IŞİD, MIŞİD Bahane, Arkadaş!
7-8 ekim olayları akıl almaz bahanelere bağlayan sinsi düşünceli kimselerin olduğunu seziyorum.
Başta Diyarbakır olmak üzere Mardin, Batman, Siirt, Van ve Hakkari’de öyle tepkiler gösterildi ki %90’ı Kürt halkına verilen zararın ta kendisiydi.
1-Estirilen terör ve salınan korku havası,
2-Bir bahaneyle bazı alış veriş merkezlerinin tahrip ve talan edilmesi,
3-Banka, Okul, Kuran Kursu vb. kurumların kundaklanması,
4-Hüda-par ve ona bağlı çalışan derneklerin saldırıya maruz edilmesi,
5-Azgın bir şekilde insanların canına kıyılması ve işkenceyle öldürülmesi.
Gerisini siz getirin ben bu kadar paylaşmakla yetineceğim.
Şimdi soruyorum Allah aşkına bu tür faaliyetlerin KOBANİ’ye ne faydası var. Kim kimi aldatıyor. Bu işi yapanlar bilsinler ki Kürt Kürtten korkmaz
Sabırlı Kürt var,
Merhametli Kürt var,
Namuslu Kürt var,
İcap ettiği zaman gözünü kırpmadan hak edene cezasını veren Kürt var,
En önemlisi de barış ve huzurdan yana olan Kürtler var
Kimileri yüzünü gözünü kapatarak haince insanımızı birbirine düşürüyor, Kürdü Kürde kırdırıyor, çocuk yaştaki gençlerimiz de hayali vaatlere kandırarak bu kirli emellerin peşinde olan insanların emellerine alet oluyorlar.
Ey anneler, ey babalar çocuklarınıza sahip çıkın “Taş at-iş al, bedel öde işe gir” deyip insanlarımızı oyuna getiren kimselere bin lanet getirin. Sanmayınız ki Diyarbakır insanı bu olanlara razıdır. Kahir ekseriyet bu işin faillerine lanet okuyor, ama namuslu insanlardır, işine gücüne baktıkları için, evine helal bir lokma götürmeye çalıştıkları için “Allah’ından bulsunlar” deyip onun bunun çocuğuyla uğraşacak zamanları yok.
Bu sıkıntıların asıl müsebbibi eski defolu devletin yetiştirdiği vatandaş kalitesinden kaynaklanıyor. Türk-u Atatürk dediler, Türkleri de Kürtleri de perişan ettiler. Baksanıza üç beş sloganla Türkleri heyecana getirme dışında Türk’e ne kazandırdı eski devlet anlayışı.
Bu çözüm sürecinin birkaç açıdan şeffaf olası zorunlu hale gelmiştir. Kürtlerin kahir ekseriyeti nasıl bir tavır ve tutum sergileyebilmeleri için meselenin aslını bilme gibi bir hakları vardır.
Ey hükümet senin çözümden kastın nedir? Bunu halkın anlayacağı bir dille anlat, Kürtlerin beklentisi PKK’nin rehabilite edilerek silahsızlanması şeklindedir, yanılıyor muyuz acaba? Bunu bilmek hakkımızdır.
Kürtlerin derdi PKK’in rahat cirit atacağı bir bölge oluşturmak değil. Hem Hükümet hem PKK bunu böyle bilsin.
Ey PKK senin çözüm sürecinden beklediğin nedir? Bunu açık seçik ortaya koy, Kürtlerle iç içe yaşamak istiyorsan, silahsızlanıp hayata dönmenize bir şey diyen yok, ancak önce şu Küfristan hayallerinden vazgeçmelisin.
Kürtlerin çoğu, PKK’nin aktör olmaktan çıktığı bir barış süreci beklentileri var, çünkü militarizmin varlığını hissettirdiği yönetimlerin gölgesinde yaşamak huzur yerine sıkıntı getirir. PYD’nin Rojava Kürtlerine yaptığını Kürtler bilse Kobani’nin düşmesi için ellerinden geleni yapacaklar. Öyle yaptılar ki Kobani’de Kürt kalmadı, PYD değil miydi yüz binlerce Kürdü Irak Kürdistan’ına hicret ettirdi. Şimdi de yüz binlercesi Türkiye’ye geldi aslında IŞİD Kürtlerle değil kanaatimce PYD ile savaşıyor. Bence PYD Kobani’den çekilirse, IŞİD de çekilir benim kanaatim budur.
Ya PKK, eğer devlet bir yanlış yapıp da bölgeyi PKK zihniyetine teslim ederse Namuslu Kürtlerin anası ağladı. Buyurun sloganlarına bakalım,
“Biz kimsenin namusu değiliz”ifadesini kadınlara kullandırıyorlar,
“LGPT’lilerin yeri yanımızdır, hepimiz ibneyiz” pankartını birilerine taşıttılar.
“İslami değerlerle barışık değiller”
Bundan daha beter ne kaldı ki? ya Kürtler bu zihniyete karşı ölümüne mücadele edecekler, ya da onursuz bir hayatı kabul ederek ölüler gibi yaşayacaklar üstelik onur ve şahsiyetlerinden de ödün vererek.
Daha atı alan Üsküdarı geçmeden bu uyarıyı yapmak lazım. Artık Kürtlerin de hür ve huzur içinde yaşamaya hakları yok mu?
Daha mutlu günlere, hep beraber.
(Milat Gazetesi)