Trump Ortadoğu için neler dedi?
Milli Gazete'den İslam Kadinan, işgalcibaşı Amerika Birleşik Devletleri'nin mağlup başkan adayı Hillary Clinton ve yeni başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu ile ilgili açıklamalarını derledi.
Aylardır Dünya gündeminin en üst sıralarında yer bulan ABD Başkanlık seçimleri sona erdi. Göçmen ve yabancı karşıtı söylemleriyle bilinen Donald Trump, büyük bir sürpriz yaparak anketlerde önde görünen Hillary Clinton’u geride bıraktı ve ABD’nin 45.başkanı seçildi. Trump’un seçilmesinin ardından en çok merak edilen soruların başında ABD’nin Ortadoğu’daki yeni işgal planlarında bir değişiklik olup olmayacağı geliyor. İşte Başkan Trump ve mağlup başkan adayı Hillary Clinton’un Ortadoğu konusunda kullandıkları ifadeler:
Suriye ve DEAŞ
Trump: “Esad ve DEAŞ’a karşı eşzamanlı savaş sürdürme yaklaşımı bana göre delilik ve aptallık, onlar birbiriyle savaşıyor ve biz yine de ikisiyle de savaşıyoruz. Bence, bizim çok çok daha büyük olan problemimiz DEAŞ, her zaman böyle düşündüm”
Clinton: “Suriye lideri Beşşar Esed'in meşruiyetini kaybetti. Ilımlı muhaliflere silah verebiliriz. Belli bölgelerde uçuşa yasak ve/veya güvenli bölgeler oluşturulabiliriz. Savaşın diplomatik yolla sona erdirebiliriz.
Rusya
ABD'nin Rusya ile daha iyi geçinerek Ortadoğu'da ve DEAŞ'la mücadelede daha etkin olabileceğini düşünen Trump, Moskova'nın "agresif" tavırlarından dolayı Ukrayna'ya ölümcül silahlar verilebileceğini dile getirdi.
(Suriye ve Ukrayna'dan dolayı) Rusya'ya ilave yaptırım talep eden Clinton ise ABD'nin Moskova'ya karşı Avrupalı müttefiklerini güçlendirmesinin daha doğru olduğunu savundu.
İran
Trump: “Dostlarımızı sevmeyen, düşmanlarımıza ise boyun eğen bir başkanımız oldu (Obama’yı kasdediyor). İran ile felaket bir anlaşma yaptı ve sonra da daha mürekkebi bile kurumadan anlaşmanın şartlarını hiçe sayışına şahit olduk. İran çok büyük bir sorun ve öyle de olmaya devam edecek. Ama başkan seçilirsem belayla nasıl başa çıkacağımı biliyorum.”
Trump'a karşılık Clinton ise İran anlaşmasını destekliyor, ancak İran'ın bölgede hakimiyetini artırmaya yönelik adımlar atması halinde bunun engellenmesi gerektiğini savunuyor.
Clinton, Orta Doğu'da işgalci İsrail'in askeri üstünlüğünün korunması, Körfez ülkeleriyle savunma işbirliğinin artırılması ve İran'ın desteklediği silahlı gruplarla mücadele edilece k bir koalisyonun oluşturulması gerektiğini öne sürüyor
Irak
Trump: -"Irak'ı İran'a teslim ettiniz. İran uzun zamandan beri bunu istiyordu. Size yakında teşekkür mektubu yollayacak"
- "Irak savaşına başından beri karşıym"
Clinton:
“Birçok senatör tasarıya karşı oy kullanmak için gelmişti. Ben de onlardan biriydim. Savaşın uzamasıyla kızını, oğlunu, annesini, babasını kaybetmiş New York’taki ailelerden her mektup aldığımda yaptığım hata daha acı vermeye başladı. İyi niyetle davranıp en iyi kararı aldığımı düşünüyordum. Fakat hata yapmıştım”
Türkiye
Trump: - "Bence başkalarına nutuk atma hakkımız yok. Ülkemizde olup bitenlere bir baksanıza! Birileri polis memurlarını soğukkanlılıkla vururken, nasıl başkalarına ders verebiliriz ki?"
- "Türkiye'yle potansiyel olarak çok başarılı bir ilişkimizin olabileceğini düşünüyorum. (Suriye’deki YPG-PYD gibi terörist gruplar) ikisini bir şekilde bir araya toplamak gerçekten harika olacaktır."
Clinton: "Türkiye’nin geleceği ve ilişkilerimizde anahtara sahip özellikle bir kişi oldu: Başbakan Erdoğan. Onunla ilk kez 90’larda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile tanıştım. Hırslı, güçlü, dini bütün ve etkili bir siyasetçiydi. (…) Erdoğan hükümeti, ordunun içinde olduğu iddia edilen darbe komplolarının üzerine agresif bir şekilde gitti ve daha önceki tüm sivil haleflerininkinden daha güçlü bir iktidar kazandı.
"Bakan olarak geçirdiğim dört yılda, Türkiye önemli ve zaman zaman sinir bozucu bir ortak olduğunu kanıtladı. Bazen aynı fikirde olduk ( Afganistan’da birlikte yakın çalışırken,sözde terörle mücadele, Suriye ve diğer konular) bazen de olmadık (İran’ın nükleer programı).
İsrail-Filistin
Trump; Kudüs'ün 3.000 yıldan uzun süredir Yahudi halkının ebedi başkenti olduğunu ve Trump yönetiminde ABD'nin Kudüs'ü nihayet İsrail devletinin bölünmez başkenti olarak kabul edeceğini söyledi.
Clinton, ''Filistin ve İsrailliler hak ettikleri barışı sadece taraflar arasındaki doğrudan müzakereler yoluyla başarabilirler: Egemen, kendi ayakları üzerinde durabilen ve bağımsız bir Filistin'in, Yahudi ve demokratik bir İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı, iki halk için iki devlet'' dedi. (milligazete.com.tr)