın, kurumun en küçük bir endişesi olmasın. Hükümetimizin ilan ettiği olağanüstü hal, bu değerleri, onlara yönelik saldırılardan koruma amacı gütmektedir.
Ülkemizin yaşadığı tehditle mukayese edilemeyecek derecede küçük terör olayları karşısında benzer tedbirler alan Avrupa ülkelerine seslerini çıkartmayanların, Türkiye'yi eleştirmeye hakları kesinlikle yoktur. Aldığımız bu kararı eleştirmeye kesinlikle hakları yoktur, önce onlar kendilerine baksınlar.
Biz kimseden ihsan istemiyoruz, sadece gölge edilmesin yeter. Bu millet kendi kaderini belirlemeye muktedirdir. Olağanüstü hal ilanının sadece ve sadece ülkemizin karşı karşıya bulunduğu terör tehdidine karşı gerekli önlemlerin alınmasına, demokrasinin, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin korunmasına yönelik bir tedbir olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Şunu çok açık ve net söylüyorum. Bu süreçte Türkiye, başta tasarrufların arttırılması konusundaki teşvikler olmak üzere, ekonomideki reformlarını kesintisiz sürdürecektir.
Bizler, demokrasiden asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz, bunu da böyle biliniz. Milletime şunu söylüyorum, 'Eyvah şimdi olağanüstü hal ilan edildi yoksa bu süreçte artık valiler devreden çıkıp silahlı kuvvetler mi yönetime el koyacak', asla böyle bir şey söz konusu değil. Tam aksine valilerimizin yetkileri, iradeleri bu süreç içerisinde daha da artacak.
Milletime şunu hatırlatıyorum, sakın endişeye kapılmayın, hiçbir endişeye yer yok. Türkiye bu badireyi hamdolsun atlattı ve bundan sonra da yatırımlarıyla beraber bu süreci güçlenerek devam ettirecektir.
Merkez Bankamız gayet güzel açıklamalarını yaptı ve ön açıcı açıklamalarını da yaptı. Bundan sonra da kararlı bir şekilde yürüyeceğine inanıyorum. Piyasada herhangi bir likidite sıkıntısı söz konusu değil, olmayacaktır da. (Uluslararası kredi ve derecelendirme kuruluşu S&P'nin Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi) Şu anda siyasi bir karar açıklıyor kendine göre. Yani 'Ben bunu açıklarsam, acaba Türkiye'de yatırımlar durur mu?' S&P boşuna uğraşma, bizimle hele hiç uğraşma. Aynı şeyleri bundan önce de yaptınız tutmadı ve bugün de tutmaz."
MGK kararları açıklandı
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı. Kritik toplantıda, şu kararlar alındı:
“Fetullahçı Terör Örgütü adı verilen bir ihanet çetesi, 15 Temmuz 2016 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki mensupları vasıtasıyla silahlı bir darbe girişimi başlatmıştır. Bu örgüt, kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla milleti ve devleti kontrol altında tutmayı amaçlamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış asker elbisesi içerisine girmiş eli kanlı terörist canilerini harekete geçirerek ülke yönetimine el koymaya çalışan Fetullahçı Terör Örgütü’nün bu girişimi, milletimizin feraseti, cesareti ve fedakârlığı ile güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesi sayesinde başarısız olmuştur. Bu tarihi süreçte canlarını hiçe sayma pahasına milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkan aziz milletimiz, siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve medya kuruluşlarımız, tüm görüş farklılıklarını bir tarafa bırakarak silahlı darbe girişimi karşısında tek vücut olmuş ve meydanları çete mensubu terörist hainlere terk etmemiştir. Devletimiz, milletiyle el ele vererek, ertesi gün akşam olmadan silahlı darbe girişimini bastırmış, durumu kontrol altına almıştır.
Kurulumuzca sivil, asker, polis tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar dilenmiştir.
Kurulumuz, demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığı bir kez daha teyit etmiştir. Toplantıda, kurul üyelerinin değerlendirmeleri doğrultusunda, bundan sonra atılması gereken adımlar detaylı olarak görüşülmüştür. Bu çerçevede, demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla, Anayasamızın 120. maddesi gereği, hükümete olağanüstü hal ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır. Bu tavsiye, sadece ve sadece demokrasiye, hukuk devletine, hak ve özgürlüklere yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için yapılacak çalışmaları kolaylaştırma amacına yöneliktir.”
5 soruda olağanüstü hâl
Darbe girişimin ardından hükümet 3 ay süreyle olağanüstü hâl kararı alındı. Anayasa'da olağanüstü hâli düzenleyen 3 madde bulunuyor. Al Jazeera Anayasa'ya göre, 5 soruda olağanüstü hâlin ne anlama geldiğini derledi.
Olağanüstü hâl ne zaman uygulanır?
Anayasa’ya göre olağanüstü hâl, hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde uygulanabilir. Ayrıca doğal afet, tehlikeli salgın hastalıklar ağır ekonomik bunalım da olağanüstü hâlin nedeni olabilir.
Nasıl ilân edilir?
Kararı Cumhurbaşkanlığının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu alır, Meclis onaylar. Altı ayı geçemez. Olağanüstü hâl koşulları devam ediyorsa Bakanlar Kurulu’nun isteği üzerine TBMM her seferinde 4 aydan fazla olmamak üzere uzatılabilir. Olağanüstü hâl bir bölgede ya da bütün ülkede geçerli olmak üzere ilan edilebilir.
Olağanüstü hâlde neler olur?
Vatandaşlar için para, mal ve çalışma yükümlülükleri getirilebilir. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir. Olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesi çıkarılabilir. Olağanüstü hâllerde kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi oldukça genişler, bu kararnamelerin yargısal denetimi de yapılmaz.
Olağanüstü hâlde ne gibi kısıtlamalar olur?
Milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasa'da öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. Ancak, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
Olağanüstü hâl nasıl uygulanır?
Olağanüstü hâlin uygulanmasında görev ve yetki olağanüstü hal bir ili kapsıyorsa il valisine; bir bölge valiliğine bağlı birden çok ilde ilân edilmesi halinde bölge valisine; birden fazla bölge valisinin görev alanına giren illerde veya bütün yurtta ilân edilmesi halinde koordinasyon ve işbirliği Başbakanlıkça sağlanmak suretiyle bölge valilerine aittir. (AA / Al Jazeera)