Bahreynli alimlerden Şeyh İsa Kasım'ın önerisine destek
Bahreynli alimler Al-ı Halife Rejimi karşısında liderlik konumunda olan Şeyh İsa Kasım'ın yayımladığı bildiriyi destekleyerek rejime karşı çalışmaların devamına dikkat çektiler.
Bahreyn, Şubat 2011'den bu yana, Al-ı Halife rejimine karşı kıyama tanıklık ediyor. Bahreyn halkı kıyamının manevi lideri Şeyh İsa Kasım, Bahreyn halkının onurlu kıyamıyla ilgili bir bildirir yayınlayarak önemi konulara dikkat çekti.
Bildiride, rejimin muhalefet arasında tefrikalar ve ihtilaflar yaratıldığı kaydedildi.
“Esasen zorba hükümete karşı halk ayaklanmasında yer alan herhangi bir kesim ve topluluk, mezhepsel, dini, siyasi veya coğrafi olarak bölünürse, hükümete yardımcı olur ve hükümetin zulmünün artmasına, yoksulluğun ve aşağılanmanın yoğunlaşmasına neden olur.”
Açıklamanın, halk kıyamının nedenlerinden birinin de insan onurunun savunulması iken, muhalefet arasındaki bölünmenin rejim için mevcut durumu sürdürmesi hatta güçlendirmesi için bir fırsat olmasıdır. Bu durumun milletin onuruna damgasını vuran bir durum olmadığı hassasiyetleri arttırmıştır. Bu ihtilaflar ise millete yönelik rejimin baskı politikasına hizmet eder, denildi.
Şeyh İsa Kasım'ın açıklamasının bir başka boyutu da, diktatörlük yönetiminin her zaman hükümete karşı çıkan liderler arasında birlik ve yakınlaşmayı bozmayı amaçlamasıdır. Hükümete karşı çıkan liderler arasındaki birlik, halk kıyamları ve hareketlerini kazanmanın ana nedenlerinden ve yollarından biridir. Doğal olarak muhalefet liderleri arasındaki bölünmenin kesin sonucu diktatör hükümetin zaferidir.
Halk kıyamları ve hareketleri ile karşı karşıya kalan Al-ı Halife hükümetinin son 11 yılda en önemli stratejisi muhalefet saflarında bölünme ve ihtilaflar yaratmaktır. Diğer bir deyişle, Al-ı Halife, İngilizlerin "böl ve yönet" politikasını benimsemiş durumdadır. Bu bağlamda Al-ı Halife, kendi hükümet medyasının ve bölgedeki bazı ülkelerin medyasının desteğiyle ülkedeki halk kıyamını Şiilerin Sünnilere karşı dini bir ayaklanması olarak aktarmaya çalışıyor. Ancak bu iddia gerçekleri yansıtmıyor. Al-ı Halife'nin gerekçesi, Bahreyn nüfusunun çoğunluğu olarak Şiilerin iktidarı ve yönetimi ele geçirmek istemesidir. Bu iddia, Bahreyn halkının ayaklanmasının dini değil, siyasi nitelikte olduğu ve muhalefetin halk oylarıyla demokratik bir hükümet kurmak istediği ve muhalefet arasında hem Şiiler hem de Bahreynli Sünniler olduğu sırada ortaya atıldı.
Bu politika sonucu Al-ı Halife, muhalefet saflarında bir bölünme oluşturabilmiş ve protestoların yoğunluğunu azaltabilmiş durumda. Bu temelde, Şeyh İsa Kasım yaptığı açıklamada şunları vurguladı: "Çatlaklar, yapıcı olmayan rekabetler ve eksiklikler, aşağılanmanın derinliklerinde kalmaya, zayıflığa ve geriliğe mahkum olmaya ve nihayetinde pişmanlığa yol açan açık ve net bir yoldur. " Şeyh İsa Kasım'ın bu açıklaması hapiste bulunan Bahreynli alimler tarafından da memnuniyetle karşılandı ve desteklendi. Al-ı Halife rejiminin gözetiminde bulunan çok sayıda Bahreynli din adamı, yaptıkları ortak açıklamada, muhalif gruplardan olumlu ve etkin işbirliği yapmalarını, etkileşimde bulunmalarını ve saflarını birleştirmeye çabalamalarını istedi.
Bahreynli limler iki noktaya dikkat çekerek, “birlik olmadan ilerleme mümkün olmayacaktır.” ve “dini öğretiler ve insani deneyimler, tartışmasız bu gerçeği doğrulamaktadır. Parçalanma ve bölünmenin zayıflığa, başarısızlığa ve baskının hayatta kalmasına yol açtığı kesin ve net bir gerçek olarak görülmelidir.”
Al-ı Halife hükümeti Al-ı Suud, Amerika ve Siyonist rejimin desteği ve himayesi altında olmasına rağmen, hükümet karşıtları arasındaki ittifakın ister halk arasında ister liderler ve ister halk ile liderler arasındaki birlik ve beraberliğin Al-ı Halife rejiminin temellerini sarsacağı ortadadır.(Ajanslar)