Kuzey Kore liderinin Rusya ziyareti neyi gösterdi?
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) tehdit dolu açıklamalarına rağmen, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un Rusya’ya gitti, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüştü. İki lider, ülkeleri arasında uzay teknolojileri ve savunma sanayisinde işbirliğinin süreceğini açıkladılar. Kuzey Kore liderinin, emperyalizm karşıtı sözleri de dikkat çekti.
Rusya ve Kuzey Kore arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 75. yılında yapılan bu ziyaret, önemli. Çünkü Kuzey Kore, 2014 yılında bu yana Rusya’nın Ukrayna konusunda izlediği dış politikaya güçlü, kararlı destek veriyor. Kısa süre önce Temmuz ayında Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Kuzey Kore’yi ziyaret ettiği ve başkent Pyonyang’daki geçit törenini izlediği anımsanırsa, karşılıklı ziyaretlerin zamanlaması da önemli. Çünkü Şoygu’nun ziyareti, SSCB’nin dağılmasından sonra bir ilk olma özelliği taşıyordu ve o ziyarette Rus bakan, Putin’in teşekkür mesajını iletmişti Kim Jong-un’a. ABD’nin o ziyarete tepkisi de gecikmemişti elbette.
Pek çok yorumcu, gazeteci, siyaset bilimci ve uzman, Rusya’nın, ABD ve Avrupa Birliği başta olmak üzere, batı kaynaklı yaptırımlara karşı koymak için müttefiklerinin sayısını çoğaltmaya, çeşitlendirmeye çalıştığını belirterek, Kuzey Kore’yle yakınlaşmasını da bu kapsamda ele alıyorlar. Kuzey Kore’nin de yine ABD başta olmak üzere Atlantik cephesinin uyguladığı yaptırımlara karşı, Rusya’yla ilişkileri çok önemsediğini belirtiyorlar.
Peki iki ülke arasındaki yakınlaşmanın gerekçesi sadece bunlardan mı ibaret? Yoksa daha geniş ölçekte, daha yapısal, daha uzun soluklu ittifak arayışları mı söz konusu?
Bu soru önemli.
Çünkü Batı medyası ne derse desin, hangi gerekçeleri üretirse üretsin, Rusya ve Kuzey Kore, ölçek olarak, devlet kapasitesi olarak, dünyayla ilişkiler olarak çok farklı iki ülke. İkisi arasında büyük bir ticaret hacmi yok. Kuzey Kore’nin Rusya’ya yaptığı ihracat, yıllık 100 bin doların altında. Rusya’nın Kuzey Kore’ye ihracatı ise yıllık 100 milyon doları bulmuyor. Kuzey Kore, Rusya’nın müttefik ülkeler listesinde ilk sıralarda da değil. Dahası Rusya, 2000 yılından beri Kuzey Kore’ye uygulanan yaptırımları destekliyor. İki ülke arasında, Ukrayna’da askeri işbirliği yapıldığına ilişkin somut kanıtlar da yok. Her ne kadar Batı medyası, 2022 yılı Eylül ayında Kuzey Kore’nin Rusya’ya füze ve topçu mühimmatı ihraç etmeye başladığını yazsa da, bu konuda da kesin bir bilgi bulunmuyor. ABD; bu iddiaları, elindeki uydu görüntülerine dayandırarak basına servis ederken, Kuzey Kore’nin, devlet kapasitesine, siyasi, iktisadi, askeri ve teknolojik güç unsurlarına oranla, görece gelişmiş bir savunma sanayisine sahip olduğunu belirtmeyi de ihmal etmiyor.
Kısacası Batı medyası, Kuzey Kore’yi düşmanlaştırmak, şeytanlaştırmak için her zaman yaptığını yapıyor, her zaman kullandığı araçları, söylemleri kullanıyor.
Oysa dünya değişiyor. Ülkeler, gerekçesi ne olursa olsun, ABD’ye rağmen, işbirliği ve ittifak arayışlarını çeşitlendirmeye çalışıyor. ABD merkezli tek odaklı dünya düzeninin yerini, çok kutuplu, çok merkezli dünya düzeninin alması da, gelişmekte olan ülkelerin, devlet kapasitesi daha sınırlı olan ülkelerin, daha cesur adımlar atmasını sağlıyor.(CRI)