Libya açıklarında Türkiye gemisine saldırı
İspanya'dan aldığı yükle Libya'nın Tobruk limanına giden Türkiye'de bir şirkete ait gemiye karadan açılan topçu atışında üçüncü kaptan öldü.
İspanya'dan aldığı yükle Libya'nın Tobruk limanına giden Türkiye'de bir şirkete ait TUNA-1adlı gemiye önce karadan top atışı yapıldı ardından 2 ayrı hava saldırısı düzenlendi.
Türkiye'de bir şirkete ait Cook Islands bayraklı gemiye dün akşam saatlerinde uluslararası sularda yaşandığı belirtilen saldırıda Türkiye vatandaşı olan üçüncü kaptan ölürken yaralıların olduğu da belirtiliyor. Yanan geminin Tobruk limanına çekildiği bildirildi.
Tobruk'taki hükümete bağlı ordu sözcüsü, bombalamadan önce Türk gemisini Derna'ya girmemesi için uyardıklarını belirterek, "Bir gemi Derna kıyılarına 10 mil yaklaştı. Derna limanına girmemesi konusunda uyarıda bulunduk. Mürettebattan biri öldü, biri de yaralandı." ifadelerini kullandı.
Saldırıyı protesto eden Dışişleri Bakanlığı ise, saldırıdan Tobruk'taki hükümeti sorumlu tuttu.
"Tuna-1" isimli kuru yük gemisinin İspanya'dan aldığı alçıpan yükünü teslim etmek üzere Tobruk/Libya limanina giderken, Tobruk'un yaklaşık 13 mil açığında, uluslararası sularda karadan topçu atışına maruz kaldığını belirtilen Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Saldırı üzerine bölgeden uzaklaşmaya çalışan gemiye aralıklarla iki ayrı hava saldırısı düzenlendiği, saldırılarda geminin Türk vatandaşı 3. kaptanının hayatını kaybettiği, mürettebattan yaralananlar olduğu, gemide maddi hasar meydana geldiği bildirilmiştir." denildi. "Uluslararası sularda sivil bir gemiye karşı gerçekleştirilen bu alçakça saldırıyı şiddetle kınıyor, saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyoruz." ifadeleri kullanılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu menfur saldırı ilgili Libya makamları nezdinde şiddetle protesto edilmiş, anılan gemiye ve bölgede bulunabilecek diğer Türk gemilerinin güvenliğine yönelik eylemlerin derhal sona erdirilmesi ve söz konusu saldırının sorumluları hakkında gerekli hukuki işlemlerin yapılması talep edilmiştir. Anılan gemiye yönelik saldırı kapsamında uluslararası hukuktan kaynaklanan tazminat dahil her türlü hakkımız mahfuzdur. Konu hakkında ilgili uluslararası örgütler nezdinde girişimler yapılmaktadır. Söz konusu saldırı, Libya hava ve deniz limanları başta olmak üzere sivil altyapıyı bombalayan, BM gözetimindeki Libya Siyasi Diyalog Sürecine katılan resmi heyetlerin seyahatlerini engellemek için havalimanlarına saldıran, sivil uçakları tehdit eden ve daha önce de olduğu gibi sivil gemilere saldıran kişilerin uluslararası hukuk ihlallerinin yeni bir örneğidir. Bu tür suçları işleyenlerin BM Şartı ve ilgili BMGK Kararları çerçevesinde sorumlu tutulmaları hayati önem taşımaktadır."
Türkiye Tobruk hükümetini tanımıyor
Libya'da şu anda biri Trablus merkezli diğeri Tobruk merkezli olmak üzere 2 hükümet bulunuyor. Türkiye başkent Trablus'ta bulunan hükümeti tanırken, Tobruk merkezli hükümet de, uluslararası toplum tarafından tanınıyor.
"Türkiye, Libya halkının yanında olmaya devam edecek"
Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler, Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya işaret ederek gerekli girişimlerde bulunulduğunu belirtti.
"Türkiye, Libya halkının yanında olmaya devam edecek ve Libya'daki mevcut krizin sona erdirilmesi için tüm taraflarla iyi niyetli görüşmelerini sürdürecektir" diyen İşler, Libya'nın istikrara kavuşması için Türkiye'nin üzerine düşeni yapacağını vurguladı.
Halife Hafter güçlerinin meşruiyeti tartışmalı
Libya açıklarındaki uluslararası sularda bir Türkiye şirketine ait gemiye düzenlenen ve 3'üncü kaptanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan saldırı, ülkedeki otorite boşluğunu ve bazı kesimlerin hukuksuz uygulamalarını gündeme taşıdı.
"Tuna-1" isimli kuru yük gemisinin İspanya'dan aldığı alçıpan yükünü teslim etmek üzere Libya'nın Tobruk Limanı'na giderken, Tobruk'un yaklaşık 13 mil açığında, uluslararası sularda karadan topçu atışına maruz kalması, Tobruk'taki Temsilciler Meclisi hükümeti'ne bağlı Halife Hafter güçlerinin meşruiyetini tartışmaya açıyor.
Kaddafi rejiminin 2011'de devrilmesinin ardından Libya'da tesis edilen geçiş hükümetine karşı 2014 başında başlayan darbe girişimleri, ülkeyi iç savaşa sürüklemişti.
Ülkedeki mücadele, Trablus'taki Milli Genel Kongre'nin (MGK) desteklediği "Libya Şafağı" Koalisyonu ile Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nin arka çıktığı emekli General Halife Hafter'e bağlı "Onur Operasyonu" Koalisyonu arasında, merkezi şehirler ve petrol bölgelerine hakimiyet konusunda yaşanıyor.
Hukuksuzluğa "Dış Düşman" kılıfı
Uluslarası toplumun desteğini arkasına almaya çalışan Hafter'in Tobruk hükümetiyle yaptığı ittifak, Libya'daki geçiş sürecine bir müdahale anlamını taşıyor. Hafter'in Trablus'ta yaşadığı başarısızlığın ardından geçiş sürecini destekleyen Türkiye'nin aleyhinde yaptığı açıklamalar, hukuk çerçevesinde hareket etmeyen askeri dayatmanın "dış düşman" üretme çabası olarak değerlendiriliyor.
Tobruk hükümetinin ülke ekonomisine uzun yıllardır büyük katkı sağlayan Türk şirketlerine yönelik olumsuz açıklamaları da bu çabanın sonucu ortaya çıkmıştı.
Tobruk yönetimi'nin geçen Şubat ayında resmi internet sayfasında yer alan açıklamada, "Türk şirketlerini Libya'dan çıkarma kararı aldıklarını" ifade etmiş açıklamada ayrıca "Yabancı şirketlerle yapılan tüm proje sözleşmelerinin gözden geçirilmesine karar verildiği" dile getirilmişti.
Tobruk Hükümeti Başbakanı Abdullah Sini de aynı süreçte Şarku'l Evsat gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye'yi Libya’nın içişlerine karışmakla suçlamış ve Libya’da faaliyet gösteren Türkiye şirketlerini ülkeden çıkarmakla tehdit etmişti. (İLKHA / AA)