İkinci Mavi Marmara olmasın!
İşgalci İsrail rejiminin 2011’de Gazze’de katlettiği çocukların aileleri, katliamın sorumlularının yargılanması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu.
Katledilen Filistinli çocukların davası Türkiye’de görülecek…
Aralarında Benjamin Netanyahu, Aviv Kochavi, Benny Gantz’ın da yer aldığı isimlerin yargılanması talep edilirken, işgalci katillerin yargılanması bütün insanlık ailesinin ortak beklentisi olarak görülüyor. Söz konusu yargılamanın, hükümetin İsrail’le “normalleşme”sine kurban edilen Mavi Marmara davası ile benzer bir akıbete uğramaması ümit ediliyor.
Katiller için başsavcılığa başvuruldu
Siyonist İsrail, 2011 yılının Ramazan ayının ortalarında Filistin’de yine terör estirmişti. Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’de başta Mescid-i Aksa olmak üzere ibadet mekânlarına saldırmış; ibadet edenleri, evlerdeki ve sokaklardaki Filistinlileri keyfince darp etmiş ve kimisini de şehit etmişti. Gazze’yi 11 gün boyunca bombalayan işgalci İsrail güçleri, 253 kişiyi de şehit etmişti. 1.910 kişinin yaralandığı saldırılarda en az 75 bin kişi yerinden edilmiş, 1.800 konut yıkılmış ve 6.800 mesken zarar görmüştü. İsrail’in gerçekleştirdiği vahşette şehadete erişen çocuklardan bazılarının aileleri Türkiye’deki avukatları vasıtasıyla katliamın sorumlularının yargılanması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Yargılanması talep edilen isimler arasında İsrail’in eski başbakanı Benjamin Netanyahu, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail rejimi Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi gibi isimlerin de bulunduğu kaydedildi.
Filistinlilere yönelik saldırılarını aralıksız devam ettiren işgalci İsrail rejimi, 2011 yılının Ramazan ayının ortalarında saldırılarının şiddetini artırmış ve Filistin topraklarında terör estirmişti. Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’de Filistinlilere karşı çok yoğun bir şekilde saldırılar gerçekleştiren İsrail güçleri, başta Mescid-i Aksa olmak üzere ibadet mekânlarına saldırmış, ibadet edenleri, evlerdeki ve sokaklardaki Filistinlileri keyfince tutuklamış, darp etmiş ve kimisini de şehit etmişti. Gazze’yi 11 gün boyunca bombalayan işgalci İsrail güçleri, 253 kişiyi şehit ederken rahmet-i Rahman’a kavuşanların 15’inin bebek, 66’sının çocuk, 39’unun kadın olduğu öğrenilmişti. 1910 kişinin yaralandığı saldırılarda en az 75 bin kişi yerinden edilmiş, 1800 konut yıkılmış ve 6800 mesken zarar görmüştü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruldu
Siyonist İsrail rejiminin Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği vahşette şehadete erişen çocuklardan bazılarının aileleri Türkiye’deki avukatları eliyle katliamın sorumlularının yargılanması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. İsrail güçlerinin füze saldırısında, sokakta evine yürümekte iken katledilen 11 yaşındaki Dima Saad Ali Asaliya, evlerinde anneleri Abeer Thamr Ali Ashkantna (30) ile birlikte bombardımanda hayatını kaybeden Dana (9), Lana (6), Yahya (4), Zain (2) kardeşler ile yine evi bombalanan ve bu bombalamada hayatını kaybeden 14 yaşındaki Hala Hussein Raafat Al-Rifi’nin katledilmelerinin soruşturulması için yapılan suç duyurusunda iki yüz elli üç maktulün, yaralanan binlerce kişinin ve işlenen tüm diğer suçların mağdurları için de yargılamanın yapılması talep edildi.
Yargılanması talep edilen isimler arasında üst düzey yetkililer de var
İşgalci İsrail rejiminin Gazze’de katlettiği çocukların aileleri, katliamın sorumlularının yargılanması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvururken yargılanması talep edilen isimler arasında üst düzey yetkililer de yer aldı. Buna göre yargılanmaları talep edilen suçlular arasında İsrail rejiminin eski başbakanı Benjamin Netanyahu, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail rejimi Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi gibi isimlerin de bulunduğu kaydedildi. Söz konusu şahısların yanı sıra yargılanmaları talep edilen isimler arasında Amiram Norkin, Eliezer Toledano, Nri Horvits, David Salma, Aharon Halifa, Oded Basik, Tamer Yaday, Nemrut Aloni, Afekhay Adrei’nin bulunduğu ve başkaca tespit edilecek İsrail askerlerinin yer aldığı öğrenildi.
Sonu Mavi Marmara’ya benzemesin
Siyonist İsrail rejiminin işgal sürecinden bu yana Filistinlilere yönelik suçlarının yargılanması bütün insanlık ailesinin ortak beklentisi olarak görülüyor. İsrail’in özellikle ev ve okulların bombalanması, çocuk ve kadınların katledilmesi, keyfi tutma ve işkence ve kötü muamele gibi sistematik olarak gerçekleştirdiği insanlığa karşı suçların yargılanmasının ve sorumluların cezalandırılmasının, bundan sonraki suçları ve katliamları önleyeceği düşünülürken adaletin gereğinin sağlanması ümit ediliyor. Bu bağlamda işgalci katillerin yargılanmasının, Mavi Marmara davası ile benzer bir sona maruz kalmaması temenni ediliyor.
Hatırlanacağı üzere İsrail rejiminin Mavi Marmara gemisine yönelik uluslararası sularda gerçekleştirdiği saldırının ardından aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı faillere yönelik dava açılmıştı. Şehit olanların yanı sıra onlarca kişinin de yaralandığı barbar saldırıya dair Mavi Marmara mağdurları tarafından açılan dava, Siyonist İsrail rejimi için büyük bir tehdit oluşturmuştu. İşgalci İsrail rejimi söz konusu davadan ve beraberinde getirdiği baskıdan kurtulmak isterken 2016 yılında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Müslümanları yasa boğan bir karara imza atılmış ve hükümetin İsrail’le vardığı “normalleşme” anlaşması kapsamında dava düşürülmüştü.
Şüphelilerin yakalanarak tutuklanmaları talep edildi
Filistin’de terör estiren ve çok sayıda mazlumu katleden İsrail rejimi yetkililerinin İstanbul’da yargılanmasına yönelik başvuru hakkında avukatlarca açıklamada bulunuldu. Buna göre söz konusu saldırılar sırasında İsrailli siyasi ve askeri kişiler tarafından, uluslararası hukuk (Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü, İnsancıl Hukuka İlişkin Sözleşmeler, BM sözleşmeleri) ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen insanlığa karşı suçlar işlendiği belirtildi. Yapılan açıklamada, Türkiye mevzuatındaki evrensel yargı yetkisi (TCK md. 13) çerçevesinde yapılan suç duyurusunda, İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK m. 77), kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet, kişi hürriyetinden yoksun kılma ve soruşturma aşamasında tespit edilebilecek sair suçlardan dolayı yargılama talep edildiği de kaydedildi. Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan başvuruda öncelikle sanıklar hakkında yürütülecek soruşturma sonuçlanıncaya kadar, şüphelilerin Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına girmeleri halinde tutuklanmaları için yakalama emri çıkartılması, Türkiye sınırları dışındayken de suçluların yakalanması ve iadesine dair hukuk normlarından yararlanarak şüphelilerin yakalanarak tutuklanmaları istendi.
“Normalleşme” çerçevesinde dava düşürülmüştü
Siyonist katillerin yargılanması bütün insanlık ailesinin ortak beklentisi olarak görülürken, işgalci katillerin yargılanmasının, Mavi Marmara davası ile benzer bir sona maruz kalmaması da temenni ediliyor.
Hatırlanacağı üzere İsrail rejiminin Mavi Marmara’ya yönelik saldırısının ardından aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı faillere yönelik dava açılmıştı. İsrail, söz konusu davadan ve beraberinde getirdiği baskıdan kurtulmak isterken 2016 yılında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Müslümanları yasa boğan bir karara imza atılmış ve hükümetin İsrail’le vardığı “normalleşme” anlaşması kapsamında dava düşürülmüştü.(Milli Gazete)