ABD’nin mali saldırganlığına karşı güvenli liman: BRICS
BRICS Güney Afrika Temsilcisi Anil Sooklal, 19 ülkenin birliğe katılmak için başvuruda bulunduğunu duyurdu (Bloomberg, 24.4.2023). Sooklal, “13 ülke resmen başvurdu. Buna ek olarak 6 ülke de gayri resmi olarak başvuruda bulundu” dedi.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS, 2-3 Haziran’da yapacağı toplantıda “genişleme stratejisini” tartışacak.
Peki aralarında Suudi Arabistan’ın da olduğu bu ülkeler, neden BRICS’e katılmak istiyor? İşte o nedenler:
1. BRICS: ÇEKİM MERKEZİ
Gelişen dünyanın ekonomi grubu olarak BRICS, gelişmiş dünyanın zenginler kulübü G7’yi geçti: “BRICS ülkelerinin bu yıl dünyadaki ekonomik büyümeye toplu olarak yüzde 32.1 oranında katkıda bulunacağı tahmin edilirken bu oran G7'de yüzde 29.9'dur” (criturk.com, 1.5.2023).
BRICS’in dünya gayrisafi yurtiçi hasıladaki payı da G7’yi geçiyor. 2028’de BRICS’in dünya gayrisafi yurtiçi hasıladaki payının yüzde 33,6, G7’nin ise yüzde 27,8 olacağı öngörülüyor (criturk.com, 1.5.2023).
Diğer yandan IMF’nin nisan ayında yayımladığı yeni raporu da, dünyanın ekonomik büyümesine BRICS ülkelerinin katkısının daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Şöyle ki dünya ekonomisi 2023’te yüzde 2.8 büyüyecek. Merkezinde ABD’nin olduğu Batı ülkeleri ise yüzde 1.3 büyüyecek.
Peki Batı yüzde 1.3 büyürken dünya nasıl yüzde 2.8 büyümüş olacak? Çünkü gelişmekte olan ülkeler yüzde 3,9 büyüyecek. IMF raporuna göre Çin’in 2023’teki büyümesi yüzde 5,2 olacak.
Yani dünya ekonomisi, G7’den çok BRICS ülkelerinin büyümesiyle büyüyor olacak.
Bu tablo, haliyle BRICS’i gelişmekte olan ülkeler açısından bir çekim merkezi haline getiriyor.
2. MALİ BAĞIMSIZLIK
BRICS’in büyümesi ve G7’yi geçmesi, BRICS Yeni Kalkınma Bankası’nın da büyümesine yol açıyor. Bankanın büyümesi ise BRICS ve diğer ülkelerin kalkınma eksikliklerini gidermek için daha iyi mali kaynaklara sahip olması demektir.
BRICS Yeni Kalkınma Bankası, gelişmekte olan ülkeler açısından Dünya Bankası ve IMF’ye göre çok daha çekici bir seçenek oldu. Sadece daha iyi mali olanaklar nedeniyle değil, o olanakların sunulmasında siyasi şartların olmaması nedeniyle…
Zenginler kulübü ile en zengin ABD’nin kurduğu düzenin bankaları ve fonları, Dünya Bankası ve IMF (ki gelişen dünya ülkelerin buralarda da ağırlığı artmaya başladı), kredileri siyasi şartlara bağlarken, BRICS Yeni Kalkınma Bankası siyasi şart koşmuyor.
Haliyle bu durum, gelişen ülkeler açısından daha fazla mali bağımsızlık anlamına geliyor.
3. ABD YAPTIRIMLARINA KARŞI DAYANAK
Emperyalist ABD, mali yaptırımları bir süredir dış politikasının en önemli silahı haline getirmiş durumda.
ABD, siyasetlerini değiştirmek istediği ülkelere karşı ekonomik yaptırım uyguluyor, dolar gücüyle bu ülkeleri kendi stratejisine eklemlemek istiyor, mali operasyonlarla bu ülkelerin ekonomisini zarara uğratıyor.
İşte bu şartlarda, BRICS, gelişen dünya için ABD’ye karşı bir dayanak haline geldi.
Pek çok ülke bu nedenle BRICS’e üye olmak istiyor, çünkü BRICS’i ABD’nin mali saldırganlığına karlı güvenli bir liman olarak görüyor.
4. ABD DOLARINA KARŞI BRICS PARASI
BRICS ülkelerinin kendi aralarındaki ticarette ulusal paralara yönelmesi, dolarla süngülenen ülkeler açısından bir umut oldu. Bu model, dolar egemenliği altında ekonomisi zarara uğrayan ülkeler açısından da uygulunabilirliği resmetti.
Yani BRICS, ABD dolarına bağımlılığı azaltmada, gelişmekte olan ülkeler açısından bir güvence ve işler platform oldu. Pek çok ülke, BRICS ülkeleriyle ticaretinde ulusal paralara yöneldi.
Öte yandan BRICS, “ortak para” konusunda da hazırlık yapıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, BRICS’in ağustos ayında düzenlenecek zirvede, ortak para birimi konusunu ele alacağını duyurmuştu (AA, 25.1.2023).
Böylece haziranda genişleme, ağustosta ortak para birimi konularını ele alarak, BRICS önemli bir atılım yapmış olacak.
KURAL KOYMA HAKKI
Peki BRICS’in genişlemesi, “Geniş BRICS” açısından ne anlama gelecek?
BRICS’in genişlemesi, gelişmekte olan ülkelerin küresel siyasetlerdeki etkisini ve ağrılığını artıracaktır, çıkarlarını daha iyi koruyacaktır.
“Kurallarını ABD’nin yazdığı” düzenin yerine yenisi adım adım inşa olurken, o düzenin kurallarını belirlemede gelişen dünyanın daha fazla etkisi ve söz hakkı, kısacası kural koyma hakkı olacaktır.
Gelişen dünyanın kural koyma hakkının artması da gelişmiş dünyanın kural koyma tekelini kırmak ve çıkarları dengelemek demektir. (CRI)