'Mavi Marmara' çarpıtmasına tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mavi Marmara saldırısında İsrailli askerlerin kan dönmemek için çabaladığını iddia eden İsrailli gazeteciye, "Siz bile doğru konuşamıyorsunuz, doğru konuşun. Bizim elimizde İsrailli subayların uluslararası sularda yaptığı baskının bütün belgeleri var" diyerek tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail televizyonu Kanal 2'ye verdiği röportaj yayınlandı.
Erdoğan'ın İsrailli gazeteci Ilana Dayan-Orbach'ın sorularına verdiği yanıtlardan satır başları şöyle:
"Gazze'yi vurdukları anı unutmam mümkün değil. Hitler'in yaptığını da İsrail'in yaptığını tasvip etmem. Şimon Peres'e Davos'ta, "Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz" dedim.
İsrail, Filistin'de iki devletli çözüme yaklaşmıyor. İsrail, Mescid-i Aksa'yı kendi tasarrufu altına alma peşinde.
Hamas terör örgütü değildir. Sadece El Fetih'le bu iş olmaz.
- Şu anda Mavi Marmara görüntüleri ekrana geliyor. Ben Gemide bulunan İsrailli askerlerle de konuştum, kan dökmekten kaçınmak için ne kadar çabaladıklarını söylediler. Onlara inanıyor musunuz?
Hepsi yalan... (Mavi Marmara saldırısında İsrailli askerlerin kan dönmemek için çabaladığına) inanmak mümkün değil. Elimizde İsrailli subayların uluslararası karasularında Mavi Marmara'ya yaptığı baskının bütün belgeleri var. Orada 10 tane kardeşimiz şehit edilmiştir. Bunu acımazsızca yaptılar. Bakın siz bile doğru konuşamıyorsunuz. Doğru konuşun. Gazeteci olmak sizi doğru konuşmaktan alıkoymamalı. Sen burdan kalkıp Erdoğan'ı sıkıştırabileceğine inanıyorsan, sen beni sıkıştıramazsın. Çünkü bütün belgeler elimizde. Neyi savunuyorsunuz?
Bu ülkede gazetecilik yaptığı için kimse tutuklanmamıştır. Gazeteciler sınırsız özgürlüğe sahip midir? Benim özgürlük sınırım nereye kadarsa onlar da oraya kadar gelebilir.
Batı DEAŞ'a karşı bir mücadele veriyor mu? Hayır. Şu anda DEAŞ'a karşı mücadeleyi veren biziz. DEAŞ'ın elinde Batı'nın silahlarını görüyoruz. Uçaklarla indiyorlar, yarısı DEAŞ'a diğer yarısı PYD'ye, YPG'ye gidiyor.
Trump'ın zaferi beni şaşırtmadı, sandığın neticesine inanan bir insanım. Ben de Türkiye'de belediye başkanı olduğumda birileri şaşırmıştı. Dolayısıyla Amerika'da Donald Trump'ın seçimleri kazanması niye birilerini şaşırtıyor? Trump kendi imkanlarıyla mücadelesini verdi. Bir yerde politika yaparak gelmedi ama karşısındaki rakibi siyasetin içinde olan bir insandı. Onlara (Clinton) desteği veren bir grup da FETÖ idi. Ben kendilerine haber gönderip, 'yanlış yapıyorsunuz' dedim. Oralardan aldıkları desteklerle ne hale geldiler.
Trump ile Amerika'da yeni bir süreç başlayacak. Amerika'nın çeşitli eyaletlerinde Trump'a karşı yapılanlar saygısızlıktır. Ben daha ilk akşam kendisini aradım ve konuştuk. Geleceğe yönelik Türkiye ile ABD arasında yapacağımız çok şey olacağı konusunda mutabakata vardık. Trump'ın Müslümanlara karşı bir tavır içinde olacağına inanmıyorum.
Her ülke güçlü liderlerle ileriye gider. Eğer güçlü lider olmazsa, bir ülke ileriye gidemez. Sadece güçlü olmak yetmez, dürüst de olmak gerekir.
Politikada en nefret ettiğim şey yalandır." (Yeni Şafak)