BRICS ailesinin genişlemesi ve Brezilya Zirvesi
2001 yılında Batılı bir iktisatçı tarafından yazıya dökülen BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) fikri 2009 yılında gerçek oldu. 2009 yılında BRIC kurucu ülkeleri Rusya’da bir araya geldi. 2010’larda, BRIC ülkeleri arasında ekonomik iş birliğinin artmasıyla birlikte diğer gelişmekte olan ülkelerin de bu platforma dâhil olması fikri ortaya çıktı. 2010 yılında Brezilya’da yapılan BRIC zirvesinde, grubun gelecekte genişlemeye açık olduğu fikri gündeme geldi. BRIC’in genişleme isteği, kurucu dört üye tarafından olumlu karşılandı. BRIC 2011 yılında Güney Afrika’nın üyeliği ile meşhur BRICS adını aldı. Bu BRICS grubunun ilk genişleme dalgası oldu. Ardından 2024 yılında BRICS ikinci bir genişleme dalgası yaşadı. Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya BRICS ailesinin yeni üyeleri oldu. 2025 yılında ise üçüncü bir genişleme süreci yaşayan BRICS, Endonezya’yı tam üye olarak kabul etti. Bugün BRICS 10 üyeden oluşan bir gruba dönüştü.
Rusya Zirvesinde BRICS’e olan ilgi ve alaka zirve noktasına ulaştı. BRICS’e ilgi o kadar arttı ki BRICS, “Ortak Ülkeler’’ adında tam üyelikten önce yeni bir katman oluşturmak zorunda kaldı. Şu an BRICS “Ortak Ülke’’ kategorisinde 9 ülke bulunuyor. (Belarus, Bolivya, Kazakistan, Küba, Malezya, Nijerya, Özbekistan, Tayland, Uganda) Bu ülkelere ek olarak Türkiye, Vietnam ve Cezayir BRICS tarafından ortak ülke statüsü daveti aldı. Yine Suudi Arabistan BRICS tarafından tam üyelik daveti aldı. BRICS tam üyelik ve ortak ülke statüsü için bu ülkeler kendi değerlendirmelerini yapmaya devam ediyor. BRICS tam üyelik ve ortak ülkeler şeklinde kademeli bir genişleme yaşıyor. BRICS “Ortak Ülke’’ statüsü BRICS grubuna tam üye olmayan ancak bu grup ile iş birliği yapan ve ortaklık ilişkisi içinde bulunan ülkeleri tanımlamaktadır. Bu ülkeler BRICS proje ve faaliyetlerine katılacak ancak BRICS’in karar alma süreçlerinde kısmi şekilde yer alacak. Ayrıca ortak ülkeler BRICS’in sunduğu fırsatlardan yararlanabilecek ancak tam üyelerin sahip olduğu tüm hak ve yükümlülüklere sahip olamayacak. Ortak ülkeler, BRICS zirvelerindeki özel oturumlarda ve dışişleri bakanları düzeyindeki toplantılarda yer alabilecek. Bu ülkeler BRICS grubunun sonuç bildirgelerine de katılabilecek. Bir geçiş süreci olan “Ortak Ülke’’ statüsü birliğin tam üyelikten önceki ön görüşme ve hareket odası gibi işleyecek. Bu süreçte BRICS yapısını anlamak, birliğin işleyişini öğrenmek, diyaloğu ilerletmek ve rolleri tanımlamak öncelik olacak. Tabii BRICS “Ortak Ülke’’ kriterleri içinde yine Birleşmiş Milletlere üye olunması, BRICS üyelerine tek taraflı yaptırımlara katılmamak ve iyi komşuluk ilişkileri sürdürebilmek ortak paydadır.
Açıkçası BRICS 10 tam üye ve 9 ortak ülke ile toplam 19 ülkenin bir araya geldiği kocaman bir aileye dönüştü. Artık G7’yi ekonomik olarak G20’yi sayısal olarak geride bırakan bir BRICS var. BRICS 16 yılda siyasi, ekonomik, kültürel ve diplomatik bir ağ oluşturdu. BRICS’in 10 tam üyeye çıkması ve 9 ülkenin ortaklık kurması BRICS yapısının sadece diyalog veya konuşma platformu olmadığını kanıtladı. Zaten BRICS grubu Rusya’daki zirvede Putin’in yanında durarak güç gösterisinde bulunurken dayanışma içinde oldukları bir imaj çizdiler. Böylece BRICS platformu dayanıklılığını ve dayanışmasını başarılı bir şekilde test etti. Bununla beraber BRICS kurulduğu günden bu yana hiçbir ülkenin lideri bu zirvelere isteyerek katılmamazlık etmedi.
BRICS ailesinin genişlemesi BRICS’in küresel ağırlığının artması demektir. BRICS genişlemesi, sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi, kültürel ve stratejik anlamda da önemli değişikliklere gebedir. Gelişmekte olan ülkelerin birleşmesi ve dünya ekonomisindeki etkilerinin güçlenmesi, uluslararası ilişkilerde yeni bir denge yaratabilir. Çünkü BRICS grubunun içinde yer alan ülkeler yükselen yeni güç merkezleri ve medeniyet eksenleri olarak ABD’yi ve Batı’yı sınırlamaktadır. BRICS Batı dışı küresel diplomasinin hem etkili bir merkezi hem de küresel diplomasiyi güçlendiren bir platform oldu. Özellikle son BRICS Zirvesinde 5 yıldır bir araya gelmeyen Çin ve Hindistan’ı bir araya getiren, Azerbaycan ve Ermenistan’ı aynı masaya oturtan, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Mısır ve Etiyopya gibi çekişme içinde olan aktörleri üye alan BRICS, küresel çatışmaları azaltma ve çözme kapasitesini de sergiledi. Şu an BRICS Batı dışı dünyanın çeşitli ulusları tarafından oluşturulan Batılı sistem dışında örnek bir modeldir. Bu model dünden bugüne açık, şeffaf ve uzlaşma odaklı bir platform oldu. Nitekim BRICS konsensüs ile işleyen ve konsensüs yaratan bir mekanizmadır. BRICS’e katılmak sadece salt ekonomik bir fayda yaratmıyor artık BRICS ailesine tam üye veya ortak olmak bir statü ve prestij meselesine dönüştü. BRICS tam üyeler ve ortaklar arasında bir eş güdüm üretiyor, istikrar sağlıyor, diyalog kanalları inşa ediyor ve iş birliğinin önünü açıyor. Bu mekanizma gelişmekte olan ülkelerin aralarında ticaret ve yatırımı arttırmayı hedeflediği, küresel yönetişimde reform ve adalet isteyen devletlerin ortak iradesidir. Sonuç olarak genişleyen BRICS, küresel düzeyde daha fazla nüfuz sahibi olan bir yapıya dönüşme yolundadır.
Brezilya, 2025 BRICS dönem başkanlığı çalışmalarına yoğun ve hızlı bir başlangıç yaptı. Brezilya dönem başkanlığında 2025 BRICS Zirvesi temmuz ayında Rio de Janeiro kentinde yapılacak. “Daha Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Yönetişim için Küresel Güney İş Birliğinin Güçlendirilmesi’’ teması ile şubat ayından temmuz ayına kadar başkent Brasilia’da 100’den fazla etkinlik düzenlenecek. Brezilya başkanlığında BRICS’in iki temel önceliği var. Birisi Küresel Güney iş birliğinin teşvik edilmesi diğeri küresel yönetişimde reformun sürdürülmesi olacak. Bununla beraber alternatif ödeme sistemlerinin geliştirilmesi, yerel paralarla BRICS içi ticaret ve yatırımın arttırılması, yapay zekâ konusunda iş birliği, iklim değişikliği ve halk sağlığında ortak hareket, BM ve küresel yönetişimde reform mücadelesi ile BRICS kurumsal çerçevesinin güçlendirilmesi masadaki temel meselelerdir. 2024 Rusya Zirvesi BRICS’in genişlemesi demek iken Brezilya Zirvesi BRICS’in güçlenmesi demek olacak. Brezilya’nın güçlü lideri Lula da Silva’nın ev sahipliğinde 10 tam üye ve 9 ortak ülke ile birlikte birçok misafir ülkenin katılacağı dev bir zirve olacak. Brezilya zirvesi BRICS tarihinde en kalabalık ve en güçlü zirve olarak yerini alacak. Ayrıca dönüşümlü liderliğe sahip olan BRICS yeni üyeleriyle yeni formüller ortaya koyabilir. Artık BRICS, Batı dışı dünyanın somut ve sembolik eylemlerinin merkezinde yer alıyor. BRICS bugün Küresel Güney’in, Batı dışı ülkelerin ve gelişmekte olan ülkelerin en meşru, en güçlü ve en etkin temsilcisidir. BRICS platformu Yükselen Güney’in sadece sesi değil, beyni ve kalbi olmaya doğru gidiyor.
BRICS ülkeleri insanlık tarihinin üvey evlatları değil öz evlatları olarak Batılıların iddia ettiği “Medeniyetler Çatışmasına’’ bir “Medeniyetler Birliği’’ ile panzehirdir. Çünkü BRICS ekonomik ve siyasi bir yapının ötesinde medeniyetler arası diyaloğu ve kültürel iletişimi teşvik eden bir mekanizmadır. Bu yüzden BRICS ailesi medeniyetler çatışmasını önlemede en başarılı modeldir. Doğal olarak BRICS ülkelerinin siyasi sistemleri, ekonomik modelleri ve kültürel özgünlükleri gayet baskındır. Bu yüzden BRICS ailesi bir normlar, değerler ve gelenekler manzumesidir. Nitekim birçok norm, değer ve geleneği içinde barındıran bir BRICS ailesinden bahsediyoruz. Bu arada BRICS ülkeleri hiçbir zaman bir norm, değer ya da kural dayatmadı. BRICS Ailesi, BM’den sonraki en fazla çeşitliliğe sahip oluşumdur. “Farklılıklarımız Zenginliklerimizdir’’ ve “Farklılıklar İçinde Birlik’’ mottoları BRICS için en iyi özettir. BRICS, G7’ye göre daha kozmopolit, daha zengin ve daha cazip bir oluşumdur. Küresel sistemde ağırlığı her geçen gün artan BRICS platformu artık daha canlı ve daha çekici bir ailedir. Çünkü BRICS, soğuk savaştaki gibi ideolojik veya ekonomik bloklar ve kutuplar modelini dayatmıyor. Batıyı ötekileştiren, düşmanlaştıran veya karşıtlık peşinde olan bir mekanizma değildir. 16 yıldır BRICS hiçbir zaman Batılı bir ülkeyi hedef göstermedi. Bu yüzden BRICS Batı karşıtı değil Batı dışı bir gruptur. Ancak BRICS platformu Batı medeniyeti temelli ABD’nin koyduğu kurallara dayalı hiyerarşik, hegemonyacı ve sömürgeci uluslararası sisteme karşıdır. Brezilya, ABD’nin NATO üyesi olmayan ana müttefiki, Hindistan, QUAD güvenlik mekanizmasında ABD’nin ortağı, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri askeri ve güvenlik ilişkilerinde ABD ile iş birliği yaparken, Çin, ABD ve Avrupa’nın ana ticaret ortağı iken birde NATO üyesi Türkiye’ye “Ortak Ülke’’ statüsü daveti yollayan bir BRICS grubu var. Hatta BRICS “Ortak Ülke’’ statüsündeki kriterlerden biri Batı merkezli Birleşmiş Milletlere üyeliktir. Bugün BRICS ülkeleri ABD ve Avrupa ile hala yoğun şekilde siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel ilişkilerini devam ettirmektedir. Böylece BRICS ve BRICS ülkelerinin Batı karşıtı veya Batı düşmanı suçlamalarının içi boş ve geçersiz olduğu net bir şekilde ortadadır. Lakin BRICS, ABD merkezli Batı medeniyeti temelli uluslararası sistemde bir denge unsuru ve alternatifler inşa etmede en güçlü aktördür.
Günümüzde BRICS ailesi barış, kalkınma, refah, uzlaşma, reform ve diyaloğun 16 yıldır diğer bir adıdır. BRICS küresel sistemde bir reform isteği iken aynı zamanda kendisi de bir reform girişimidir. Bununla beraber hem küresel gündemi belirleyen hem de kendisi küresel gündem olan bir oluşumdur. BRICS Batılı küresel yönetişim modelinden farklı olarak Batılı olmayan alternatif bir model inşa etme sürecindedir. Bu yapı Batı’dan ayrı bir yol ayrı bir vizyon olduğu gibi Batı dışı ortak bir vizyon ve ortak bir hareketi ifade etmektedir. Bu yüzden tartışmasız BRICS’in geleceği Batı dışı bir rotadır.
(Umur Tugay Yücel*, harici)
*Umur Tugay Yücel – Siyaset Bilimci | “Amerikan Gücünün Gerilemesi ve Yükselen Güçler (Çin-Rusya-Hindistan-Brezilya)” kitabının yazarıdır. @umur_tugay
NOT: Alıntı makaleler Hürseda Haber'in yayın politikasını yansıtmayabilir.