Gülen'den Müslümanlara Beddua Üstüne Beddua!
Gülen grubunun kısa bir süre önce Dershanelerin dönüştürülmesiyle başlattığı psikolojik savaş, İstanbul'da yolsuzluk ve rüşvet adı altında başlatılan operasyonla büyük ivme kazandı. Hedefte Erdoğan'ın olduğu söylenen sözkonusu savaş, Fethullah Gülen'in kan donduran beddualarıyla yeni boyut kazandı.
Herkul.org sitesinde yayınlanan Fetullah Gülen’in “yolsuzluk” başlıklı haftalık konuşmasında gündeme yerleşen “yolsuzluk ve rüşvet” adı altında İstanbul’da gerçekleştirilen operasyona destek verdiğini ifade etti. “Hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler” sözleriyle operasyonu yapan kadroya haksızlık yapıldığını ima eden Gülen müslümanlara beddualar yağdırdı.
“Hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler”
Şimdiye kadar demediğimi dedim diyen Gülen, “Arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafa kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa… dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur'an'ın temel disiplinlerine aykırıysa, Sünnet-i Sahiha'ya aykırıysa, İslam'ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa.. Allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın! evlerine ateş salsın! yuvalarını başlarına yıksın! Ama öyle değilse, hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar.. Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan vermesin. Dememiştim, demeden edemedim. O kadar diş gösterildi, o kadar salya atıldı, o kadar kimse tahrik edildi, o kadar o "twit"lerde o mel'un düşünceler bir yönüyle vizesiz rahat dolaştı ki, demeden edemedim. Şimdiye kadar demediğimi dedim" ifadelerini kullandı.
Acaba hangi camia başkalarının ayıbıyla meşgul?
Önceki konuşmasında önemli bir mevkide bulunan bir kişinin gayri meşru bir duruma itilirken kendisinin onu kurtardığını söyleyerek bir çok kişiyi zan altında bırakan Gülen, “kim nasıl davranırsa davransın, başkalarınının muamelesi, dünya görüşü, hayat felsefesi ve konumu ne şekilde olursa olsun, mü'mine düşen Kur'ânî olmak, Sahih Sünnet çizgisinde hareket etmek ve Raşid Halifelerin yolundan ayrılmamaktır. Bu cümleden olarak insanların ayıplarıyla meşgul olmak kat'iyen doğru değildir” şeklinde konuşarak tezat bir tablo oluşturdu.
"Umumun hukukuna tecavüz edene göz yuman haramîlerle müşterektir"
Umumun hukukunu düşündüğünü ifade etmeye çalışan Gülen, “Umumun hukuku söz konusudur. Umuma ait şeyler çalınmış çırpılmışsa, bunu ne Mecelle kurallarıyla siz şöyle böyle yumuşatabilirsiniz, ne de başka demagojilerle ve diyalektiklerle. Âmme hakkıdır bu. Umumun hukukuna tecavüz edilmişse, bir tek arpa umum milletin hakkıysa, o yenmişse, o mevzuda birisi göz yumuyorsa, o da o haramîlerle müşterek demektir. İşte orada göz yumulamaz. Burada bu göz yummama mevzuunda esas budur, temel budur, usul budur.” Sözleriyle yapılan operasyonun yapılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
“Üslupta hata yapılmış olabilir”
Üslupta hata yapıldığını itiraf eden Gülen, “Belki üslupta hata yapılmış olabilir, usul vardır bu mevzuda. A'ya demek, B'ye demek, C'ye demek, bilmem H'ye demek de üsluptur. Fakat hiçbir zaman usul ve esas, üsluba feda edilmemelidir. O mesâvînin üzerinde durulmalı, nasıl yapılacaksa o pisliklerden insanlar arınmaya bakmalıdırlar.
Suçluluk psikolojisiyle suçlar görünmezden gelinerek harâmîlik, kırk harâmîlik görmezlikten gelinerek, "Acaba bunu kime atfetsek?!." gündem değiştirerek "Halkın dikkat nazarını kimin üzerine çevirsek ki, bir yönüyle belki halk nazarında bu mesâvîden sıyrılmış olsak?!." demek” şeklinde konuşarak gündemin değiştirilmek istendiğini iddia etti.
Gülen’den Müslümanlara beddua üstüne beddua
Burada bir şey demek aklıma geliyor. Şimdiye kadar hiç dememiştim diyen Gülen, “Eğer bu mevzuda bir kısım arkadaşlar kendilerine verilen imkanlarla.. onlar nisbet yapıyorlar, falan filan diyorlar, f diyebilirler, g diyebilirler, ç diyebilirler, d diyebilirler.. diyorlar.. bulaştı bulaşmadı mülahazasıyla, belki cinayet sayılabilecek bir kısım icraatta bulunuyorlar. Şöyle demek geliyor yani içimden.. demeden kendimi alamayacağım. Hiçbir zaman da demek istemediğim bir şeyi demek geliyor içimden. Yoksa Doktor İkbal gibi, Hazreti Pir-i Muğan gibi, tel'ine, bedduaya "amin" dememek, onları etmemek genel şiarımızdır. Fakat eğer hakikaten bu olumsuz şeylerin üzerine giden arkadaşlar.. kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum.. bu işin üzerine "Hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır." deyip arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafa kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa… bize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben bizi de onların içinde görerek diyorum.. dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur'an'ın temel disiplinlerine aykırıysa, Sünnet-i Sahiha'ya aykırıysa, İslam'ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa.. Allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın. Ama öyle değilse, hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar.. Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan vermesin.” şeklinde Müslümanlara beddua ederek Nur çizgisinde çok uzakta olduğunu, bu güne kadar olan söylemlerinin boş olduğunu, gayrimüslimlere beslediği hoşgörü duygusunun Müslümanlara karşı zerre kadar olmadığını ispatladı.
Gülen “demeden edemedim” diyerek rahatladı
Dememiştim, demeden edemedim diyen Gülen, “O kadar diş gösterildi, o kadar salya atıldı, o kadar kimse tahrik edildi, o kadar o "twit"lerde o mel'un düşünceler bir yönüyle vizesiz rahat dolaştı ki, demeden edemedim. Şimdiye kadar demediğimi dedim” diyerek rahatladığını ifade etti.
Kendini öven Lider!
Cami penceresinde üç sene yattığını, dünyanın metaına temas etmemek için altı sene bir tahta kulübede döşeksiz yattığını anlatarak kendini öven Gülen, “ Allah buna şahit. Ama başka türlü harâmîlik yapıp, milletin malına menâline el uzattıkları halde hala müslüman olarak görünüyorlarsa öbür tarafta neyin ne olduğu belli olacaktır” ifadelerini kullanarak başka Müslümanları harami olarak göstermeye çalıştı.
Gülen’den tehdit
Konuşmasını “Haksız, kimse, o mutlaka cezasını bulacaktır" şeklinde tehditvari bir tavırla sona erdirdi.
Taşgetiren'den Gülen grubuna tepki
Gülen grubuna yakın duran fakat son gelişmelerle çizgisini ayıran Ahmet Taşgetiren, Gülen medyasının top yekün 17 Aralık operasyonuna sahiplenmesine dikkat çekerek, “Son dönemde hizmet hareketi AK Partiye karşı bir söylem geliştiriyor. Bunu söylemek istemem ama; görünen o ki geliştirdiği söyleme malzeme arıyor. Bu malzemelerin en sonuncusu da bu yolsuzluk operasyonu. Bakıyorum hizmet medyası işin motor görevini yapıyor. O zaman soruyorum, ‘hizmet hareketinin gündeminde yolsuzluk bu kadar mı vardı?’ Buna gerçekten şaşırıyorum” diyerek tepkisini ortaya koymuştu.
(Hürseda Haber)