Daha fazla bölünme, daha az birlik: ABD’nin ‘Demokrasi Zirvesi’
"Kendisini “demokrasi modeli” ilan eden ABD, sürekli iç işlerine karışarak ve “demokrasi” kisvesi altında savaşlar yürüterek diğer ülkelerin demokrasisine ve insan haklarına karşı çifte standart uyguluyor."
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yönetimi, 29-30 Mart tarihlerinde Kosta Rika, Hollanda, Kore Cumhuriyeti ve Zambiya Cumhuriyeti ile ikinci 'Demokrasi Zirvesi “ne ev sahipliği yapıyor.
ABD daha önce 2021'in sonlarında ilk 'Demokrasi Zirvesi “ne ev sahipliği yapmıştı.
Dünyada yaklaşık 200 ülke var ve demokrasiler farklı şekillerde olabilir. ABD, farklı demokratik teori ve pratik biçimlerini reddederek, kendine özgü 'demokratik' yargısını dünyadaki tüm ülkelere empoze etmeye çalışıyor. Bu, tipik bir Amerikan istisnacılığıdır.
Yaklaşan zirve, ABD'nin hegemonyasını sürdürmek için ülkeleri 'demokrasi' bayrağı altında toplayarak dünyayı bölmeye devam etme kararlılığını gösteriyor.
Rus diplomat Alexander Mantytskiy, 'Bu tür ‘zirveler' yalnızca uluslararası gerilimleri körüklüyor ve yeni ayrım çizgileri çiziyor, dünyayı ‘dostlar' ve ‘düşmanlar' olarak ikiye ayırıyor, ülkeleri damgalıyor, onları etiketlerle sabitliyor ve tanımsız bir 'kurallara dayalı düzen' dayatıyor' dedi. Kendisini “demokrasi modeli” ilan eden ABD, sürekli iç işlerine karışarak ve “demokrasi” kisvesi altında savaşlar yürüterek diğer ülkelerin demokrasisine ve insan haklarına karşı çifte standart uygulamıştır. Bu yaklaşımlar sürekli bölgesel türbülans ve insani felaketler yaratmıştır. Buna karşın gerçek şu ki, ABD bir 'demokrasi feneri' olmaktan çok uzaktır. 2021'deki Capitol Hill isyanlarından kökleşmiş ırkçılığa ve COVID-19 salgınının trajik şekilde yanlış yönetilmesinden genişleyen servet uçurumuna kadar, Amerikan demokrasisi içeriden çatırdamaktadır.
ÇİN’İN RAPORU ABD’NİN DURUMU İFŞA ETTİ
Çin Dışişleri Bakanlığı'nın pazartesi günü yayınladığı Amerika Birleşik Devletleri'nde Demokrasinin Durumu: 2022 adlı bir rapor, geçen yıl ABD'yi rahatsız etmeye devam eden demokratik inatlaşmalar, işlevsiz siyaset ve bölünmüş toplumdan oluşan kısır döngüye işaret ediyor.
Amerikan demokrasisi artık para siyaseti, kişilik siyaseti, sosyal çatlaklar ve zengin ile fakir arasındaki uçurumdan dolayı ciddi şekilde hastadır. ABD siyasi sistemini etkileyen hastalıklar, ABD siyasetini ve toplumunu derinden etkilemiştir.
Carnegie Endowment for International Peace tarafından Eylül 2022'de yayınlanan bir başka rapor, ABD demokrasisinin 'tehlikeli bir dönüm noktasında' olduğunu ve ülkenin demokratik bir gerilemeyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Bir Quinnipiac Üniversitesi Anketine göre, yanıt verenlerin yüzde 67'si Amerikan demokrasisinin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna inanıyor ve yüzde 48'i ABD'de başka bir Capitol isyanı olabileceğine inanıyor.
ABD'deki gençler ABD demokrasisinden giderek daha fazla hoşnutsuz görünüyorlar. 2022'de Harvard'ın Kennedy Hükümet Okulu'ndaki Politika Enstitüsü tarafından yapılan bir anket, 30 yaşın altındaki genç Amerikalıların yalnızca yüzde 4'ünün, 2021 anketiyle karşılaştırıldığında ABD demokratik sisteminin 'sağlıklı' olduğuna inandığını ortaya çıkardı, bu da sadece yüzde 7’sinin ABD demokrasisini sağlıklı olarak değerlendirdi gösteriyor.
Öyleyse ABD, dünyanın geri kalanına demokrasi hakkında ders vermek için hangi yetkiye sahip? ABD yönetimi kendi demokratik sorunlarını incelemeye ve pratik ve uygulanabilir düzeltme önlemleri bulmaya odaklanmalıdır.
Dünyanın -iklim değişikliğinden halk sağlığına kadar- ortak dertler ve zorluklarla karşı karşıya olduğu bir zamanda, ülkeler arasındaki, özellikle ABD ile Çin arasındaki işbirliği son derece önemlidir. ABD'nin bu olay üzerinden diğer ülkelerde keyfi olarak demokrasi hakkında hükümler vermesi, daha fazla yabancılaşmayı, bölünmeyi ve çatışmayı körükleyecektir. (CRI)