Vefatının 46’ncı yıl dönümünde Ömer Nasuhi Bilmen
Bugün, ünlü fıkıh ve tefsir âlimi Ömer Nasuhi Bilmen’in vefatının 46’ncı yıl dönümü.
Bilmen, gerek ilmi ve ahlaki otoritesi, gerekse samimi dindarlığı ve tevazuu ile dinî konularda Türkiye'de Müslüman halkın başlıca güven kaynağı olmuştur. Bilmen, inanç, ibadet, ahlak ve akidesini, şahsında tam bir başarı ve samimiyetle temsil ettiği için herkesin saygı ve sevgisini kazanmıştır.
Arapça, Farsça ve Fransızcayı çok iyi bilen ve Türkçe ile birlikte üç dilde şiir yazabilen Bilmen, 1883’de Erzurum’un Salasar köyünde doğdu.
16 Haziran 1943’te İstanbul Müftülüğüne getirildi
Türkiye'nin beşinci Diyanet İşleri Başkanı olan ünlü tefsir ve fıkıh âlimi Bilmen, Eylül 1912’de Beyazıt dersiamı olarak göreve başladı. 1923’te Sahn Medresesi kelâm müderrisi oldu; fakat bu medrese de bir yıl sonra kapatıldı. 14 Şubat 1926’da İstanbul Mütfülüğü Müsevvidliğine, 16 Haziran 1943’te de İstanbul Müftülüğüne getirildi. 30 Haziran 1960 tarihinde Diyanet İşleri başkanlığına tayin edildi ve henüz bir yılını doldurmadan 6 Nisan 1961’de emekliye ayrıldı.
12 Ekim 1971 Hakk'ın rahmetine kavuştu
Memuriyet hayatı boyunca öğretmenlik hizmetinde de bulunan Ömer Nasuhi Bilmen, Dârüşşafaka Lisesi'nde yirmi yıla yakın bir süre Ahlak ve Yurttaşlık dersleri okuttu. İstanbul İmam Hatip Okulu'nda ve Yüksek İslâm Enstitüsü'nde Usûl-i Fıkıh ve Kelâm dersleri verdi. Hayatının sonuna kadar ilmi çalışmalarını sürdüren Bilmen, inananlara ışık olan sekiz ciltlik ünlü tefsirini emekli olduktan sonra yazdı. 12 Ekim 1971'de İstanbul'da Hakk'ın rahmetine kavuşan Ömer Nasuhi Bilmen, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği'ne defnedildi.
Bilmen, İstanbul Müftülüğü'ne tayin edildiği günden itibaren, vefat edinceye kadar gerek ilmi ve ahlaki otoritesi, gerekse samimi dindarlığı ve tevazuu ile dinî konularda Müslüman halkın başlıca güven kaynağı olmuş, inanç, ibadet ve akidesini, şahsında samimiyetle temsil ettiği için herkesin saygı ve sevgisini kazanmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığından on ay gibi çok kısa bir süre içinde ayrılmasının gerçek sebebi, o günkü yönetimin Türkçe ezan ve benzeri konularda Bilmen’i kendi politik amaçlarına alet etmeye kalkışmasıdır.
Bilmen, ezanın Türkçe okumasıyla, 1960’lı yıllarda dinde reform imajını Türkiye’nin gündeminde tutmak için büyük çaba gösteren çevrelere karşı, “Bozulmayan bir dinde reform mu olur?” diyerek, iman, ahlâk ve hukuk ilkelerini korkusuzca savunuyordu.
En önemli eseri Büyük İslâm İlmihali
Bilmen’in, Hukūk-i İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kāmûsu eseri yayımlandığı zaman akademik çevrelerde büyük bir yankı uyandırmıştı. Onun Türkiye çapında tanınmasını sağlayan diğer önemli bir eseri de Büyük İslâm İlmihali oldu.
30 Haziran 1960'ta Türkiye Cumhuriyetinin beşinci Diyanet İşleri Başkanı olan Bilmen, bir yıl kadar sonra emekliye ayrıldı ve 12 Ekim 1971 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuştu. Bilmen, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği'ne defnedildi.
Gençlik döneminde yazdığı Türkçe ve Farsça şiirlerinde de duygu, düşünce ve ölçü açısından oldukça başarılı olan Bilmen'in başlıca eserleri ise şöyle:
1-) Hukūk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kāmûsu: Mezhepler arası mukayeseli sistematik bir İslâm hukuku kitabı olup Latin harflerinin kabulünden sonra Türkiye’de İslâm hukuku sahasında kaleme alınmış ilk ve en muhtevalı sekiz ciltlik eserdir.
2-) Büyük İslâm İlmihali: Dilinin ağır olmasına rağmen şimdiye kadar 2.5 milyonun üstünde basılarak erişilmesi güç bir rekor kırmış bulunan eser. Türkiye’de uzun yıllar ihmal edilen halkın dinî bilgilerle ilgili ihtiyacının giderilmesinde önemli bir boşluğu doldurmuştur.
3-) Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe Meâl-i Âlîsi ve Tefsiri
4-) Büyük Tefsir Tarihi
5-) Kur’ân-ı Kerîm’den Dersler ve Öğütler
6-) Sûre-i Fethin Türkçe Tefsiri İ‘tilâ-yı İslâm ile İstanbul Tarihçesi
7-) Hikmet Goncaları (500 hadisin tercüme ve izahını ihtiva etmektedir)
8-) Muvazzah İlm-i Kelâm
9-) Mülehhas İlm-i Tevhid Akaid-i İslâmiye
10-) Yüksek İslâm Ahlâkı
11-) Dini Bilgiler (Osman İçli - İLKHA)