Obama'ya Geviş Getirmek Kaldı
İlk seçildiğinde benim gibi umut var olmak için bahane arayan iyi niyetli kimselere bir heyecan vermişti.
Yüzyıllarca beyazların zumlu altında eza cefa çekmiş zenci bir kesimden gelmişti. Evveliyatında ata dini olarak İslam’ın olduğu söylendi ismi Barak Hüseyin olması hasebiyle.
Ben de “Ey Obama” başlığıyla kendisine hitaben bir yazı yazmıştım, seni bekleyen sorunlar var diye.
İçerik itibariyle dünyanın barış, huzur ve mutluluğuna yol göstermiş, ışık tutmuştum. İnternet dünyasında yüzlerce yazım var sadece o yazım sanal patronlar tarafından yayından kaldırıldı, yoksa bu gün o yazım elimde olsaydı haklılığım bir kez daha ortaya çıkardı.
Gel zaman git zaman bir de baktık ki ABD politikasında değişen bir şey yok, “Eski tas, eski hamam.”
Ne İsrail devletine bir uyarıda buluna bildi, ne de Suriye lideri gibi diktatörlüğe yeltenen kimseleri insanlık uğruna uyarabildi ya da ikaz edebildi. Bir farkla ABD’min zulmüne katkı yapmaya devam etti, Buşh ve Bası sopasını sallayarak gelirken, bu sopasını arkasında saklayarak geldi.
Bir ata sözümüz diyor ki, “Ne oldum dememeli ne olacağım demeli” İşte ABD vatandaşları son seçimlerinde Obama’yı orta yerde bıraktı ve oy oranını düşürerek bir kukla haline getirdi. Ben olsaydım beterini yapardım. Çünkü ABD’ye bir prestij kazandırmadı.
Ne yapabilirdi?
1-BM’deki 5 daimi üye uygulamasının yanlış olduğu, adalet usullerine uymadığını, dünya nüfusunun beşten biri Müslümanlardır bu beş oydan birinin İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT)’ye vermek gerektiğini söyleyerek ABD tarihine altın bir not bırakabilirdi.
2-Ey Amerikan halkı yeryüzünde 7 milyar insan yaşıyor ve milyonlarca kimse suya hasret ve kuru ekmeğe ulaşmakta zorlandığı halde ABD vatandaşları olarak akıl almaz çılgınlıkları yaşıyorsunuz. Ekonomik bir dalga kaymasıyla bu dünya fakirlerinin elinden tutmakla yükümlüyüz diyebilirdi.
3-Dünyadaki savaşları durdurma adına savaşanlarla değil, silah sanayisinin tüccarlarıyla bir araya gelip, bu sorunu kökten hal edecek çalışmalar yapabilirdi.
ABD Başkanına böyle ağır hamleler yapmak düşüyordu ama yapmadı/yapamadı. Halbuki bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı rol/model alabilirdi.
Yapabildi mi maalesef.
Bunları yapmayan bir Başkan olarak direk ABD haklı tarafından son seçimlerle ikinci planda itildi.
Ben kendi halimde bir mümin olarak kendimi Obama’dan daha şanslı görüyorum. En azında zalimin zulmüne destek vermiyor, ona karşı sessiz kalmıyorum.
Bu duruma düşen Barak Obama’ya acımamak elde mi? Tarihin bir dilimi onunla anılacakken başarı açıdan tam bir fiyasko. Bak sana kendisin de dengesi bozulmuş ne yapacağını şaşırmış vaziyette, ne yapayım ne edeyim ki basının dikkatini çekeyim arayışına girmiş. Bir açıdan erkeğe yakışmaz diğer taraftan saygısızlığın de bir ifadesi olan sakız çiğnemekle gündeme geldi, hem de uluslar arası bir organizasyonda.
Ben de onun bu halini görünce galiba Obama’ya da“geviş getirmek" kaldı diyerek bu eleştirel yazıyı yazmak durumunda kaldım.
Hey dünya hey işte! bu hallere düşmek de varmış, onun için büyüklerimiz, “Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli” demişler.(Tekrara değer)
Sevgili dostlar konumuzun hakkını verelim, tarihin huzurunda sorumluluğumuzu yerine getirerek sahamızın duasını alalım. Üç günlük dünyada daha “hiç” rütbesini almadan, fırsat elden çıkmadan değil mi?
Selam ve saygılarımla.
(Milat Gazetesi)