Zulme sessiz kalma !
Onlar isimsiz kahramanlar, Onlar Allah’ın dini bu topraklarda var olsun diye canlarını ve mallarını feda eden Yusufiler… Kimsenin görmediği, görenlerin de görmezden geldiği, görmek istemediği, yüz çevirdiği Yusuflar.
Onlar zalimlerin zulümlerine karşı dua silahına sarılan Yusufiler.
Onlar imanlı bir neslin yetişmesi için küffara karşı mücadele eden kahramanlar.
Onlar paralel yapı polisleri tarafından kumpas kurularak mahkum edilen Yusufiler.
Bilal ÇETİNER müebbet hapse mahkum edilen Yusufilerden sadece biri... Suçu mu? Marksist ideolojinin esiri haline getirilmek istenen halka, İslam i hizmetler götürmek. Tam 16 yıldır cezaevinde, 9 yıl önce babasını kaybetti. Cezaevinde olduğu için babasının cenazesine katılamadı. Oğlunun hasretiyle vefat eden babası evladın ı son bir kez göremedi, oğlum deyip sarılamadı…
Bilal ÇETİNER in imtihanı, zindan hayatı ve babasını kaybetmesiyle kalmayıp bundan yaklaşık 40 gün önce de annesini kaybetti. Ailesi Bilal ÇETİNER in 20 gün boyunca hastanede yoğun bakımda olan annesini görmesi için savcılığa dilekçe vermiş, ancak aile dilekçeye ret cevabı almış…
16 yıldır gözleri yolda, oğlunun hasretiyle yanıp tutuşan o mübarek anne, oğluna hasret şekilde hayata gözlerini yumdu. Saadet anne’nin cenazesi vasiyeti üzerine Batman’ın Beşiri ilçesine bağlı ÖRMEGÖZÜ köyünde toprağa verildi. Babasının cenazesine katılamadığı gibi vefat eden annesinin taziyesine katılmasına da müsaade edilmedi. Çünkü o seçkinlerden değildi, sıradan bir hükümlüydü. Ergenekoncu ya da balyozcu değildi. O nedenle 16 yıldır hasretiyle yanıp tutuştuğu, cennetin ayakları altında olduğu annesini ebediyete uğurlayamazdı.
Bilal ÇETİNER'in annesini kaybetmenin acısı tazeliğini korurken acı bir haber daha aldı… Diyarbakır’ın Çınar ile Bismil ilçeleri arasında bulunan Diyarbakır bölge trafik denetleme istasyon amirliği ne PKK tarafından bombalı araçla saldırı düzenlendi. Saldırıda 8 kişi hayatını kaybetti,45 kişi de yaralandı. Yaralıların arasında Bilal ÇETİNER in vefakar eşi HERDEM ÇETİNER de vardı. HERDEM ÇETİNER o gün eşinin ziyaretine gitmiş, cezaevi ziyaretinden dönerken aralarında sivillerin de hayatını kaybettiği ve yaralandığı bir saldırıya maruz kaldı. Bilal ÇETİNER'in yakınları, babasının cenazesine katılamayan, annesinin taziyesine katılmasına izin verilmeyen Bilal ÇETİNER'in en azından eşini ziyaret edebilmesi için yetkililere çağrıda bulunup, cezaevi savcılığına dilekçe verdi. Ne yazık ki cezaevi savcılığı bu talebi güvenlik bahanesiyle reddetti.
Bu yaşananlar sadece bir Yusufinin çektiği acılar, bunun gibi daha nice acılar çekildi. Bu acılardan bir diğeri Diyarbakır’dan Bayburt’a sürgün edilen oğlunu son bir defa görmek için ‘’ya tekrar oğlumu Diyarbakır’a gönderin ya da kendisine izin verip görüşmemizi sağlayın’’ diyerek yetkililere seslenmesiyle gündeme gelen 77 yaşındaki kanser hastası Rana Teyze, isteğine kavuşamadan hayata gözlerini yumdu.
Bu zulümlere rağmen zilleti kabul etmeyip izzetli bir duruş sergileyen bütün Müslüman’ları hedef haline getiren batının uşağı FETO/PDY nice ocaklar söndürdü, anne ve babaları çocuklarından, eşleri birbirinden ayırdı.
Bunlardan biri de düğününe bir hafta kala zindana konulan Mehmet Selim Özdemir’in nişanlısı aradan geçen 15 yıla rağmen hala onu beklemektedir. FETÖ zulmü nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırılan VEYSİ ÜLSEN'in mahkeme de hakime söylediği son sözleri Allah’a olan teslimiyetinin göstergesi; "Tahliyemi de beraat imi de istemiyorum. Son sözüm Müslüman olmakla iftihar ediyorum. Allah'tan başka kimseye boyun eğmem. Allah'a iman ettiğim için vereceğiniz ceza beni bağlamaz. Tahliye olsam sevinmem, ceza alsam üzülmem. Ben rahatım, siz de rahat olun. Yanlış bir karar verirseniz, size dua edeceğim. Ne asker, ne devlet görevlisi öldürdük. Suçum Müslüman olmamdır. Allah'ın uğruna saçımın kılı kadar başım olsa yine feda ederim. O bana tutsaklığı nasip etmişse ben üzülmem. İslam ve Kuran adına ne gerekiyorsa yine yaparım''
Ve birde babasından ayrılan, vücudunun %99 felç olan Yahya’nın feryadı: Ölmeden önce babamı görmek istiyorum. Bunlar gibi daha nice zulümler. Bu zulümleri gören Yusufilerin aileleri devletten af istemiyorlar, Yeniden yargılanmalarını istiyorlar. Yeniden yargılanırlarsa suçsuz oldukları zaten anlaşılacak.
(gazeteplus.com)