Ey Azizim, Ey Şehidim, Ey Serdarım;
"Seni sevdiğim için şeytanın hizbi seninle haşir olmam için dua edeceklerdir. Onların münhasıran bu dualarına şimdiden elfu elfi âmin diyorum. Bu arada dostlarından yani direniş dostlarından da aynı duayı umuyor ve bekliyorum." (Emin Güneş)
Yine seni hasretle ve hürmetle anıyoruz. Sen bizim iftiharımız göz bebeğimizdin. Küresel Siyonistlerin ve uşaklarının boğazında kılçık, gözünde diken idin.
“Fe-lâ udvâne illâ alâ'z -zâlimîn." (Bakara 193) emrinin en kapsamlı ve mükemmel uygulayıcısı oldun. Zulüm, kesintisiz olduğu için savaşların da hayatın boyunca kesintisiz idi. Zulüm ulusal sınırları tanımıyordu sen de tanımadın. Bir ulusun sınırlarına sığmadın. Bir cephede savaş bitse başlayan yeni bir cepheye koştun. Ateşkes zamanlarında da hep hazırlık yaptın.
Küresel emperyalizmin kollarını kırdın. Afganistan’da önce Rus sonra ABD zulmüne karşı mazlum Afganların yanında bir Afgan gibi savaştın. Sırp zulmüne karşı mazlum Boşnakların yanında bir Boşnak gibi savaştın. Yemende bir değil ondan fazla devletten oluşan zalimler koalisyonuna karşı bir Yemenli gibi savaştın. Irak ve Suriye’de Sünni, Şii, Yezidi, Kürt, Türkmen, Arap ayrımı yapmadan tümüne karşı katliam yapan insanlık katili cehennem köpekleri ile savaştın. Önüne geleni kesen, kadınlarını kızlarını köle pazarlarında satan insanlığın yüzkarası ABD menşeli piyonları cehenneme gönderdin. Sırf onlara karşı kurulduğu iddia edilen koalisyonların durduramadığı bu Vandalların ekseriyetini itlaf ettin, kalanlarını da Suriye ve Iraktaki inlerine geri gönderdin.
Ey Mescid-i Aksamızı kurtarmak için kurulan ordunun başkomutanı! Ne mutlu sana ve sana nefer olanlara!
Çağımızın Kerbelası Filistin’de soykırımcı Siyonist’le savaştın. Hem Gazze hem Lübnan’da Siyonistlerin karizmasını çizdin, burunlarını sürttün. Sadece savaşmakla yetinmedin, mazlumlara silah üretiminden kullanımına kadar her alanda öğretmenlik yaptın.
İnsanlık Onuru için savaştın onurlu insanlar sana minnettardır. Biz de minnettarız.
Seni suçlayanlar, efendilerinden aldıkları talimatlarla hareket ediyorlar. “Oturun oturduğunuz yerde” talimatı aldıkları gibi “saldırın zamanın Haydar-ı Kerrar’ına” dedikleri için sana saldırıyorlar. Çünkü başkası onların efendilerine yan gözle bakamazken sen düzinelercesini cehenneme gönderdin.
Güya sen Şii imişsin Sünni öldürüyor muşsun!!! Bu alçaklara göre senin cehenneme gönderdiğin Coni de Hans da Sünni(!) idi. Onların efendilerinin nezdinde habis bir Siyonist ya da bir ABD askeri milyonlarca Müslümana bedeldir. Sen kumarcı Trump’un itirafı ile onların binlercesini cehenneme gönderdin. O nedenle seni milyonlarca Sünni’(!)nin katili ilan ediyorlar.
Oysa dünyanın bütün Sünnileri, Sünni Filistin’i terk ederken hatta çoğu onları terörist ilan edip öldürmeye çalışırken sen onlar için şehadeti göze alarak savaştın.
Güya milyonlarca Sünni katletmişsin! Bu iftiralarla efendilerinin hunharca katlettikleri milyonları, Ebu Gureyb’leri, Guantanamo’ları, çalınan servetleri perdelemeye çalışıyorlar. OYSA EMPERYALİSTLER DE UŞAKLARI DA ÇOK İYİ BİLİYORLAR Kİ SEN BİR TEK MASUMUN KILINA DAHİ ZARAR VERMEDİN. Çünkü sen, “dünyayı verseler ve karşılığında bir karıncanın ağzındaki buğday kabuğunu almamı isteseler kabul etmem” diyen İmam Ali (kv)’nin talebesisin.
Bütün Siyonistlere ve dostlarına yani senin düşmanlarına hodri meydan diyorum. Bütün hayatın boyunca senin haksız yere katlettiğin bir tek insanı somut delillerle ispat etsinler seni bütün insanlığın katli ilan etmezsem namerdim. Zira kitabımız şöyle buyuruyor: “… Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur…” (Maide 32)
Seni sevdiğim için şeytanın hizbi seninle haşir olmam için dua edeceklerdir. Onların münhasıran bu dualarına şimdiden elfu elfi âmin diyorum.
Bu arada dostlarından yani direniş dostlarından da aynı duayı umuyor ve bekliyorum. Vesselam. (Emin Güneş, Hürseda)