Türkiye'de tek kişilik hücrelerde kaç mahkûm var?
Geçtiğimiz günlerde biri Çorum diğeri Silivri cezaevinde olmak üzere iki mahkûm, tek kişilik hücrelerde yaşamını yitirdi. Hükümet, kaç kişinin hücrede tutulduğunu açıklamıyor. Uzmanlara göre, bu sayı 3 bini aşıyor.
Tek kişilik hücre cezasının en çok uygulandığı "ağırlaştırılmış müebbet" hükümlüleri üzerine çalışmalar yapan Sosyolog Ezgi Yusufoğlu, söz konusu uygulamanın idam cezasının 2002’de kaldırılmasının ardından, 2005 yılında uygulanmaya başladığını söylüyor. DW Türkçe’ye konuşan Yusufoğlu, tek kişilik hücrede kalanların günde 1 saat havalandırma hakkına sahip olduğunu, diğer mahkûmlar ile temaslarının yasak olduğunu ve yalnızca birinci derece akrabaları ile görüşebildiklerini anlatıyor.
Yusufoğlu’nun verdiği bilgiye göre, hücrede kalan mahkûmlar ile ilgili Adalet Bakanlığı tarafından yapılan son açıklama 21 Şubat 2014 tarihine ait. 5 yıl önce yapılan bu açıklamada 1327’si adli, 126’sı ise 'terör' suçlarından olmak üzere 1453 mahkûmun tek kişilik hücrelerde kaldığı bilgisinin verildiğini kaydeden Yusufoğlu, şöyle konuşuyor: "Son 2 yılda bu sayının kaça çıktığı ilgili yaptığımız hiçbir başvuruya yanıt alamadık. Eylül 2018’de İstanbul Başsavcılığı sadece İstanbul’da 700 kişinin ağırlaştırılmış müebbet ile yargılandığını açıkladı. Bu da gösteriyor ki, şu anda ülke genelinde yaklaşık 3 bin, belki ondan da fazla mahkum tek kişilik hücrede tutuluyor."
"Toplu koğuşlardan da şikayetler artıyor"
Hapishanelerdeki hak ihlallerini araştıran Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) verilerine göre, son dönemde cezaevi koşulları nedeniyle mahkûmlardan gelen şikayetlerin sayısında büyük artış var. DW Türkçe’ye konuşan CİSST Yönetim Kurulu Üyesi Berivan Korkut, Elazığ Cezaevi’nde tutuklu bir mahkûmun üç yıldır tek kişilik hücrede tutulduğunu, ancak başvuru yaptıklarında cezaevi yönetiminin bunu 'tecrit' değil, 'tek başınalık' olarak tarif ettiğini söylüyor. Korkut, yalnızca tek kişilik hücrelerde değil, toplu koğuşlarda da ağır hak ihlalleri yaşandığını öne sürüyor..
Korkut, mektuplara el konulmasından, görüş ve telefon hakkının kısıtlanmasına, tuvalet ve banyo gibi ihtiyaçların karşılanamamasından dönem dönem şiddet kullanılmasına kadar pek çok şikayet aldıklarını söylüyor. Uygulamalara aykırı olarak havalandırmaların üzerine bile tel örgü çekildiğini, temiz havanın engellendiğini dile getiren Berivan Korkut, "Adalet Bakanlığı, bu konularla ilgili hiçbir başvurumuza ve bilgi talebimize yanıt vermiyor" diyor.
Tutuklu ve hükümlü sayısında patlama
Türkiye’de özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlü sayısında patlama yaşandı. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2018 sonu itibariyle ülkede 303’ü kapalı olan toplam 385 cezaevinde 258 bin 660 mahkûm bulunuyor.
Cezaevlerinin mevcut kapasitesi ise 111 bin iken, ranzalara kat çıkma ve yer yatağı gibi düzenlemelerle kapasite 220 bin civarına çıkarıldı. Ancak mevcut durumda hala kapasiteyi aşan yaklaşık 40 bin mahkûmun koğuş ve hücrelerde nasıl kaldığına dair net bir açıklama bulunmuyor. Hükümet üyelerinden dönem dönem yapılan açıklamalarda ise yaklaşık 100 yeni cezaevi yapımının hızla sürdüğü belirtiliyor. (DW)