Hizbullah-İslami Cihad-Hamas görüşmesinin detayları

İslami Cihat Hareketi’nin Siyasi Büro Üyesi ve Medya Dairesi Başkanı Ali Ebu Şahin; Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Komutan Ziyad En-Nehale ve Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih El-Ârûrî’yi bir araya getiren ve 2 Eylül 2023 itibariyle yayınlanan fotoğrafın mesajının, direniş güçleri arasındaki ilişkinin anlık veya taktiksel ya da bir olaya bağlı bir ilişki değil, stratejik bir ilişki olduğunu ortaya çıkardığını ve bu durumun genel olarak normal ve şaşırtıcı bir tarafı bulunmadığının altını çizdi.

Ebu Şahin, El-Meyadin kanalının kendisiyle yaptığı röportajda şunları söyledi: Direniş liderleri arasındaki iletişim kanalları açık, bildirilen ve bildirilmeyen toplantılar ve sürekli istişareler var. Filistin ve Lübnan direnişini ve İslam Cumhuriyeti’ndeki kardeşleri direniş ekseni ve cephesi açısından ilgilendiren her mevzuda her düzeyde ve her konuda tüm iletişim kanalları açıktır. Dolayısıyla bu gayet doğal ve stratejik bir konudur.

Görüşmenin Önemi

İster üçlü görüşme ister İran dışişleri bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın öncesinde gerçekleşen görüşmesi olsun bu düzlemde devamlı surette gerçekleşen görüşmelerin, çevredeki koşullar açısından olağanüstü önem taşıdığını çünkü bu görüşmelerin; bir yandan stratejiyi, sabiteleri, ortak duruşu, kalıcı ve sürekli koordinasyonu vurgulamak, diğer yandan gelişen koşullara ayak uydurmak amacıyla yapıldığını belirtti.

Neler Görüşüldü

Ebu Şahin, direniş güçleri arasındaki görüşmenin, direniş cephesi ve ekseninin karşılaştığı zorluklar ve şu an itibariyle elde bulunan fırsatlar üzerine gerçekleştiğine ve ayrıca direnişin güçlü yönlerinin ele alındığına ve zayıf yönlerinin nasıl azaltılabileceğinin değerlendirildiğine... Bütün bu konuların genel olarak istişare edildiğine ancak toplantının odağı ve özünün işgal altındaki Batı Şeria meselesi olduğuna dikkat çekti.

Batı Şeria'da Direniş

Ali Ebu Şahin şunları söyledi: “Batı Şeria'daki durum şüphesiz Gazze ve diğer alanlardaki durumdan farklıdır. Her sahanın kendine has özellikleri ve saha koşulları vardır. Batı Şeria'daki direnişin şehit Muhanned el-Halebi'nin bıçaklı eylemi ve araçla çarpma eylemleriyle büyümeye başladığı, daha sonra ulaştığı noktaya kadar geliştiği ve Cenin'deki direnişin; Cenin kampına yapılan saldırı, Cenin Muharebesi ve Nablus'ta son dönemde yaşanan dikkat çekici bombalı eylemler esnasında ortaya koyduğu deha göz önünde bulundurulmalı.”

“Batı Şeria'daki ana bahis, direnişin gelişmesinin yanı sıra, Siyonist varlığın derinlerine ulaşan savaşçıların iradesi ve içlerindeki şehitlik ruhunun üzerine. Bizim İslami Cihat'taki yönelimimiz, direnişi destekleme ve onun sınırsız yeteneklerini geliştirmeye devam etme yönünde.”

“Direniş, zor durumlara rağmen durmayacak. Zira direniş, zor durumlarda performansını ve savaş yeteneklerini geliştirmeyi başarmıştır.”

“Önümüzdeki günler, direnişin yenilikler ortaya çıkaracağını ve işgale karşı mücadelesini tam bir muktedirlik ve hikmetle yöneteceğini gösterecektir.”

İçerdeki ve Dışardaki Zorluklar/Sorunlar

Ali Ebu Şahin, son dönemde yaşanan zorluklar ve kafası karışmış bir düşman üslubuyla İsrailli liderlerin sözlü tehditler savurması ile son aylarda normalleşme sürecinin tüm hızıyla devam etmesi, diğer bazı Arap rejimlerinde olması muhtemel normalleşme ve direniş cephesi ve direnişin ekseni Filistin davasının, yakınlaşmanın özü ve ekseni olduğu ve herkes için birleştirici bir dava olduğu göz önüne alındığında, genel olarak Filistin davası düzeyinde bir riskten nasıl kaçınılabileceği hesaba katılarak bölgede yaşananların birbiriyle örtüşen şeyler olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Yine aynı şekilde direnişin elindeki fırsatlar ve İran'ın Körfez komşuları düzeyinde gerçekleştirdiği kırılmalar, Suudi-İran yakınlaşması ve bunun herkesi ilgilendiren konular, özellikle de Filistin meselesi bağlamındaki olumlu yansımaları ve ayrıca İsrail krizine etkileri göz önünde bulundurulduğunda Siyonist düşmanın, hükumet ve partiler düzeyinde siyasi bir kriz yaşadığının fark edilmesinin çok önemli olduğu ve bu durumun direnişin lehine bir durum teşkil ettiği değerlendirmesinde bulundu.

Direniş Ekseni

Bugün direniş ekseninin, geçmiş tüm aşamalardan daha iyi durumda olduğunu ve bunun sadece medyada ve siyasi söylemde değil, gerçeklikle de kanıtlandığını bir kez daha teyit eden Ali Ebu Şahin şunu söyledi: “Direniş bunu ifade ediyor ve saha bunu bugün Filistin düzeyinde, geçen yıl Meydanların Birliği, Özgürlerin İntikamı, Cenin Muharebesi, Cenin kampının başarısı ve işgalin başarısızlığı düzlemlerinde yaşananlarla kanıtladı.”

“Direniş, işgalcilere karşı mücadeleyi yürütmede ve sahip olduğu yetenekler itibarıyla daha kabiliyetli bir hale geldi.”

“Direnişin gidişatı ve gücünün değerlendirilmesi, önceki dönemlere kıyasla onu çevreleyen koşullar, iç durumu, birlik ve beraberliği, direniş etrafındaki halk iradesi gibi birçok faktöre dayanıyor.”

Ali Ebu Şahin; direnişin, fedakarlığa hazır bulunuşluğu ve füze, askeri ve muharebe kabiliyetlerini geliştirmesiyle halklarının birliğini ve gücünü kararlı kılarak denklemlerini kurduğunu, buna mukabil düşmanın artık savaşma iradesinin kalmadığını, direniş eksenindeki Filistinli ve Lübnanlı savaşçıların ise savaşma azmi ile öne çıktıklarını ve düşmana üstünlük sağladıklarını belirtti.

Deneyim Alışverişi

Ali Ebu Şahin, İslam Cumhuriyeti'nin bölgedeki tecrübe, bilgi ve destek alışverişinin, güçlü bir şekilde ortaya çıktığını ve düşmana karşı caydırıcılık ve korku verme noktasında bir denge oluşturduğunu ve direniş hareketini takip eden birinin direniş hareketindeki tecrübe birikimini ciddi bir şekilde hissedeceğini dile getirdi.

Ebu Şahin, İslam Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerin, Batı Şeria'nın hazır olduğu değerlendirmesinde bulunduklarını, Filistin davasını benimsemeleri ve bunun da İslam Cumhuriyeti’indeki üst düzey otoritelerin verdiği bir karar olması hasebiyle her koşulda direnişe destek vereceklerini açıkladı. (KHA)