Demirtaş'tan Davutoğlu'na Nusra suçlaması
Mardin'de yargılandığı davaya SEGBİS yolu ile Edirne F Tipi Cezaevinden katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son yıllarda yaşanan olaydanlardan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu sorumlu tutarak, " Ahmet Davutoğlu başkanlığında FETÖ başta olmak üzere el Nusra gibi Cihadis örgütlerede devlet içerisinde güçlenme fırsatı, yuvalanma fırsatı daha fazla tanınmıştır." iddia
Mardin 2'inci Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında TCK 301'den dava açılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yargılanmasına devam edildi. Demirtaş, duruşmaya bulunduğu Edirne F Tipi cezaevinden SEGBİS yolu ile katılırken, duruşmayı HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan ve avukatları izledi.
"Tek bir kişi bile kalsanız Meclise terk etmeyin"
Duruşma sırasında ezan okunması nedeniyle Demirtaş mahkeme başkanından, ezan sesi geldiğini ve mümkünse ezan için ara verilmesini istedi. Mahkeme başkanı ezan için duruşmaya ara verip dışırı çıkanca HDP Eş Genel Başkanı SEGBİS üzerinden duruşmayı izleyen HDP Milletüvekili Mehmet Ali Aslan ile sohbet etti. Demirtaş HDP'li Aslan'a, "Mecliste tek bir kişi bile kalsanız Meclise terk etmeyin. Anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında yasanın size tanıdığı bütün hakları kullyanın" dedi.
Cezaivinde her gün ilaç aldığını ve tansiyonunu ölçtürdüğünü söyleyen Demirtaş, cezaevinde 5.5 kilo verdiğini söyledi.
Duruşmada savunma yapan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, dokunulmazlıkları kaldıran Anayasa değişikli sırasında hükümeti uyararak bunun yasalara aykırı olduğunu, hukuk dışı olduğunu belirtip değişiklik yapılması halinde bu değişikliği tanımayarak mahkeme önüne çıkmayacaklarını söylediklerini yineleyerek, "Ancak, biz burada hükümetin kanuna ve Anayasaya aykırı değişikliğini tanımadığımızı belirttik yoksa mahkemeleri tanımadığımızı söylemedik. Bunun da açıkça belirtmek isterim ayrıca halk tarafından seçilmiş 12 milletvekili şu an tutukludur. Ülkemiz kaosa sürükleniyor ve ülkemiz büyük bir oyuna getiriliyor ben şahsen yargılamanın esasına gidilerek savunmamın alınmasını istiyorum"dedi.
İddianamede atılı hiç bir suçlamayı kabul etmediğini, buna benzer çok sayıda dava ve soruşturmanın hem kendisi hem de milletvekili arkadaşlarıma yönelik politik gerekçelerle açıldığını söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Hukuk devletlerinde hiç kimse yargı karşısında suç işleme ve yargılanmama hakkına sahip değildir. Gerek yürürlükteki kananu, gerekse uluslararası hukuk çerçevesinde suç işleyen herkes adil bir şekilde tabiki yargılanmalıdır. Buna Cumhurbaşkanı da, Başbakan da Milletvekilleri de dahildir. Ancak buradaki kritik kavram adil yargılamadır, yargılamanın kendisi adil değilse adaletin ortaya çıkması imkansız olacaktır. Bizimle ilgili başlatılan yargı süreci daha başından itibaren adil olmayan bir siyasi müdahale ile başlatılmıştır. Hakkımızda hazırlanan 600'e yakın fezlekenin neredeyse 500 'ü bu verdiğim rakamlar HDP'li vekillere ait dosyalardır. 500'e yakını FETÖ'Den tutuklu savcılar tarafından hazırlanmıştır. Hatırlanırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi oğlu Bilal Erdoğan savcılığa çağrıldığında 'oğlum ifade vermeye gitmeyecek' demiştir. MİT müşteşarı Hakan Fidan İstanbul Savcılığınca ifadeye çağrıldığında dönemin Başbakanı Erdoğan, 'Hakan Fidan ifadeye gitmeyecektir' demiştir. Anayasa Mahkemesinin Can Dündür kararına karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu kararı tanımıyorum, saygı da duymuyorum' demiştir. Şimdi bütün bunlar yargıya kafa tutmak olmuyorda, bütün bunlar yargıyı tanımamak olmuyor da bizim AKP'ye karşı eleştirilerimiz mi yargıya kafa tutmak oluyor bunu kabul etmiyoruz. Hiç bir yargıç kendini güvende hissetmemektedir. Bu koşulları yaratan da ne HDP dir, nede HDP'li milletvekilleridir. Şimdi bizi yargıyı tanımamakla suçlayan ve meclis başkanlığı kürsüsünden hakkımızdaki suçlamaları okuyan meclis başkanı şunu bilmeli ki adil bir yargı karşısında bizim boynumuz kıldan incedir. Ama AKP'nin yargıyı içine düşürdüğü bu durum karşısında da AKP'ye karşı en sert muhalefeti yapmaktanda asla geri durmayacağız. Burada yargının onurunu koruyan biziz, yargıya kafa tutan değiliz."
"Davutoğlu'na Nusra suçlaması"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu günden geriye dönüp bakıldığında fotoğrafın daha iyi anlaşıldığını da ifade ederek, "Ahmet Davutoğlu başkanlığında FETÖ başta olmak üzere el Nusra gibi Cihadis örgütlerede devlet içerisinde güçlenme fırsatı, yuvalanma fırsatı daha fazla tanınmıştır. Dün Ankarada bir suikaste kurban giden Rus Büyükelçisini öldüren kişi, Ahmet Davutoğlu döneminde işe alınmış bir polis memurudur. Rus uçağının Türkiye Suriye sınırında düşürülmesini talimatını veren kişi Ahmet DAvutoğlu dur. Dokunulmazlıklarımızın Anayasa ya aykırı teklif ile parlemantoya getiren Ahmet Davutoğludur. Türkiye ağır ağır Ortadoğa bataklığına doğru sürüklenirken, Türkiye toplumunda kutuplaşmayı derinleştirecek özellikle Kürt halkı ve Türk halkı bir bütün olarak ta Türkiye toplumunun 78 milyon yürek yüreğe el ele vermesi gerektiği dönemde Türkiye toplumsal duygu düzeyinde paramparça bir şekilde girmiştir" dedi.
"Bizler Türkiye'nin bir parçasıyız ve öyle kalacağız"
Türkiye toplumuna yargılamalar vesilesi ile mesaj vermek istediğini söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz tutuklandık ve yargılanıyoruz diye demokratik siyasete, barışçıl mücadeleye olan inancınızı asla kaybetmemelisiniz. Bizi tutuklamak suretiyle toplumun bir kesimini başka bir kesimine karşı kışkışrtmaya çalınlara pirim vermemelidirler. Bizler Türkiye'nin bir parçasıyız ve öyle kalacağız. Özgürlük, eşitlik, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizi bu şekilde anlayan her siyasi oluşum ile el ele verip bu tezgahtan çıkmayı başaracağız. Bu davalar bize açıldı diye, bu haksız tutuklamalar yapıldı diye asla geleceğe dair planlarımızı yitirmemeliyiz. Yargı baskı altına alındı diye, hukuk ve adil yargılama mücadelemizden vazgeçmemeliyiz. Hakkımda istenen ceza toplamda onbinlerce yılı buluyor. Eğer ceza almam veya diğer vekil veya belediye başkanlarının ceza alması toplumumuzu ve geleceğimizi kurtaracaksa bunu fazla geçiktirmeyelim. Biz ceza almaya razıyız, ama malesef durum tam tersi. Biz kanunlara karşı suç işlemedik şiddeti, savaşı, silahı reddettik. O yüzden demokratik siyaset yapıyoruz."
Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. (DHA)