Filisitinli esirler işkence yöntemlerini anlattı

İşgal ordusu, Gazze'ye kara saldırılarını başlattığı 27 Ekim 2023'ten bu yana aralarında çocuk, kadın, gazeteci ve sağlık çalışanının da bulunduğu binlerce Filistinliyi alıkoydu, bunlardan bir kısmı serbest bırakılırken kalanların akıbetinin ne olduğu bilinmiyor.

Serbest bırakılan Filistinliler, tutuldukları süre boyunca işgal askerlerinin uyguladığı işkence, aç bırakma ve cinsel şiddet gibi ihlalleri dile getiriyor.

İşgal hapishanelerinde 8 ay geçiren Filistinli Salim de Sde Teiman gözaltı merkezinde 52 gün boyunca ağır işkenceler gördü. Salim, Sde Teiman geçirdiği bu 52 günü, "fiziksel işkencenin tüm sınırları aşan ve üzerinde unutulmaz etki bırakan bir dönem" olarak tanımlıyor.

Gözaltına alındı ve dövüldü

Salim, işgal ordusunun, Gazze Şeridi'ni karadan işgal ettiği Aralık 2023'te kuzeydeki Kemal Advan Hastanesi'nden alıkonuldu.

Salim, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya kasabasındaki evini hedef alan işgal bombardımanı sonucu yaralanan çocuklarına refakat ediyordu.

Maruz kaldığı zulmün boyutlarını yansıtan bir sahne olarak, Salim'in gözleri kapalı, kelepçeli, dikenli tellerle dolu bir kafesin arkasında ayakta duran görüntüsü sosyal medyada sıkça paylaşıldı.

Salim'in hala hayatta olduğunu teyit etme fırsatı veren fotoğraf, ailesi için ise bir umut penceresi oldu.

Sde Teiman hapishanesinde işkence dolu 52 gün

Bir süre önce Gazze Şeridi'nin güneyinde serbest bırakılan Salim, AA'ya verdiği demecinde, alıkonulduktan sonra yaşadığı zorlu günleri anlattı.

Salim, İsrail gözaltı merkezlerindeki odalardan birinde Gazzeli bir doktorun vefat ettiğini ve bu olaydan psikolojik olarak etkilenip bağırdığını belirterek, "Ölüm haberini duyduğumdaki bağırmalarım, itiraz olarak kabul edildi. İtirazımın cezası olarak üç gün boyunca dövüldüm." diye konuştu.

"Gözaltı merkezlerinde esirlerin hareket edemediklerini ve su içemediklerini" anlatan Salim, "Su içmek ya da tuvalete gitmek istediğimizde üzerimize tükürüyorlardı. Yaklaşık 8 ay süren gözaltı sürecimin 52 gününü aşırı korku hissettiğimiz Sde Timan Cezaevi'nde geçirdim." ifadelerini kullandı.

Sde Teiman'da geçirdiği 52 gün boyunca 12 kere dayak yediğini ve türlü işkencelere maruz kaldığını ifade eden Salim, aralarında İsrail'deki Negev, Ofer ve Megiddo'nun da bulunduğu çok sayıda İsrail hapishanesine nakledildiğini, buralarda kapalı odalarda çıplak halde düşük ısıya maruz bırakıldığını anlattı.

Filistinli Salim, gözaltına alındığı süre boyunca vücudunun çeşitli yerlerine elektrik verildiğini ve üzerine tükürüldüğünü kaydetti.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Bureyc Mülteci Kampı sınırında yer alan Filistinli gruplara ait tünellerden birine götürüldüğünü söyleyen Salim, buraya gözetleme ekipmanları ve robotlarla zorla girildiğini belirtti.

Tünele girmeyi reddedince darbedildi

Salim, tünele girmeyi ve İsrail askerleri ile işbirliği yapmayı reddettiğini ancak bunun sonucunda şiddetli şekilde darbedildiğini dile getirdi.

Filistinli adam, "Göğsüme ağır darbeler aldım ve göğüs bölgemde kırıklar oluştu. Dişlerim kırıldı. Böbreklerimin olduğu bölgeye aldığım darbeler nedeniyle ameliyat için hastaneye götürüldüm." dedi.

Salim, İsrail askerlerinin muamelesine ilişkin şunları da anlattı:

"Serbest bırakılacağımız zaman, El-Ayn bölgesinde yol boyunca darbedildim. Serbest bırakıldığımızda ise uzun bir mesafe yürüdükten sonra üzerimize ateş açtılar. Cezaevlerinde esirler sürekli işkenceye maruz kalıyorlar, çeşitli cilt hastalıklarından, yiyecek, su ve hijyen eksikliğine kadar bir sürü sıkıntı çekiyorlar."

İsrail hapishanelerinde geçirdiği zorlu günleri unutamayan Filistinli, ameliyat edilmek zorunda kaldığı ve sürekli tıbbi bakıma mecbur bırakıldığı böbreği ile kırılan kemiklerinin acısını hala çekiyor.

Gazzeli Salim ise Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde serbest bırakıldıktan sonra Han Yunus'taki Mevasi bölgesine yöneldi ve burada akrabalarının yanında temel yaşam gereksinimlerinden yoksun şekilde çadırda hayat mücadelesi veriyor.

İsrail'in Ofer hapishanesinden serbest bırakılan Filistinli, "Disko" olarak adlandırılan işkence odasındaki dehşet verici deneyimlerini paylaştı.

Mahkum, yalnızca iç çamaşırlarıyla 3x3 metrelik bir odaya zorla sokulduğunu ve ardından diskotek tarzı yüksek sesli müziklerin çalınmaya başladığını anlattı. Mahkûm, ilk iki dakika içinde kulak zarlarının zarar gördüğünü ve dayanılmaz bir acı yaşadığını belirtti.

Bu işkence yöntemi, Filistinli mahkumlara yönelik insan hakları ihlallerini bir kez daha gözler önüne serdi.(Ajanslar)