Dava eri en iyi olmaya layıktır
Bismillahirrahmanirrahim
“Onlar ki, sözü dinler ve onun en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahipleridir.” (Zumer: 18)
İnsanlar olarak, dağların yüklenmekten kaçındığı bir sorumluluğu yüklenmiş bulunmaktayız. İnsan ve Müslüman olmanın sorumluluğunun ağırlığını hissetmekteyiz. Mensubu olduğumuz davanın hizmetkârı olduğumuz için şükrediyor, bunun hakkını vermek için uğraşıyor, gereğini yapabilmek için Rabbimizden yardım diliyoruz. Amacımız; Rabbimizi razı etmek, hizmet ve faaliyetlerimizle Müslümanlara faydalı olmaktır.
Yüklendiğimiz dava ulvi bir davadır. Kıyamete kadar gelecek bütün insanların kurtuluş ve huzur reçetesi bu davadadır. Bunun her insana ulaşması için tüm imkânların seferber edilmesi gerekir. Ancak bunu ulaştırmak için donanımlı ve birikimli davetçilere ve kardeşlere ihtiyaç vardır. Bu nedenle her kardeşimizi mükemmel bir davetçi olarak görmek istiyoruz.
Her bir kardeşimiz, İslam’a ve Müslümanlara hatta bütün insanlığa hizmet etmek için sahip olduğu kabiliyetleri en yüksek seviyeye çıkarmayı hedeflemeli ve bunun için sürekli bir uğraş ve arayış içerisinde olmalıdır. Niyet İslam ve Müslümanlara hizmet olunca hedefe doğru atılan her adım, yapılan her çalışma hasene olarak hayır defterimize yazılacaktır inşallah.
Bu davaya hizmetkâr olmak herkese nasip olmaz. Yapılan hizmetin hakkını verebilmek bazı vasıflara sahip olmayı gerektirir. Bu nedenle dava eri;
– Niyetinde ihlaslı olup sözünde ve amelinde riyadan kaçınmalıdır.
– Kendisine tevdi edilen görevi, tüm hassasiyetlere dikkat ederek en güzel bir şekilde yerine getirmelidir. Sürekli olarak en iyisini yapmaya ve en iyisini bulmaya yönelmeli ve hizmetini geliştirmelidir.
– İslam’a ve Müslümanlara hizmet ve fedakârlıkta en zirvede olmalıdır. Bize yakışan ve beklenen de budur. Allah’ın (cc) tayin ettiği helal ve haram çizgisine riayet etmede ve O’nun emirlerine teslimiyette öncülerden olmalıdır.
– Okuma ve ilme yönelmede en iyisi olmalıdır. Öğrenci ise en iyi öğrenci, öğretmen ise en iyi öğretmen olma çabası içerisinde olmalıdır.
– Sılay–ı rahim konusunda en güzelini yapmalı, komşusuna iyilik yapma ve onlardan gelen sıkıntılara karşı sabretmede örnek olmalıdır.
– Sevdiği zaman Allah için sevmeli, buğzettiği zaman Allah için buğzetmeli, hiç kimseye şahsi meseleler için kin beslememelidir. İnsanları affetme ve bağışlamada timsal olmalıdır.
– Müslümanlara karşı şefkatte ve tevazuda en iyilerden olmaya çalışmalıdır. Kardeşleriyle uyum içinde olma konusunda en güzel hasletleri kuşanmalı, halim–selim olma ve sükûneti muhafaza etmede örnek bir tavır sergilemelidir.
– İslam düşmanlarıyla karşılaştığında cesaretiyle düşmanın kalbine korku salmalıdır.
– Başta anne–baba olmak üzere tüm aile fertlerine hizmet etme, saygı ve sevgi gösterme, ailenin her ferdinin dert ortağı olma konusunda en önde olmalıdır. Cennetin annelerin ayakları altında olduğu, babaların duasının da en makbul dualardan olduğu hakikatini unutmamalıdır.
– İlim ehli olmaya karar vermişse en güzel âlim olmaya, hatip olacaksa en güzel hatip olmaya, hafız olup Kur’an-ı Kerim kıraat edecekse bunu en iyi bir şekilde yapmaya gayret sarf etmelidir.
– En iyi bir aile reisi, en iyi bir anne, en iyi bir eş ve en iyi bir evlat olmaya çabalamalıdır.
– Hangi meslekten olursa olsun kendi mesleğinde en iyisini yapmaya, kendi alanının en iyisi olmaya çalışmalıdır.
– Ticaret ile uğraşanlar; ticaretine haramı karıştırmayan, alış verişte dürüstlüğü esas alan, doğru sözlü olan, helal kazancı düstur edinen bir tüccar olmalıdır.
İster mühendis, doktor veya öğretmen; ister işçi, çiftçi veya zanaatkâr olsun hangi mekânda ve makamda olursa olsun Müslümanlar aynı zamanda davetçi olduklarını unutmamalıdırlar. Sözleriyle, fiilleriyle ve yaşantılarıyla İslam’ı anlatmalı, insanlara İslam ahlakını kendi amelleriyle göstermelidirler.
Rabbimiz bizi bu davaya hizmetkâr kılarak bizim aziz olmamızı, galip gelmemizi ve üstün olmamızı istiyor. Bizler de dünyada ve ahirette aziz olmak için elimizden gelen bütün çabayı göstermeliyiz.
Rabbim bizleri, kendisine hakkıyla kul olan, kulluğun tüm gereklerini yerine getirerek dünya ve ahirette aziz olan müminlerden eylesin.
Allah’a emanet olun.
(İnzar Dergisi Haziran 2017 sayısı Başyazısı)