Almanyanin Worms Şehrinde Kutlu Doğum Etkinliği Düzenlendi
Avrupa'da yaşayan Peygamber Sevdalıları'nın Mevlana İslam Kültür Merkezi ile birlikte organize ettiği, Kutlu Doğum programı Almanya'nın Worms Kentinde dün (6 Nisan Cumartesi) gerçekleşti.
Almanya'nın Worms kentinde ve civar şehirlerde yaşayan gurbetçi Müslümanlar'ın katılımı ile gerçekleşen programın sunuculuğunu Yasin Todil yaptı. program Murat hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Kur'an tilavetinin ardından Türkçe ve Kürtçe dillerinde Mevlid-i Şerifi okudu. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) üzerine yazılmış birbirinden güzel marşlar ve ezgiler seslendiren Vahdet ilahi grubu, salonda bulunan kadın-erkek, yaşlı-genç tüm Peygamber Sevdalıları selavatı şerifelerle tekbir sesleriyle eşlik ettiler.
Neyin var, hasta mısın, ey Sevbân
Mevlana islam Kültür merkezi adına kısa bir konuşma yapan Ömer Tanrıverdi, Hz. Muhammed'in (SAV) sahabesi Hz. Sevban'ın hayatından bir kesit anlatarak sözlerine şöyle devam etti.
Hz. Sevbân (R.a.), Rasûlullah'tan ayrı kalmaya hiçbir zaman dayanamayan bir Peygamber aşığıydı. Çeşitli hizmetler dolayısıyla bazan Rasûlullah'tan ayrı kaldığı olurdu. Bir gün perişan bir halde Resûl-i Ekrem'in huzuruna geldi. Rengi uçmuş, vücudu zayıflamış, simasında hüzün ve kederli olduğunu. Onu bu vaziyette gören Peygamber efendimiz, Sevban'ın (R.a.) hâlini sorduğunu dile getiren Tanrıverdi, devamla peygamberimizin (SAV) “Neyin var, hasta mısın, ey Sevbân?”
Ben Cennet'e Girsem Bile
Tanrıverdi konuşmasının devamında Hz. Sevbân'ın derdini şöyle anlattı: Ne hastalığım, ne de ağrım var. Hiçbir şeyim yoktur, yâ Rasûlallah! Biz huzuruna gelip gittikçe cemâline bakıyor, yanında oturuyor. Ancak sizi görmediğim zamanlar muhabbetim artıyor, sana kavuşuncaya kadar kederden bunalıyorum. Sonra âhireti hatırlıyorum ve orada sizi görememekten korkuyorum. Eğer Cehenneme gidersem sizi zaten göremem. Eğer cennete girersem sizi yine göremem. Çünkü siz Cennet'te diğer Peygamberlerle beraber yüksek makamlarda bulunacaksınız. Ben ise Cennet'e girsem bile senin derecenden aşağı makamlarda bulunacağımdan dolayı, sizi orada görememekten endişe ediyorum." dedi.
Tanrıverdi sözlerini, Bunun üzerine Nisa sûresinin 69 âyet-i kerîmenin nazil olduğunu, meâlen "Allah-û Teâlâ ve Peygamberlere itaat edenler, işte bunlar, ALLAH Teâla'nın kendilerine ni'met verdiği Peygamberlerle, sıddîklarla, şehîdlerle ve iyi kimselerle beraberdir. Bunlarsa ne güzel birer arkadaştır! Diyerek bitirdi.
Onu Herkes Tanıyor
Daha sonra Peygamber efendimizin hayatından kesitler anlatan Latif Sarıtaş Hoca, Mevlana'dan ve Muhammed ikbal'den örnekler vererek Peygamber efendimizi anlatmanın çok güç olduğunu ancak onun yaşadığı yerleri görmekler ve onun hayatını örnek almakla ve onun gibi yaşamakla mümkün olduğunu ifade etti. Latif hoca, Peygamberimizi herşeyi ile tanımamız gerektiğini iyi bilmemiz gerektiğini, Resulu ekremi (SAV) Örümcekler, Kuşlar, yılan, Deve, taş, ağaç, rüzgarlar tanıyor Hulasayı kelam Dünyada ne yaratılmışsa zerreden kürreye herkes tanıyor. Bir tek bedbaht ona karşı gelen isyankar insanların onu tanımadığını ifade ederken, Resulullah'ı meht etmenin çok kolay olduğunu ve sahiplenmenin zor olduğunu, ancak onu sevenlerin ona aşık olmaları gerektiğini dile getirerek konuşması son buldu.
Dünya'nın Her Bir köşesinde Peygamber Aşığı
Muhammed Dündar hoca'nın Allah’a hamd, Peygambere salat ve selam ile başlayan konuşmasında Peygamberimizin doğumunda yaşanan olayları ve günümüz olaylarını müvazene ederek, kurtuluşun lailahe illellahta olduğunu bugün de Peygamberin aşıkları ehli iman, ehli Kuran, ehli islam tıpkı sizin gibi pak sineler, güzel yürekler, dünyanın her bir köşesinde, arşı alayı sallandırıyorlar elhamdulillah. Dağlar, taşlar, kurtlar, kuşlar, baharda açan çiçekler hep beraber Muhammed'e (SAV) selam olsun diyorlar. O Nebinin kutlu viladeti için hep beraber aşka gelip neşmu neva buluyorlar şeklinde konuştu.
Kısa bir molanın ardından Mevlana kız ilahi grubunun seslendirdiği türkçe ve zazaca ilahilere salondaki davetlilerde eşlik ederek coşkulu anlar yaşandı.
Vahdetin Sağlanması İçin Çaba Sarfetmek
En son siyer araştırmacısı Ahmet Baygın Resulullah'ın hayatından günümüze ışık tutacak, kardeşliği esas alan önemli hadiselere değinerek, bügünümüzde en büyük tefrikanın ırkçılığın ve meshepçilikten kaynaklandığına vurgu yaparak, müslümanların ırk ve renk ayırımı yapmadan bir an önce vahdetin sağlanması için çaba sarf etmeleri gerektiğini ifade etti.
Program vahdet ilahi grubunun okuduğu Esmaul Husna duasıyla son buldu. (Hürseda Haber)