Murat Mercan’ın Washington’a atanması ne anlama geliyor?
Türk Dışişleri Bakanlığı değiştirileceğini duyurduğu büyükelçilerden biri Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç. Halefi ise Türkiye'nin Japonya'daki mevcut büyükelçisi Murat Mercan olarak açıklandı.
Kılıç, 2014 yılında başladığı görevi boyunca Türkiye'yi eleştirenlere karşı mücadeleci tavrıyla dikkat çekti. Bir bakıma, geçtiğimiz birkaç yıla damgasını vuran gergin ABD-Türkiye ilişkilerine uygun bir isim haline geldi.
ABD Alman Marshall Fonu'nda konuk araştırmacı olan Türkiye uzmanı Nicholas Danforth, "Büyükelçi olarak Kılıç, Ankara'nın Washington'da arkadaş edinmek için fazla çaba göstermediği bir döneme çok uygun bir isimdi" diyor.
Büyükelçiliği boyunca, ABD-Türkiye ilişkileri bir dizi yeni krizlere sahne oldu. Listedeki krizlerden bazıları; Türkiye'nin terörist olarak nitelendirdiği Suriyeli Kürt savaşçılara Amerikan desteği, Ankara'nın Rus S-400 füze sistemini satın alması ve ABD makamlarının, Türk hükümetinin Türkiye'deki darbenin arkasında olmakla suçladığı Fethullah Gülen’i iade etmemesi.
Politika farklılıklarının ötesinde, Türkiye’nin Birleşik Devletler’deki itibarı dramatik bir şekilde düştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ülkesi, Kongre ve Beltway dış politika camiasındaki birçok kişi için otoriterliğin vücut bulmuş haline dönüştü. ABD iç siyasetinin derin bir şekilde kutuplaşmış bir döneminde, Amerikan çıkarları pahasına bile Başkan Donald Trump’ın Erdoğan’ın taleplerini karşılaması bu algıyı daha da güçlendirdi. Bu ortamda Kılıç, Erdoğan’ın ABD’deki gündeminin hazır bir uygulayıcısı ve savunucusu oldu.
Türkiye’nin Washington’daki kötü imajını düzeltmek için, Kılıç öncülüğündeki büyükelçilik, iyi bağlantıları olan D.C. lobicilerinden oluşan güçlü bir ağ oluşturdu. Lobicilik kampanyası zaman zaman, Kongre'de geniş bir çevreye sahip risk sermayedarı Imaad Zuberi dahil şüpheli kişilerle çalışmayı da içeriyordu. 2015 yılında Kılıç, Zuberi'den Türkiye'deki medya sansürünü kınayan bir kararın durdurulması için yardım istedi. H.Res.279 kararı, Zuberi’nin kararının sponsorlarından birini aleyhte oy kollanmaya ikna etmesiyle, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde oy kullanılmadan öldü.
Ekim 2019'da bu risk sermayedarı, federal savcılar tarafından vergi kaçırmak, adaleti engellemek ve lobi faaliyetlerini gizlemekle suçlandı. İddianamede Türkiye için herhangi bir çalışmaya değinilmedi.
Kılıç, bu yeni ortamın birçok yönden temsilciydi ve bu durum, büyükelçiler için olağan olan üç yıllık görev süresinin neden altı yıla uzatıldığını kısmen açıklayabilir. Ancak mücadeleci kişiliği, ABD-Türkiye ilişkilerini iyileştirmekten çok daha da kötüleştirdi.
Türk hükümetine yakın ABD merkezli Turkish Heritage Vakfı eski başkanı Halil İbrahim Danışmaz, Erdoğan’ın damadı ve bir dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a ait sızdırılan maillere göre Kılıç'ın davranışı ve hizmetinin ne kadar etkisiz olduğu konusunda Albayrak’a şikayette bulunuyordu.
Büyükelçilik, Türkiye’nin en önemli müttefikini anlamak için ana kanallardan biridir, ancak Kılıç yönetimi altında bu fonksiyonunu daha fazla yitirdi. Bu, kısmen de Erdoğan hükümetinin Washington'da, ilişkilerin bozulduğu dönemde sayıları daha da artan eleştirel uzman veya yetkililerle temasa geçmeyi önemsememeyi yansıtıyordu.
Washington merkezli American Gelişim Enstitüsü uzmanlarından Michael Rubin'e göre, bu amaçla, büyükelçilik diplomatlarının etkileşime girileceklerin sayısının kısıtlandığını ve yalnızca ABD'deki Erdoğan yanlısı örgüt ve uzmanlarla görüşmelerine izin verildiğinin altını çiziyor.
Trump’ın Kasım’daki yenilgisi ve Joe Biden’ın Ocak’ta göreve başlayacak olması öncesinde Türkiye endişe belirtileri gösterdi. Biden, Türk dış politikasını sesli bir şekilde eleştirdi . Onun döneminde Türkiye ile ilişkilerin, Trump dönemindeki kişisel ilişkilerden uzak, kurumsal bir seviyeye geri döndürülmesi beklenmektedir.
Kılıç’ın yerine getirilmesi planlanan Mercan, Washington’da büyükelçilik görevini üstlenecek ilk siyasi figürdür. Onlarca yıldır Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nda görev yapan Kılıç'ın aksine Mercan, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kurucu üyesi ve eski Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yakın bir müttefikiydi.
Ancak Mercan, Türk parlamentosunun dışişleri komitesi başkanı ve enerji bakanı yardımcısı olarak uzun bir zamanından beri Washington'da deneyim ve bağlantılara sahip. Ilımlı ve disiplinli bir politikacı kişiliğiyle Kılıç'ın neredeyse zıttı olarak tanımlanıyor.
Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) Türkiye Programı kıdemli direktörü Aykan Erdemir, Mercan'ın atanmasını Erdoğan'ın yeni kurulan Biden yönetimiyle ilişkileri sıfırlama isteğinin bir işareti olarak nitelendiriyor.
Erdemir, "Erdoğan, Türkiye'yi ABD yaptırımlarından ve davalardan korumak için artık Trump'a güvenemeyeceğini ve Biden yönetiminden daha güçlü bir muhalefet beklediği için, ABD başkentinde artan Türkiye karşıtı duyarlılığı iyileştirebileceğini umuyor" diyor.
Erdemir, Mercan’ın atanmasını bazı açılardan Erdoğan’ın kariyer diplomatlardan çok güvendiği müttefikleri tercih etmesinin bir devamı olduğunu kaydediyor.
Erdemir, "Erdoğan sarayında dış politika ve güvenlik politikasını pekiştirmeye devam ediyor ve Türkiye’nin gidişatını belirlemek için sadık parti üyelerinden oluşan dar bir çevreye güveniyor" diyor. (Ahval)