İsrail'le ticari ilişkileri sorgulayanları ‘İran ajanı’ diye suçladı
Yandaş medya her gün Filistin'i gündemine alırken, İsrail'le ticari ilişkileri görmezden geliyor. Üstelik bu ilişkilerin ele alınmasından da rahatsızlar.
Yandaş medya her gün Filistin'i gündemine alırken, İsrail'le ticari ilişkileri görmezden geliyor. Üstelik bu ilişkilerin ele alınmasından da rahatsızlar.
Gerici Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, TVNet'te katıldığı programda Eskişehir'de gittiği İHH etkinliğinde İsrail'le ticari ilişkilerin sorgulanmasından "rahatsız olduğunu" dile getirdi.
"Gazze'yi iç politika malzemesi haline getirmeye çalışan vicdansızların propagandası karşılık bulmuş görünüyor" diyen Kılıçarslan kendisine sosyal medyadan yazılanlardan bıktığını ifade ederek, söz konusu ilişkileri sorgulayanları da "İran ajanı" diye nitelendirdi.
Kılıçarslan sözlerinin devamında da "Kimin İsrail'le, İsrail lehine bir ilişkisi varsa Allah onun elini kurutsun. Ticaret yapamaz hale getirsin bir daha" diye konuştu.
Kılıçarslan hükümetin İsrail'le ticari ilişkilerini bilmiyor mu?
İsrail, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle inşaat sektörü üzerinden iki ülke arasındaki alışveriş devam ediyor.
Kılıçarslan AKP-MHP hükümetinin İsrail'le ticari ilişkilerini görmezden gelse de, TKP dün Türkiye'den İsrail'le ticaret yapanların tek tek dökümünü açıklamıştı.
Parti Meclisi üyesi ve Türkiye Barış Komitesi Başkanı Murat Akad, hafta içi her sabah yayınlanan TKP'nin Sesi adlı podcast yayınında İsrail'le ticaret yapan şirketleri isim isim saymıştı.
İşte Akad'ın açıklamalarıyla o ticaret ağı:
İsrail'e çimento ihracatı: Oyak, Limak, Aşkale, Sanko, Sabancı...
"Aslında iki ülke arasındaki ilişkiler çok eskiye dayanıyor bildiğimiz gibi. Özellikle ekonomik düzeyde çok güçlü bir ilişki var. Birkaç rakam vermekte yarar var bu noktada. 2002’de iki ülke arasındaki ticaret hacmi 1,41 milyar dolar. 20 yıl sonra, yani 2022’de bu rakam 8,91 milyara kadar çıkmış. Yani yüzde 500’ün üzerinde artış yaşanmış 20 yılda. Yine 2022 verilerine göre İsrail Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 10. ülke konumunda ve bu ihracat 7 milyar dolar düzeyinde. Türkiye sermayesinin İsrail ile doğrudan yaptığı ihracatın birkaç temel kalemi var bunlar demir çelik, çimento, otomotiv, plastik ürünler ve elektronik ekipman.
Ayrıca İsrail’e petrol ve doğalgaz ürünlerinin satışına Türkiye aracılık yapıyor. Bazı örnekler verelim; Türkiye’den yapılan gri çimento ihracatında İsrail ikinci sırada yer alıyor. Beyaz çimento ihracatında ise birinci sırada geliyor. Bu ihracattan pay alan önemli şirketler var, Türkiye’de öne çıkan çimento üreticileri Oyak, Limak, Aşkale, Sanko, Sabancı gibi şirketler ve bir de Brezilya sermayesine ait Votorantim adlı firma var.
İsrail'e demir-çelik ihracatı: İçdaş, Kardemir, Kocaer, Özkan, Tosyalı, Çolakoğlu, Çelsantaş, Erdemir ve İsdemir
Son yıllarda İsrail’de inşaat sektörü daha hareketli bunun bir nedeni de işgal altındaki Filistin toprağı olan Batı Şeria’da yapılan yeni Yahudi yerleşimleri. Bu nedenle de sektör biraz daha hareketli. Yani aslında Türkiye’den giden çimentonun bir bölümü Filistin’in işgalinde ve ilhakında kullanılmış oluyor. Demir-çelik sektörüne bakarsak burada faaliyet gösteren bazı firmalar İçdaş, Kardemir, Kocaer, Özkan, Tosyalı, Çolakoğlu, Çelsantaş, Erdemir ve İsdemir gibi firmalar İsrail’e ihracat yapıyor.
Zorlu'nun İsrail'deki yatırımları
Ayrıca Zorlu Enerji’nin İsrail’de doğrudan yatırımları var. Zorlu bu ülkede elektrik üretimi ve dağıtımı alanında santrallere sahip. Ayrıca Türkiye-İsrail iş konseyi yürütme kurulu başkanlığını da aynı zamanda Zorlu Enerji grubunda sektör başkanı olan kişi yapıyor.
Bir de İsrail’e aktarılan petrolden söz etmek gerekir. Azerbaycan’dan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı üzerinden gelen petrol var. Bir de Irak’tan Kerkük- Yumurtalık hattı üzerinden gelen petrol gemilerle dünyanın çeşitli ülkelerine sevkediliyor ve bunlar arasında İsrail de var.
Aslına bakılırsa bu ilişkiler açıkça yürütülüyor, reddedilmiyor. Bütün bu bilgiler ve çok daha fazlası internette var, aranırsa bulunabilir. TKP’nin bu konularla ilgili sorduğu sorular CHP milletvekilleri tarafından da meclise taşındı ve çeşitli bakanlara soruldu. Böylece aslında TKP ikiyüzlüce bir yaklaşımı ortaya koymuş oldu. Verilen soru önergelerine yalnızca Dışişleri Bakanı Hakan Fidan yanıt verdi ve o da tam olarak şunu söyledi: “İsrail'le 74 yıllık bir geçmişi bulunan ilişkilerimiz hiçbir zaman Filistin'in haklı davası hilafına yürütülmemiştir". Böyle diyerek de aslında son derece çelişkili yaklaşımı kendisi ortaya koymuş oldu.
Silah sanayisi açısından durum nasıl?
Aslında Türkiye’den İsrail’e silah satılmadığı iddia ediliyor. Ama bir ihracat faslı var tam başlığı “Silahlar ve mühimmat; bunların aksam, parça ve aksesuarı”. Bu ihracat faslı dahilinde yüksek miktarda olmamakla birlikte satış yapılıyor. Belki doğrudan silah satılmıyor, ama bazı aksam ve parçalar satılıyor. Ama bu kullanılan silahların Filistinlilere yönelik olarak kullanılmadığını kim iddia edebilir. Bunları İsrail ordusu kullanmasa bile yerleşimci adı verilen milislerin kullanmadığını kim iddia edebilir?
Başka örnekler, başka bağlantılar var. Örneğin Israel Aerospace Industries isimli silah şirketinin Türk Silahlı Kuvvetleri ve ülkemizdeki silah sanayisi ile ilişkileri biliniyor, geçmişten bu yana ilişkileri var. Daha önce bu firmadan insansız hava araçları alınmış, aynı firmaya savaş uçaklarının modernizasyonu yaptırılmıştı.
Yine geçtiğimiz günlerde sosyal medyada çok yaygın görüntülerini izledik, İsrailli askerleri için iç giyim malzemelerinin Türkiye’den gitmiş bu görüntüleri gördük. Hangi firma olduğu da ortadaydı bu görüntülerde.
Bu arada Ticaret Bakanı Ömer Bolat bir açıklama yaptı. Sözü edilen ticareti devletin değil özel sektörün yaptığını belirterek aradan sıyrılmaya çalıştı. Bu açıklamanın herhangi bir hükmü yok. Biliyoruz ki kapitalist bir düzende devlet sermayenin hizmetinde. Devlet sermayenin devleti ve gerekli her türlü düzenlemeyi devlet yapıyor. Bu ortadayken bu açıklamanın herhangi bir hükmü olmadığını kolayca söyleyebiliriz. Hele bir de İsrail’le yapılan ticarette AKP’li sermayenin önemli bir payı varken.
Kısacası, Filistin halkına uyguladığı soykırım politikası nedeniyle İsrail’e yönelik tepki gösteren hükümet, sıra akçeli işlere geldiğinde susmayı tercih ediyor.
Türkiye'deki İsrail sermayesi
Evet İsrail sermayesinin Türkiye’de belli bir varlığı var. Birkaç örnek verelim. Başta siber güvenlik olmak üzere silah sanayisi, imalat sanayisi, uydu teknolojisi, haberleşme ve internet teknolojisi gibi alanlarda İsrail sermayesine çeşitli düzeylerde bağımlılık var. Örneğin çeşitli firmalar tarafından kullanılan lisanslı güvenlik sistemleri var İsrail kökenli. Buralarda siber güvenlik İsrail’e emanet demektir, bunları kullanıyorsa bu firmalar. Geçmişte çeşitli askeri teknolojik modernizasyon işlemlerinde İsrailli kamu şirketleri ile Türkiye’deki ilgili silah şirketleri arasında doğrudan ortaklık kurulmuştu. Bunun çok önemli bir örneği var, F-4 ve F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu bu bağlar üzerinden yapılmıştı İsrailli firmalar tarafından ve bu bağlar da devam ediyor. İki ülkenin silah sanayileri arasında bir işbirliği yapılıyor ve bu işbirliği temel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin ötesinde yapılıyor ve 7 Ekim’den bu yana bu bağların koptuğuna dair herhangi bir işaret görmedik.
Başka birkaç örnek verilebilir örneğin imalat sanayinde yaygın kullanılan ISCAR kesici takımları var, e-ticaret kurma sitesi olan wix.com var veya gelişmiş kilit sistemleri sunan mul-T-lock gibi bir örnek var. Bunların hepsi günlük hayatta karşımıza sıkça çıkan markalar ve bunlar İsrail sermayesine ait ve bunların Türkiye pazarındaki payı da küçük değil. Bunlar dışındaki sektörlerde de İsrail sermayesinin yatırımları var ama hepsini saymamız mümkün değil."(SOL)