ABD’nin terör kartı
Ukrayna’daki savaş, İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlar, Gürcistan’da ve Ermenistan’da iç siyasetteki gerilimler, ABD’nin Irak ve Suriye’deki hamleleri, hep şunu gösteriyor: ABD emperyalizminin yaşadığımız bölgeye yönelik saldırganlığının sonu, sınırı yoktur. O nedenle her zaman tetikte, daima uyanık, sürekli teyakkuz halinde (müteyakkız) olmak gerekir. Hele de Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinin terörle mücadelesi söz konusu olduğunda, ABD’den yardım istemek son derece anlamsızdır. Zira ABD bölgemizde ve dünyada terörün en büyük destekçisidir.
Hemen Türkiye’nin yaşadığı deneyimlerden, düş kırıklıklarından birkaç örnek verelim.
Türkiye; yıllarca ABD’den, PKK terör örgütüne karşı mücadelede yardım istemiştir. Türkiye’nin yanında olmasını beklemiştir. PKK terör örgütünün kamplarının kapatılması için Irak’a baskı yapmasını talep etmiştir. PKK terör örgütünün lojistik kanallarının, ikmal yollarının kesilmesi için Irak üzerindeki nüfuzunu kullanmasını istemiştir. PKK terör örgütü liderlerinin yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmesini beklemiştir. Iraklı siyasetçilerin, özellikle de Irak’taki Kürt liderlerin, PKK terör örgütüne karşı kesin tavır almaları için baskı yapmasını talep etmiştir. Avrupa ülkelerinin PKK terör örgütüyle aralarına mesafe koymaları için çaba göstermesini istemiştir.
Lakin Türkiye’nin tüm bu beklentileri boşa çıkmıştır. ABD; bu konularda Türkiye’ye hiçbir zaman yardımcı olmamış, hatta tersini yapmıştır. PKK terör örgütünü açıkça, her yoldan desteklemiş, Türkiye’yi sürekli kandırmaya, oyalamaya çalışmıştır. Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine sınır ötesi harekât yapmasını daima engellemek istemiştir. Türkiye sınır ötesi harekât yaptığı zaman da, PKK terör örgütüne bilgi sızdırmıştır. Zaman zaman da Türkiye; ABD’nin baskıları nedeniyle, sınır ötesi harekâtlara, planladığından önce son vermek durumunda kalmıştır.
Hatırlayalım, 1990’lı yıllarda Çekiç Güç, görev süresi TBMM’de uzatılan bir silahlı güç olarak, hem Türkiye’nin egemenlik haklarını ihlal etmiş hem de Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devletine zemin hazırlamıştır. Öyle ki PKK terör örgütü mensubu teröristleri, Irak’ın kuzeyindeki kamplarda ABD’li askerler ve istihbaratçılar eğitmiştir. ABD askeri helikopterlerinin, PKK terör örgütüne silah, cephane, mühimmat taşıdığı görülmüştür. ABD’nin Çekiç Güç’le ilgili yazışmalarında, “Türkiye Kürdistan’ı”, “Irak Kürdistan’ı” gibi ifadeler kullanılmıştır. Irak’ın kuzeyindeki yeraltı zenginliklerinin, enerji kaynaklarının ve diğer ekonomik değerlerin envanteri çıkarılmıştır. Irak’ın kuzeyindeki Kürt liderlere bağlı güçlerin silahlı eğitimlerini ABD’li subaylar vermiştir. Çekiç Güç yetkililerinin Iraklı Kürt siyasetçilerle yaptıkları görüşmelerde, Türk subayların hazır bulunması engellenmek istenmiştir. Çekiç Güç bünyesinde görevli ABD’li komutan, Türk Genelkurmayından izin alınması şartını hiçe sayarak, yabancı sivil – asker ziyaretçileri misafir etmiştir.
Özetle ABD; bölgede garnizon devlet, kukla devlet olarak tasarladığı Kürt devletini kurmak için, Ortadoğu’daki Kürtleri destekleyen bir kamuoyunun, medyanın, bilim dünyasının, hatta kilisenin oluşmasını sağlamıştır. PKK – PYD – YPG terör örgütünü de ABD; kendi ifadesiyle “kara gücü” olarak kullanmış, eğitmiş, donatmış, desteklemiştir. (CGTN Türk)
NOT: Alıntı makaleler Hürseda Haber'in yayın politikasını yansıtmayabilir.