Adanmış hayatlar: Şeyh İbrahim Zakzaki
Köşesinde "Adanmış hayatlar" başlıklı bir yazı kaleme alan Fatma Tuncer, Nijerya'da tutuklanan Nijerya İslami Hareketi Genel Sekreteri Şeyh İbrahim Zakzaki'nin mücadelesini anlattı.
İşte Fatma Tuncer'in yazısının tamamı:
13 Aralık 2015 tarihinden beri asılsız gerekçelerle tutuklu bulunan Nijerya İslami Hareketi Genel Sekreteri Şeyh İbrahim Zakzaki ve eşi haklarında yapılan tüm suçlamalardan ve asılsız ithamlardan berat edip serbest bırakıldılar. Hatırlayacağınız üzere Şeyh Zakzaki yaralı vaziyette zindana konulmuş ve tedavisi yapılmadığı için bir gözünü kaybetmişti.
Şeyh İbrahim Zakzaki yüzyıllardır sömürülen bir toplumun çocuklarını bilinçlendirmek ve davaya kazandırmak için eşi ve çocukları ile birlikte yola revan olmuş bir şahsiyet. Zakzaki ailesinin hiçbir ferdini davanın dışında düşünmek mümkün değil, zira onlar hayatlarını adadılar ve çileli yolculuklarında yaralarını birlikte sardılar. Dolayısıyla davanın sorumluluğunu başlarında taşıyan ve şahadetle ödüllendirilen oğulları, hakkı anlatmak için her türlü zorluğa katlanan kızları, altı oğlunu şehit veren ve “Ya rabbi kabul buyur” diyen anneyi ve aileyi bilinçlendiren babayı birbirlerinden ayrı düşünemeyiz…
Nijerya’nın Zaria kentinde dünyaya gelen Şeyh İbrahim Zakzaki zulmün, iç kargaşanın, yoksulluğun, yozlaşmanın sömürü ve misyonerlik çalışmalarının yoğun yaşandığı bir ülkede gençleri bilinçlendirmeye karar verdiğinde, yükünün ağır olduğunun bilincindeydi ve teslimiyet gösterip yola devam etti. Yaşı çok gençti, henüz bir üniversite öğrencisiydi ama davayı sırtlayacak kadar imanlı ve güçlü bir yüreğe sahipti.
Şeyh Zakzaki üniversite yıllarında gençleri daha yakından tanımak ve toplumun sorunlarını doğru bir bakış açısı ile analiz edebilmek için ilmi çalışmalara ağırlık verdi, sosyal ortamlara katıldı ve kendini gelecek için hazırladı. Liseden sonra yüksek bir puanla geçiş yaptığı Ahmedu Bello Üniversitesi’nin Ekonomi Bölümü’nde okurken Müslüman Öğrenciler Birliği’nin bölgedeki aktif üyeleri arasında yer aldı ve kısa sürede önce Öğrenciler Birliği’nin Genel Sekreteri daha sonra Öğrenciler Birliği Başkan Yardımcısı oldu.
Şeyh Zakzaki’nin çalışmaları ağırlıklı olarak gençlere yönelik olsa da o mesajını tüm insanlığa ulaştırmak ve İslam’ın Afrika kıtasına ve tüm dünyaya yayılmasını istiyordu. İslam coğrafyasının işgallerden kurtulup kalkınabilmesi için Filistin ve Kudüs’ün bağımsızlaşmasının şart olduğunu savunmakta ve bunu bir sorumluluk olarak görmekteydi. Uzun yıllardan beri ağır baskı ve dayatmalara maruz kalan Nijerya halkı kısa sürede onu tanıdılar ve davasına dâhil oldular.
Şeyh Zakzaki çakıllı yollardan geçiyor ve büyük zorluklarla karşılaşıyordu ama attığı her adım onu daha da güçlendiriyor ve onlarca insan davasına dâhil oluyordu. Nitekim gayretlerinin sonucunda uzun yıllardan beri iç çatışma ve kaosla birbirlerine düşen halk kardeşlik, dayanışma, sevgi, adalet ve vahdet ekseninde bir araya gelmiş ve hak davanın savucuları arasına katılmıştı. Fakat onun inanç, azim ve gayreti küresel emperyalist güçlerin yerli işbirlikçilerinde ciddi bir rahatsızlık uyandırmış ve Şeyh Zakzaki’yi ve dava arkadaşlarını engellemek için ağır saldırılar düzenlenmişti. Bu saldırılarda onlarca Müslüman şehit edildi, birçok kişi yaralandı, Şeyh Zakzaki ve eşi ise yaralı şekilde tutuklanarak zindanlara konuldu. Şeyh Zakzaki zindanda ağır baskılara maruz kaldı, yakınları ile görüştürülmedi, gözünün birini kaybetti ama direncini hiç kaybetmedi, sabırla Allah’a sığındı.
Nijerya’da İslami bilincin uyanmasında büyük etkisi olan Şeyh Zakzaki rejim tarafından defalarca hapsedildi, baskı altında tutuldu ancak çalışmalarına hiç ara vermedi, dava şuurunu her zaman diri tuttu. O ailesi ile birlikte gerçek özgürlüğü seçmiş ve kitleleri bu noktada bilinçlendirmek için ağır bedeller ödemişti. Biz onu hayatını İslam’a adamış bir şahsiyet, Kudüs’ün ve Filistin’in özgürlüğü için halkı bilinçlendiren bir dava insanı olarak tanıdık. Biz onu, “ Siyonist rejim çok yakında tüm yandaşlarıyla birlikte yok olup gidecektir” ifadesi ile tanıdık ve dualarına gönülden âmin dedik.(Milli Gazete)