Adı “üçlü”, özü “Çin karşıtı” zirve

ABD Başkanı Joe Biden, Japonya Başbakanı Fumio Kishida ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol geçen Cuma günü ABD'nin Maryland eyaletindeki Camp David yerleşkesinde üçlü bir zirve gerçekleştirdi.
Biden, zirvenin Çin ile ilgili olmadığını söylerken, 'Çin ile ilgili endişelerimizi paylaşmadığımız söylenemez, ancak bu zirve gerçekten birbirimizle olan ilişkilerimiz ve iş birliğini derinleştirmeyle ilgiliydi' ifadelerini kullandı. Zirve hakkında yorum yapan uzmanların ortak görüşü üç lideri bir arada gelmesinin ana nedeni Çin idi. Gazeteler de zirve ile ilgili haberlerinde “Üç ülkeden Çin’e karşı zirve”, “ABD’den Çin’e karşı Asya-Pasifik hamlesi” başlıklarını kullandılar.
ABD, İKİ ÜLKEYİ ÇİN’E KARŞI KULLANIYOR
Biden yönetimi, Çin ile rekabet etmesine ve Çin'in yükselişini kontrol etmesine yardımcı olmaları için Japonya ve Güney Kore‘yi hem kandırıyor, hem de zorluyor. Washington, Ukrayna krizini Asya-Pasifik'teki ittifaklarını güçlendirmek için de kullanıyor.
ABD-Japonya ve ABD-Güney Kore ittifakları, Soğuk Savaş döneminin ürünleri olarak kabul ediliyor. İlki, ABD'nin Asya-Pasifik'teki çıkarlarını korumak için bir mihenk taşı haline gelirken, ikincisi şimdiye kadar ağırlıklı olarak Kore Yarımadası sorununa odaklandı. Washington, birkaç kez Güney Kore ile ittifakını diğer konuları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışsa da, önceki Seul yönetimleri Çin ile ilişkilerine verdikleri önem ve Japonya ile bağlarının hassasiyeti göz önüne alındığında büyük ölçüde itidallerini sürdürdüler.
CAMP DAVID ZİRVESİ YANGINA BENZİN DÖKTÜ
Camp David zirvesinin büyük olasılıkla Kore Yarımadası'ndaki gerilimi artırması bekleniyor. Zirve sonrası yapılan açıklamalar yarımadanın nükleer sorununu bir kısır döngüye sokma riskini artırdı. ABD, Japonya ve Güney Kore, geçen yılın Haziran ayından bu yana bir dizi ortak füze ve denizaltı karşıtı tatbikat gerçekleştirdi. Geçen ay, bir Amerikan nükleer enerjili denizaltısı, 40 yılı aşkın bir süredir ilk kez bir Güney Kore limanına yanaştı ve bunun KDHC'ye karşı caydırıcılık işlevi göreceğini açıkladılar. Ancak bu tutumun yeni krizleri tetiklemesi muhtemel.
Ayrıca, Japonya ve Güney Kore’nin ABD'nin Asya-Pasifik'teki askeri stratejisine tam olarak uyması, Çin ile gerilimi tırmandırabilir. Bu iki ülkenin ABD'nin yanında yer alması Çin'in egemenliğini ve ulusal çıkarlarını baltalama, gerilimleri yükseltme ve hatta Çin ile karşı karşıya gelme olasılığını içinde barındırıyor. Zira üç ülkenin bölgedeki faaliyetleri “nükleer sorunun” ötesine geçiyor.
Bir önemli nokta da Japonya ve Güney Kore’nin sık sık NATO ile etkileşime girerek bu örgütün doğuya doğru genişlemesine yardım etmesi bölgede sorunları daha karmaşık hale getiriyor. ABD‘nin diğer NATO üyelerini Asya-Pasifik'e müdahale için ikna ve kışkırtma çabası da cabası.
Bu arada, Japonya ve Güney Kore, 2022 ve 2023 NATO zirvelerine katıldılar ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in bu yılın başlarında NATO'nun askeri birlik oluşturma planını görüşmek üzere iki ülkeyi ziyaret etmesiyle bu ittifakın Asya'daki en önemli ortakları haline geldiler. Uzmanlara göre, ABD-Japonya-Güney Kore askeri ittifakının güçlenmesi ve NATO'nun Asya-Pasifik'e doğru genişlemesi bölgede 'yeni bir Soğuk Savaş' ortamını besleyecek, çatışma risklerini artıracak ve barış ve kalkınmayı baltalayacaktır.
YİNE “TAIWAN KARTI ”
ABD, bölgede krizi tırmandırmak için sık sık “Taiwan kartına” başvuruyor. Zirve sonundaki ortak açıklamada, Taiwan Boğazı'nda barış ve istikrarın önemini bir kez daha teyit eden tarafların, sorunun barışçıl şekilde çözülmesi çağrısında bulunduğu kaydedildi.
Ancak ABD bir yandan “Tek Çin” ilkesine bağlı olduğunu söylerken, diğer yandan medyayı ve akademisyenleri kullanarak Taiwan’ın statüsünü muğlaklaştırıyor. Haberlerde veya akademik makalelerde Çin’in Taiwan’ı kendi toprağı olarak “gördüğü” ifade ediliyor. Ki, “Taiwan’ın Çin’in parçası olduğu” bu 13 ülke dışında ABD dahil Çin ile diplomatik ilişkisi bulunan bütün ülkelerin altına imza attığı bir gerçek. (Kamil ERDOĞDU, CRI)