Siyasette üçüncü yol; Solu karıştıran toplantı
HDP iki gün önce sosyalist parti ve kurumlarla bir araya geldi. HDP'nin sosyalist partilerle yaptığı görüşme, üçüncü ittifak olarak gündeme gelince TKP ve birçok sol partiden açıklamalar yapıldı.
Türkiye’de “Millet İttifakı” ve “Cumhur İttifakı” dışında üçüncü bir ittifak konusu gündemin önemli maddelerinden biri oldu. HDP’nin çağrısıyla Salı günü gerçekleşen ve 8 parti/kurumun katıldığı toplantıda çeşitli kararlar alındı. Ancak toplantı sonrasında tartışmalar başladı.
18 Ocak günü HDP’nin çağrısıyla TİP (Türkiye İşçi Partisi), TKP (Türkiye Komünist Partisi), EMEP (Emek Partisi), EHP (Emekçi Hareket Partisi), TÖP (Toplumsal Özgürlük Partisi), Halkevleri ve SMF (Sosyalist Meclisler Federasyonu) bir araya geldi.
İttifak denilince olanlar oldu
Bu toplantının bir ittifak toplantısı mı yoksa sadece siyasi partiler arasında görüş alışverişinin yapıldığı bir toplantı mı olduğu da tartışma konusu oldu. HDP’nin toplantıyı “ittifak” şeklinde ilan etmesi üzerine arka arkaya sosyalist partilerden açıklamalar geldi.
Toplantı basında “üçüncü ittifak kuruldu” şeklinde geniş bir yer buldu. HDP, adı geçen sol partileri ziyaretinin ardından yine aynı partileri hem sözlü hem de yazılı olarak toplantıya davet etti. Toplantının bir ittifak toplantısı değil, siyasi partilerin kendi arasında bir görüş alışverişinde bulunacağı bir toplantı olarak organize edildiği ifade edildi.
Toplantıdan iki gün önce ise çeşitli yayın kuruluşlarında “Demokrasi İttifakı’nda ilk tur: 9 parti bir araya geliyor” başlıklı haberler çıkmış, bir süre sonra ise haberler geri çekilmişti.
Ortak kararlar kamuoyuna duyuruldu
Yapılan toplantı sonucunda alınan ortak kararlar kamuoyuna sunuldu. HDP’den yapılan açıklamada şunlar belirtildi:
“Ortak mücadeleyi sürdürmeyi, bu mücadele zeminlerini çoğaltmayı ve güçlendirmeyi,
Ortak mücadele konularını belirlemek, bunları hayata geçirmeye yönelik içerik, yöntem ve takvimi oluşturmak için düzenli görüşmelere devam etmeyi, mevcut katılımla kendini sınırlamayan, ortak mücadelenin Türkiye’nin bütün demokratik, sol, sosyalist ve devrimci güçlerini kapsayacak şekilde genişletilmesini hedeflemeyi karar altına aldık.
Türkiye’nin bütün ezilenleri, ötekileştirilenleri, mağdurları, emekçileri, kadınları, gençleri ve ekoloji mücadelesi verenleri ile en geniş demokrasi, eşit yurttaşlık ve mücadele ortaklığını kurmanın yol ve yöntemlerini konuşmaya devam edeceğiz. Demokratik, sol, sosyalist ve devrimci güçler olarak üzerimize düşen toplumsal sorumluluğu yerine getirmeye kararlıyız.
Dayanışma, mücadele ve umutla…”
TKP: “İttifak değil, görüşme”
HDP’nin çağırısıyla düzenlenen toplantıya katılan TKP’den yapılan açıklamada, ittifak görüşmesi yapılmadığı belirtilerek; “Toplantıya katılan siyasi yapıların arasındaki iletişimin güçlenmesi ve süreklileşmesi ve somut mücadele gündemleri üzerinden ortaklaşıldığı ölçüde birlikte hareket edilmesi ihtiyaç ve gerekliliği konusunda bir görüş ortaklığı oluşmuştur” denildi.
TKP açıklaması şöyle:
“Toplantıya katılan diğer siyasi partilerin de TKP’nin ittifakla ilgili görüşleri bellidir, HDP açıkladığı tutum belgesi üzerinden geniş bir demokrasi ittifakı arzusunu defalarca dile getirmiştir. TKP de bugüne kadar Sol Parti, EMEP’le yaptığı görüşmeler hakkında kamuoyunu düzenli bilgilendirmiş ve hangi ilkelerle birlikte ittifak olunabileceğinin altını çizmiştir.
Toplantının ardından Merkez Komite Üyesi Savaş Sarı’nın yaptığı açıklamada da belirttiği üzere, sermaye karşısında emekçilerin çıkarlarını ve bağımsız siyasi iradesini temsil, emperyalizme karşı bağımsızlık ve gericilik karşısında laikliği savunu ilkeleri etrafında bir programatik çerçeve ve devrimci birliktelik bugün yakıcı bir ihtiyaçtır. Bu anlamda HDP’nin sunduğu Demokratik Tutum Belgesi üzerinden HDP ile bir ittifak içerisinde olmamız veya bizim savunduğumuz üç ilkeyi örtecek bir ittifak ilişkisini kabul etmemiz mümkün değildir.
Toplantıda ise bu toplantıya katılan siyasi yapıların arasındaki iletişimin güçlenmesi ve süreklileşmesi ve somut mücadele gündemleri üzerinden ortaklaşıldığı ölçüde birlikte hareket edilmesi ihtiyaç ve gerekliliği konusunda bir görüş ortaklığı oluşmuştur.”
EMEP Genel Başkanı Akdeniz: “bu başlangıç toplantısıydı ve umut vericiydi”
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, fikir alışverişi yönünde verimli bir görüşme sağlandığını belirtti. Türkiye’nin özellikle de yakın ve orta vadede, içerisinden geçtiği bu süreçle ilgili nasıl bir mücadele programı oluşturabileceği yönünde görüş alışverişinde bulunulduğunu söyledi.
Akdeniz, bunun daha da ilerletilmesi için sistematik hale gelmesi, periyodik toplantıların gerçekleşmesi yönünde görüş birliği olduğunu vebunun çok önemli olduğunu ifade etti.
Akdeniz, şunları belirtti:
“Halkın acil talepleri için yan yana gelmek gereklidir. Bizim birlik ve uzlaşma sorunumuz yok. Halk gerçekten güçlü bir merkez istiyor. AK Parti’den güçlü bir kopuş var, halkın tek adam zihniyetinden kurtulma niyeti var ama millet ittifakının da Türkiye’yi düzlüğe çıkaracağından ciddi endişeleri var. Seçime daha çok var.Halkın temel geçim derdi var. Demokratik özgürlükler, seçim ve sandık güvenliği gibi temel sorunlar ve bütün bunları kapsayan bir mücadele programı ortaya koyamazsak eğer, sadece sandık bazlı tartışmalarla bu işe başlamak zaten bizim gibi partilerin yapısına uygun değildir. Bu toplantı bir başlangıç toplantısıydı ve umut vericiydi.”
TİP: “Mücadele büyütmek amacıyla gerçekleştirilen görüşme…”
Türkiye İşçi Partisi (TİP) sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır koşullarda ortak mücadele zeminlerini güçlendirmek amacıyla sol/sosyalist güçlerin temsilcileriyle Ankara’da bir araya geldik” denilerek toplantıya katılan partilerin imzaladığı ortak açıklama paylaşıldı.
HALKEVLERİ: “üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye kararlıyız”
Toplantıya katılan kurumlardan olan Halkevleri’nden yapılan açıklamada; “Türkiye’nin içinde bulunduğu toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar çığ gibi büyümektedir. İktidarın sömürü, talan ve ayrımcılık politikaları, toplumun ezilen bütün kesimlerinin her türlü insani haklarının ellerinden alınmasına, yoksullaşmaya neden olmakta ve doğanın talan edilmesine yol açmaktadır. Bu gidişattan çıkmak için umudu büyütecek, topluma güven verecek güçlü bir birliği kurabilir, mevcut baskı rejiminin önünü kesebilir, demokratik değişim ve dönüşümün önünü açabiliriz. Bu nedenle Türkiye’nin demokratik, sol, sosyalist ve devrimci güçlerinin geniş bir mücadele ortaklığı sağlaması gerektiğine inanıyoruz” denildi.
Toplantıya katılan diğer kurumlar olan; EHP, TÖP ve SMF’den yapılan açıklamalarda da toplantı sonunda alınan kararlar ve ortak açıklama kamuoyuna sunuldu ve ortak mücadele vurgusu yapıldı.
SOL PARTİ: “Sınırları ve içeriği belli olmayan ittifakın parçası değiliz”
Toplantıya katılmayan Sol Parti yaptığı açıklamada, “Bu aşamada hangi koşullarda yapılacağı belli olmayan seçime ilişkin ittifak tartışmasına girilmesini doğru bulmuyoruz. HDP’nin çağrısıyla gerçekleşecek sınırları ve içeriği beli olmayan demokrasi ittifakı adlı çalışmanın parçası olmadığımızı kamuoyu ile paylaşırız. Partimiz bu anlayışla tüm muhalefet güçleriyle dayanışma içinde mücadelesini sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
TKH: “Krizden, yoksulluktan, gericilikten ve bağımlılıktan çıkış sol bir programla mümkündür”
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) ise “Sermayeye, gericiliğe ve emperyalizme karşı kamucu, laik ve emekten yana toplumsal ve siyasal bir programdır. Bu düzen değişmelidir! 20 yıllık karşı-devrimin panzehiri yeni bir Cumhuriyet’in kuruluşudur. Ülkemizin geleceğini emekçi sınıfların, emekçi kadınların, geleceksiz bırakılan gençlerin talepleri şekillendirmeli, sosyalist bir ittifak da bu zeminde kurulmalıdır. Emeğin haklarını merkeze koyan, laiklik taleplerini öne çıkartan, kamucu ekonomiyi savunan ve anti-emperyalist bir program etrafında önümüzdeki seçimleri de kapsayan sosyalist ve devrimci güçlerle güç birliği bugün temel arayışımızdır” açıklaması yaptı.
SOSYALİST CUMHURİYET PARTİSİ: “tam bağımsız ve demokratik türkiye’yi esas alan bir ittifak”
Mehmet Bedri Gültekin başkanlığında yeni kurulan Sosyalist Cumhuriyet Partisi (SCP)’nin açıklamasında ise “AKP gitmelidir ama ‘Tam Bağımsız ve Demokratik Türkiye’yi esas alan bir program temelinde oluşacak ittifakın iktidar olmasıyla gitmelidir.Kendilerini sosyalist olarak niteleyen her partinin hareket noktası bu program olmalıdır” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada “Türkiye’nin AKP iktidarından kurtulması gerekiyor. Ekonomide Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini yaşayan, içeriden ve dışardan çok ciddi tehditler altında olan Türkiye, sorunların altından ‘Tarikatlar Koalisyonu’ yönetimiyle kalkamaz. Türkiye; İhvancı dış politikanın ve 2023’deki seçimlere ilişkin hesapların sonucu olan 8 milyon mülteci yükünün yol açtığı ekonomik, siyasal, toplumsal ve güvenlik sorunlarının altından kalkamaz” denildi.(Odatv)