“ABD’nin Ukrayna’daki biyoloji laboratuvarları araştırılmalı”
ABD’nin Ukrayna’da finanse ve inşa ettiği biyoloji laboratuvarları üzerindeki bilinmezlik devam ediyor. Rusya ve Çin’in şeffaflık talep ettiği laboratuvarlar hakkında ABD’li gazeteci William Jones, endişeleri dile getirdi.
Jones Ukrayna’daki laboratuvarların araştırılması gerektiğini kaydetti.
Executive Intelligence Rewiew’ın eski Beyaz Saray muhabiri olan William Jones biyolojik silahların sınırlandırılmasına ilişkin tarihi gelişmeleri özetledikten sonra Ukrayna’daki güncel tartışmalara değiniyor. SSCB’nin dağılmasından sonra ABD’nin biyolojik tehditleri azaltma ve halk sağlığı için araştırma yapma gerekçeleriyle Ukrayna otoriteriyle yaptığı anlaşmaları anımsatan yazar şöyle diyor:
“Görünüşte bu iki ülke için olduğu kadar dünyanın geri kalanı için de faydalı ve makul bir düzenleme gibi görünüyordu. Ancak bu görüş, Ukrayna’nın o dönemde ABD siyasi aklındaki rolünü göz ardı ediyor. 1991’de bağımsızlığını kazanmasından itibaren Ukrayna, Rusya’ya bir siper olarak ABD menfaatleri açısından açık bir hedef oldu. Bu politikanın kökleri 2. Dünya Savaşı’nın sonlarına, Sovyetler Birliği’ne karşı ayaklanma savaşı yürüten aralarında Ukrayna seksiyonu da bulunan General Reinhard Gehlen’in faşist şebekesini ABD’nin ele geçirmesine kadar uzanıyor.”
“ABD tesislerin varlığını kabul etti”
Renmin Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olan William Jones, “Rus birlikleri Ukrayna’ya girip bu laboratuvarlardan bazılarını işgal ettiğinde, dünyanın dikkati bu Pentagon programı kapsamında faaliyet gösteren geniş biyo-laboratuvar ağına odaklanmıştı” diyor ve ekliyor:
“Rusya’nın endişeleri başlangıçta Batı medyası tarafından ‘propaganda’ denilerek reddedilirken, ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland Mart 2022’de ‘Ukrayna’nın biyolojik araştırma tesislerine sahip olduğunu’ kabul etti.”
“Konu halının atına süpürülemedi”
CGTN’de çıkan makalesinde konunun Çin tarafından da dikkatle takip edildiğini anımsatan Jones, ABD’ye yönelik güvensizliklere işaret ediyor:
“Konu tamamen halının altına süpürülemedi. Çin, konunun araştırılması çağrısında bulundu. Çin’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Zhang Jun, ABD’yi bu iddialara yanıt vermeye ve mümkünse programlarla ilgili şüpheleri ortadan kaldırmak için zamanında ve kapsamlı açıklamalar yapmaya çağırdı. Daha da önemlisi Çin, tüm ülkelerin taahhütlerini yerine getirdiğinden emin olmak için Biyolojik Silahlar Szöleşmesi’ne bir doğrulama maddesi getirilmesi çağrısında bulunuyor. ABD bunun dışında tutulamaz. Bu konuda sadece yetkililerin (ABD’li) sözüne itibar edilemez. ABD’nin yalanlara dayalı savaş başlatma konusundaki ikiyüzlülüğü, ABD’nin uluslararası toplum nezdindeki güvenilirliğini azaltmıştır.”
CIA’nın “yalan söyleme hakkı”
ABD’ye yönelik güvensizliğin haklı nedenleri olduğuna işaret eden William Jones, Ukrayna’daki laboratuvarlar konusunda doğrulama mekanizması inşa edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor:
“Ayrıca, eski CIA Direktörü Mike Pompeo’nun CIA’in ‘yalan söyleme, hile yapma ve çalma’ hakkını saklı tuttuğu şeklindeki yorumu, ABD’nin gerçekleri saklama hakkını saklı tuttuğunu dünyaya açıkça gösterdi. Bir doğrulama mekanizması olmadan, Pentagon’un Rusya’ya karşı devam eden haçlı seferinde Ukrayna’daki laboratuvarları alçakça kullanmadığından kimse emin olamaz. Bu örnekte, eski ABD Başkanı Ronald Reagan’ın nükleer anlaşmalarla ilgili ilkesini hatırlamalıyız: Güven ama doğrula.” (harici)