Küba Devlet Başkanı: İmam Hamaney'e büyük saygı duyuyorum
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel, el-Meyadin TV kanalına verdiği özel bir röportajda, İmam Hamanei’nin halkına doğru yönetim ve kendi kaderini tayin etme yolunda nasıl liderlik edeceğini bilen bilge ve hekim bir kişi olduğunu söyledi.
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel röportajının önemli başlıkları şöyle:
Günümüz dünyasında koalisyonların değerlendirilmesi, mevcut dünya durumunun analizine dayanmalıdır, bugün dünya çok boyutlu krizlerle karşı karşıyadır. Dünya ambargo ve abluka politikasına başvurmuş ve bir anlamda savaş dilini seçmiştir ve bu bizim istediğimiz değildir. Bizim istediğimiz, dünya barışına ulaşılmasını garanti edebilecek anlaşmalara varılmasıdır.
Şu anda var olan küresel ekonomik sistemi değiştirmek gerekiyor çünkü bu sistem eşitlikten uzak ve sömürüye dayalıdır. Çoğulculuğa, başkalarına karşı anlayışa ve saygıya yol açan koalisyonlar kurmayı başarırsak, doğru yolu seçmiş oluruz. Latin Amerika ve Karayipler'deki koalisyonlar, milyonlarca insan için koşulları daha iyi hale getirdi. Fidel Castro bize elimizde olanı başkalarıyla paylaşmayı öğretti, bence dünyanın geleceği böyle olmalıdır.
Silahlı çatışmaların nasıl başladığını her zaman biliyoruz ama savaşın ne zaman ve nasıl biteceğini kestirmek gerçekten zor.
Bence Ukrayna'daki savaşın temeli çarpıtıldı, aslında Washington bu savaşın temelini değiştirdi. Amerika, Ruslara karşı nefretini pekiştirmiş ve bu süreçte savaşın ana nedenlerini gizli tutmuştur. Aslında bu savaşın asıl sebebi Amerika'dır. Bu ülkenin tarihi ve davranışları hakkında çok şey biliyoruz.
Amerika'nın silahlarını satabilmesi ve gelirleriyle iç krizlerini çözebilmesi için savaşa ihtiyacı var. Bu savaşta Avrupa ülkelerinin desteğini kazanmaya çalışılıyor ama bu savaşa katılan herhangi bir ülke büyük bir kaybeden olacaktır. Faşist ve anti-rasyonel fikirleri yaymaya çalışılıyor, çatışmaların çözümü için savaş dilini bahane olarak kullandıklarını görüyoruz. Amerika’nın davranışının ayırt edici özelliği, ahlaksızlığı ve hatta kötülüğüdür.
Ukrayna sorununun çözümü için çatışan taraflar arasında diyaloğu kolaylaştırıcı uluslararası düzeyde girişimler bulunmaktadır ve bu girişimlerin uygulanması gerekmektedir. Çatışmayı derinleştirmek amacıyla savaş dilinin sürdürülmesine ve Rusya'ya yönelik yaptırım politikasının sürdürülmesine karşıyım. Gördüğümüz eğilim bir dünya savaşına doğru ilerliyor, böyle bir savaş mümkün ve dünyada böyle bir savaşın olmasını engellemek herkesin görevidir. Özellikle emperyalist bir gücün kendi toprakları dışında savaş ateşini yakması, nefreti, bağnazlığı ve savaşı teşvik etmesi hiçbir zaman insani bir davranış olmamıştır.
Putin'in Ukrayna ile savaşın sebebi olmadığına inanıyorum, durum öyleydi ki Rusya kuşatılmanın eşiğindeydi. Ayrıca Putin'in savaşı parlak bir zaferle bitirme takıntısına sahip olduğuna inanmıyorum, ilkelerini savunmayı düşünüyor. Putin ile diyalog mümkün, ülkeler Rusya'nın çıkarlarına saygı duyarak diyalog yönünde adım atmanın ve sorunu çözmenin mümkün olduğuna inanıyor. Bence Putin siyasi ve hayırsever bir kişilik, yani barışa doğru yol alan bir dünya liderinin niteliklerine sahip.’
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ayrıca İran ile ilgili olarak da şunları söyledi:
İranlılar Küba'nın kardeşidir, İran'la tarihi ilişkilerimizin temelini oluşturan şey, her iki ülkenin de ablukaya ve ambargoya inatla direnmesidir. İran'ın lideri olarak Ayetullah Seyyid Ali Hamanei'ye büyük bir saygım var. O, analiz, değerlendirme ve düşünmede güçlü bir şahsiyettir. Seyyid Ali Hamanei hekim ve bilge bir şahsiyet ve halkını doğru yönetim ve kendi kaderini tayin etme konusunda nasıl yönlendireceğini biliyor.
Sayın İbrahim Reisi ile ilişkilerimiz ayrıcalıklıdır, Küba'da ekonomik kalkınma için ortak projelerde işbirliği yapıyoruz. Sayın Reisi’nin en kısa zamanda Küba'ya ziyarette bulunmasını bekliyoruz, bu ziyaret tarihi ilişkilerimizde bir dönüm noktası olacaktır. Bu yıl İran'a resmi bir ziyaret yapmak istiyorum, biyolojik ve ilaç sektörü de dahil olmak üzere ilmi araştırma alanında ortak planlarımız var. İran'ın teknoloji alanındaki ilerlemesi, bu ülkenin kuşatma ve birçok kısıtlama altında olduğu düşünülürse çok önemli bir konudur.
Arap dünyasına coğrafi uzaklığımıza rağmen Arap dünyası bize yakın bir dünya ve Arap ülkeleri ile iyi ilişkilerimiz var. Uluslararası çevrelerde işbirliği ve koordinasyon içerisindeyiz. Arap dünyasıyla derin ilişkilerimiz olsa da bu ilişkiler daha da güçlendirilebilir.
Suriye’ye karşı olağanüstü duygular besliyoruz. İnanıyorum ki bu ülke, bu ülkenin insanlarını yok etmeyi amaçlayan saldırganlarla ve işgalcilerle kararlılıkla mücadele etti. Böylece yıllarca süren acımasız savaştan sonra hala birliğini koruyor ve halkı bir arada kalıyor. Suriye cumhurbaşkanı, halkına hizmet etme konusunda samimiyetle hareket etmekte ve bu yönde öncülük yapmaktadır. Suriye'ye ve bu ülke halkına koşulsuz desteğimizi her zaman açıkladık.
İsrail'in bu ülkedeki depremden sadece birkaç gün sonra Suriye'ye askeri operasyon düzenlemesine şiddetle karşı çıktık. Suriye halkına yönelik yaptırımları ve batının bu ülkeye saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Bu yıl Suriye'yi ziyaret edebileceğimize inanıyorum.’ (Rast)