Safitürk cinayetinin sır perdesi aralanıyor
Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, makam odasına tuzaklanan patlayıcının infilak ettirilmesiyle hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan soruşturma derinleşerek sürerken, cinayetin sır perdesi de aralanıyor.
Mardin’in Derik ilçesinde 10 Kasım’da el yapımı patlayıcıyla düzenlenen ve Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün hayatını kaybettiği saldırının ardından Mardin ve Derik Cumhuriyet Başsavcılıklarınca başlatılan soruşturma derinleşerek sürüyor.
Soruşturma kapsamında polis ve jandarmanın ilçe genelinde gerçekleştirdiği operasyonlarda aralarında kaymakamlık çalışanlarının da yer aldığı 71 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.
Soruşturma kapsamında; bombanın İstanbul’dan kargoyla gönderildiği ve Kaymakam Safitürk'ün Yazı İşleri Müdürlüğü'nü yapan T.E. ile Yazı İşleri Şefi Ş.M. tarafından makam odasına yerleştirildiği, bombayı ise zabıta amiri V.E’nin infilak ettirdiği belirlenmişti. Şüphelilerin tamamı gözaltına alınırken, Yazı İşleri Müdürü Ş.E’nin olaydan sonra Safitürk’ün tabutu başında ağladığı da ortaya çıkmıştı.
Uzaktan kumandayla infilak ettirildi
Yine bombayı odaya yerleştirdiği öne sürülen Yazı İşleri Şefi Ş.M’nin Diyarbakır’da 3 ton patlayıcının bulunduğu araçta yakalanan PKK’li Ozan Çelik’in kardeşi olduğu ve soy ismini değiştirdiği belirtildi. Ayrıca olay yeri inceleme ekiplerince yapılan çalışmada elde edilen deliller sonucu, makam odasına tuzaklanan patlayıcının uzaktan kumandayla kaymakamlık binasının içinden infilak ettirildiği ortaya çıkmıştı.
Yolsuzlukla mücadele ettiğinden dolayı katledildi iddiası
İlke Haber Ajansı’nın (İLKHA) edindiği bilgilere göre, arkasında milyonlarca liralık yolsuzluğun döndüğü Derik Mülteci Kampının yönetimini değiştiren Safitürk’ün, yolsuzluğa karşı yürüttüğü çalışmalardan dolayı hedef alındığı iddia edildi.
Derik Mülteci Kampı’nda yolsuzluk!
3 yıl önce kurulan Derik Mülteci Kampı’nın yöneticiliğinde Derik Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü T.E. ile Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Mehmet Can Zorba da yer aldı. İddiaya göre; T.E. ile Zorba, söz konusu kamptan giden mültecilerin çıkışını yapmayarak, onlara gelen yardım ve bağışları kendilerine aldılar. Her bir mülteci için 85 lira ve ayrıca diğer bağışları bu yöneticilerin kendi aralarında bölüştükleri ileri sürüldü.
SYDV müdürünün çayına ilaç atıldı iddiası
Mülteci kampındaki büyük yolsuzluğun farkına varan Kaymakam Safitürk, 6 ay mülteci kampı yöneticiliğinden bu isimleri alarak haklarında soruşturma başlattı. Soruşturmada birçok bilgiye sahip olan Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Mehmet Can Zorba, iddia göre Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü T.E. tarafından sekreteri aracılığıyla çayına atılan ilaç ile öldürüldü. Doğuştan kalp hastası olan Zorba, hayatını kaybetti.
Ayrıca Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Mehmet Can Zorba’nın mezarının olaydan 4 gün sonra açılarak kesin ölüm nedeninin araştırılacağı öğrenildi.
Derik halkı da şüphelilerin Kaymakam Safitürk’ü yaklaşık 2 ay önce kapatılan 10 bin kişi kapasiteli mülteci kampındaki yolsuzluğu örtbas etmek için katledildiğini savunuyor. (M. Salih Keskin, M. Hüseyin Temel - İLKHA)