Siyonist İsrail'in Afrika'daki nüfuz çalışmaları (Analiz)
Siyonist İsrail, Afrika'daki nüfuzunu arttırmak ve bu kıtada yandaş toplama siyasetlerinin devamında bu kez ırkçı başbakanı Binyamin Netanyahu Sudan Yönetim Konseyi Başkanı Abdülfettah El Burhan ile Uganda'da görüştü.
Yapılan görüşmenin gizli olarak gerçekleştirileceği öyle ki Sudan dışişleri bakanı Esma Muhammed Abdullah bile bu görüşmeden habersiz olduğu bildirilmişti. Ancak Netanyahu bu görüşmeyi alenileştirerek attığı tweette, "Sudan Yönetim Konseyi Başkanı ile İsrail ve Hartum arasındaki ilişkilerin normalleştirme hususunda istişarede bulunduk." diye yazdı.
Siyonist Rejim İsrail yıllardır kendi yayılmacı siyasetleri ve hedefleri doğrultusunda Afrika ülkelerinde nüfuzunu arttırma ve gizli ve açık bir şekilde bu ülkelerin siyasi, ekonomik, askeri ve güvenlik alanlarına müdahale etmek istemiştir. Son yıllarda dünyanın jeopolitiğinin değişmesi ve de Amerika başkanı Donald Trump'ın korumacı siyasetlerinden dolayı Siyonist Rejim İsrail makamlarının da Afrika'ya nüfuz etme ve bu kıtada kendilerine ortak ve yandaş bulma girişimleri de artmıştır. Bu çerçevede Sudan, Siyonist İsrail makamları için önemli hedef ülkelerden sayılmaktadır.
Nitekim Tel Aviv makamları yıllardır bu ülkeyi kendilerine yakınlaştırmak ve onları kendi siyasetlerine alet etmek istiyorlar. Bu çerçevede, gizli bir şekilde Güney Sudan'ın, Sudan'dan ayrılmasında da rol oynarken aynı zamanda Darfur savaşı ve iç ihtilafların artmasında da etkili olmuştur. Son aylarda ise İsrail'de siyasi koşulların karışması ile Siyonistlerin takım arkadaşı Suudi Arabistan da bölgede önemli görevler üslendi. Bu çerçevede Suudiler Sudan makamları ile görüşüp mevcut yönetim sistemini silah ve mali açıdan destekledi.
Şimdi de Siyonist Rejim başbakanı Netanyahu, kendisi de aleni bir şekilde oyun sahasına girmiştir. Çünkü Sudan'dan ekonomik ve siyasi kârlar elde etmek Siyonist Rejim için de büyük bir öneme sahip olmuştur. Siyaset arenasında Sudan on yıllardan beri İsrail'den beraat ederek Filistin ülkülerinin korunmasına vurgu yapmıştır. Ancak son yıllarda Siyonist Rejim lobisinin faaliyetlerinin artması ve doğrudan ve dolaylı müdahalelerinden ötürü Sudan'ın siyasi stratejileri değişmiş ve bu ülke büyük ekonomik sorunlar, mali ihtiyaçlar, iç ihtilafların artması, partiler arasındaki temel farklılıklar ve Suudilerin siyasetlerinden etkilenme yüzünden Siyonist Rejim İsrail'e yeşil ışık yaktı.
Aslında şimdi de Yüzyılın Anlaşması konusunda Sudanlı makamların görüşünü etkilemek için Netanyahu Sudan'a ziyaret gerçekleştirmiştir. Filistin Kurtuluş Örgütü yürütme komitesi sekreteri Saib Arikat bu hususta yaptığı açıklamada, "Burhan ve Netanyahu'nun görüşmesi, Filistin milletini arkadan hançerlemek ve Arap Barış Planın'dan çıkma anlamına gelir." dedi.
Sudan'ın madenleri ve kaynaklarından yararlanmak ayrıca bu ülkenin coğrafi konumunu kullanmak, Siyonist Rejim makamlarının hedeflerindendir. Nitekim Netanyahu'ya bu görüşmede refakat eden siyonist bir yetkili de bu ziyarette kendileri için yararlı olan ilk hususunun, İsrailli uçakların Sudan havasındaki uçuş izinlerinin alınması olduğunu söyledi. Siyonist İsrail başbakanının Afrika'ya nüfuz etme çabaları artsa da ancak Afrika halkları böyle bir yaklaşıma tahammül edemeyip kendi ülkülerine bağlıdırlar. Nitekim bu görüşmenin gizli yapılacağı kararlaştırılmıştı fakat Netanyahu görüşmeyi propagandif bir araç olarak kullanmak adına bu görüşmeyi alenileştirdi.
Sudan hükümeti ise yaptığı açıklamada, "Burhan ve Netanyahu'nun görüşmesi, bakanlar kuruluna danışılmadan ve bu kurulun bilgisi haricinde yapılmıştır. Abdulfettah Burhan'ın bu hususta açıklama yapması beklenmektedir." Dedi. Sudan halkının da Filistin ülküsünü desteklemesinden dolayı Burhan ve Netanyahu müzakerelerine rağmen Siyonist Rejimin bu büyük Afrika ülkesine nüfuz etmesinin pek muhtemel olmadığı söylenmelidir.
Özellikle de bu görüşmenin Arap dünyasından aldığı tepkiler de bu hususu güçlendirmektedir. Bu doğrultuda Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyesi Muhammed Ali Husi bu görüşmeyi eleştirerek, "Sudan milletinin Abdulfettah Burhan'ı affedeceğini sanmıyorum." dedi. (Ajanslar)