'Şeyh Said kıyamının gayesi İttihad-ı İslam'dı'
Şeyh Said ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 90’ıncı yıldönümü münasebetiyle değerlendirmelerde bulunan STK’lar, Şeyh Said’in kıyamının küfre ve zulme karşı evrensel bir İslami kıyam olduğunu belirtiler.
Ömrünü İslam’a adayan Şeyh Muhammed Said Palevi’nin idam edilişinin 90’ıncı yıldönümü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Diyarbakır İnanç Özgürlüğü Platformu, Şeyh Said’in Kürdistan coğrafyasının ve İslami direnişin önde gelen şahsiyetlerinden biri olduğuna vurgu yaparak, kıyamın asıl gayesinin İttihad-ı İslam olduğunu belirtti.
Yapılan açıklamada, Şeyh Said’in Cumhuriyetin kuruluşu ve Hilafetin kaldırılması ile Müslüman halka dayatılan laik sistemi her fırsatta eleştirdiğine dikkat çekildi.
“80 bin insan rejim tarafından katledildi”
Platform tarafından yapılan açıklamada, “Şeyh Said, Hilafetin yeniden tesis edilmesi yönünde çalışma başlattı. Çalışmaları kısa sürede halk tarafından teveccüh buldu. İslami hükümleri kaldıran ve halkı İslam dışı yönetime, itaate zorlayan despot anlayışa karşı kıyam başlattı. Bu büyük İslami hareketin gerek bölge ve gerekse yurdun tümüne ulaşmasını engelleyen İslam dışı rejim güçleri bölgeyi baştanbaşa abluka altına alarak adeta halkı kıyımdan geçirdiler. Müslüman halkın bu kıyamı neticesinde rejim güçleri tarafından; 14 şehir, 700 köy, 900’e yakın ev harabeye çevrildi. 50 bin kişi köylerinden ve şehirlerinden zorla göç ettirildi. 660 kişi idam edilirken, 7 bin 500 kişi zindana atıldı. Suçsuz 80 bin insan katledildi.” ifadelerine yer verildi.
“Benim yegâne maksadım İslam'ın hâkim olması ve hükümlerinin tatbik edilmesiydi”
Açıklamanın devamında, “Şeyh Said kıyamının niteliği ve amacı devletin resmi mahkemelerine şu şekilde geçmişti: 'Mahkeme sırasında kendisine sorulan Neden Ayaklandınız? sorusuna verdiği cevap çok manidardır: 'Dini hükümler zayıflatılmış, birçoğu kaldırılmıştır. Gereğini yapmak istedim.’ Şeyh Said'in Kürt milliyetçisi olduğu ve kıyamın Kürt isyanı olduğunu zihinlere kazımaya çalışan resmi ideolojiye verdiği en güzel cevap ise ‘Kürdistan diye bir devlet hiç düşünmedim. Benim yegâne maksadım İslam'ın hâkim olması ve hükümlerinin tatbik edilmesiydi’ sözüdür.” ifadeleri kullanıldı.
‘Kıyamın asıl hedefi ve gayesi İttihad-ı İslam’dır’
Açıklamada son olarak, şöyle denildi: “Her ne kadar kendisi Kürt ve onun bu başkaldırısı Kürt coğrafyasında başlamış ve Kürdistan merkezli bir hareket ise de aslında Şeyh Said’in kıyamı küfre ve zulme karşı evrensel bir İslami kıyamdır. Kıyamın asıl hedefi ve gayesi, İttihad-ı İslam’ı tesis etmek ve bununla birlikte Hilafetin ilgasına karşı bir duruş sergilemekti. Şeyh Said kıyamını ‘Kürtlere’ ve ‘Kürtçülüğe’ has kılmak başta Şeyh Said'e ve onunla birlikte bu kıyamı gerçekleştirenlere yönelik yapılabilecek en büyük ihanettir. Şeyh Said kıyamı İslam dışı oluşumları bertaraf etme ve bölgeyi emperyalistlerin güdümüne sokmama hareketi idi. Dün müstekbir güçler ve yerli işbirlikçileri bu Müslüman toplumu İslam’dan uzaklaştırmak için var gücü ile Şeyh Said kıyamına nasıl karşı durdularsa, bu gün de bu halktan olduğunu iddia edenler çağdaş emperyalistlerin uşağı Marksist ve sosyalist hareketler bu halkı dininden koparmak için var gücü ile yeni tezgahlar peşindedirler.” (M. Sıddık Bilge–İLKHA)