Siyonist rejime tokat üstüne tokat!
Filistin direnişi yakın süreçte gerek bireysel gerekse toplu olarak İsrail rejimine darbe üstüne darbe vurdu.
Son olarak İsrail rejiminin Celbu Hapishanesi’nde tutulan Filistinli esirlerden altı tanesi, yerin altına tünel kazmak suretiyle zindandan firar etti. Filistin direnişinin son birkaç ayda işgalcilere vurduğu darbeleri derledik.
İşgalci İsrail rejimi güçleri, Filistin direnişi tarafından her fırsatta diz çöktürülmeye devam ediyor. Gerçekleştirdiği tüm zulümlere rağmen Filistinlilerin direnişine mani olamayan İsrail rejimi, yakın süreçte birbirinden ağır darbeler aldı. Son olarak Filistinli altı esir İsrail rejiminin en korunaklı zindanlarından kaçarken tüm yaşananlar işgalcilerin çöküş dönemine girdiğine işaret ediyor.
Hapishaneden tünel kazarak kaçtılar
Siyonist İsrail rejiminin güvenliği en üst düzeyde tuttuğu hapishanelerden olan Celbu Hapishanesi, geçtiğimiz günlerde çok önemli bir olaya sahne oldu. Bahsi geçen hapishanede tutulan Filistinli esirlerden altı tanesi, yerin altına tünel kazmak suretiyle zindandan firar etti. Filistinliler, 6 Filistinli esirin Siyonist İsrail zindanından tünel kazarak firar etmesini, tatlı dağıtıp sloganlar atarak kutladı.
İşgal güçlerinin altı direnişçiyi arama çalışmaları yaptığı öğrenilirken kaçan esirlerin isimlerinin Mahmud Abdullah Arıda, Muhammed Kasım Arıda, Yakub Mahmud Kadiri, Eyhem Nayif Kemamci, Munadil Yakub Enfi’at ve Zekeriyya Zebidi olduğu belirtildi. Söz konusu esirlerden beşinin İslami Cihad Hareketi’ne, birinin ise El-Fetih hareketinin askeri kanadı olan Aksa Şehitleri Tugayı’na mensup olduğu kaydedildi.
Hamile esir, İsrail zindanlarında doğum yapmaktan kurtuldu
İsrail rejiminin Damon Hapishanesi’nde esir tutulan Filistinli hamile kadın Anhar Alddik, içinde bulunduğu zorlu koşulları kaleme aldığı bir mektup ile duyurmuştu. 4 aylık hamileyken işgal hapishanelerine konulan, hâlihazırda hamileliğinin sonuna yaklaşan ve İsrail zindanlarında doğum yapmaktan endişe eden Anhar Alddik, kaleme aldığı mektupta yürek sızlatan ifadeler kullanmıştı. “Çektiğim acılar yazmakla anlatılmaz acılardır! Bana ne olacağı ve doğumun nasıl olacağını düşünüp ölüyorum. Kurtarın beni!” diyen Filistinli esir kadının özgürlüğü için sosyal medya başta olmak üzere çeşitli alanlarda çalışmalarda bulunulmuştu. Filistinlilerin ve diğer Müslümanların seferber olmasıyla birlikte İsrail rejimi geri adım atarken hamile esir Anhar Alddik’in İsrail zindanlarından çıkarılmasına karar verildi.
Gazze sınırında İsrail askeri öldürüldü
21 Ağustos 2021 tarihinde hem Mescid-i Aksa’nın yakılmasının 52. yıldönümü olması hem de işgalci İsrail rejiminin Gazze’ye uyguladığı insanlık dışı ablukanın protesto edilmesi amacıyla Gazze sınırında eylemler düzenlenmişti. İşgalci İsrail rejiminin Musta’rabin birliğinden olan bir işgalci söz konusu olaylarda yaralanırken olaydan birkaç gün sonra öldü. Barael Şamueli isimli asker, işgalcilerin Filistinlilere saldırdığı esnada Filistinli bir genç tarafından sınır noktasında, çok yakın mesafeden atılan mermilerle yaralanmıştı. Gazze ile İsrail işgali altındaki toprakların sınırındaki eylemlerde bir İsrail askerinin öldürülmesi gündeme bomba gibi düşmüş ve bu gelişme Filistinlilerde sevince yol açmıştı.
Kudüs ve Batı Şeria’da destansı direniş
1948 yılında gerçekleşen Nakba, yani “Büyük Felaket” ile evlerinden sürgün edilerek Şeyh Cerrah Mahallesi’ne yerleşmek zorunda kalan Filistinliler, burada da İsrail zulmünden kurtulamadı. İsrail rejimi, “Kudüs’ün Yahudileştirilmesi” projesi kapsamında Müslümanları Şeyh Cerrah Mahallesi’nden çıkarmaya çalışırken Filistinliler tarafından ortaya büyük bir kararlılık örneği konuyor. Filistin dışındaki Müslümanların da Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşanan İsrail zulmüne karşı gösterilen direniş büyük bir önem arz ediyor. Zira bu direnişle Kudüs’ün Yahudileştirilmesi çalışmalarına engel olunurken Filistin’in diğer noktalarındaki direnişe de umut aşılanıyor. Kudüs’teki Şeyh Cerrah Mahallesi’nin yanı sıra Batı Şeria’da yakın süreçte destansı bir direniş sergileniyor. Sık sık işgal güçleriyle çatışan Filistinli direnişçiler, her defasında İsrail rejiminin ortadan kaldırılacağı günün yakın olduğunu ortaya koyuyor.
“Kudüs’ün Kılıcı” önemli bir eşik oldu
Geçtiğimiz Ramazan ayında özellikle Kudüs’teki zulmünü artıran işgalci İsrail güçleri, Filistinlilerin direnişine toslamıştı. İşgalcilerin imza attığı vahşetlere cevaben Filistin direnişi tarafından “Kudüs’ün Kılıcı” isimli operasyon başlatılmış ve işgal altındaki topraklar füze yağmuruna tutulmuştu. Söz konusu operasyonların ardından İsrail rejimi diz çökmek ve Filistin direnişi ile ateşkes anlaşması yapmak zorunda kalmıştı. Kudüs’ün Kılıcı operasyonuyla birlikte “İsrail laftan değil güçten anlar” sözü bir kez daha tezahür ederken tüm dünya İsrail rejiminin içine düştüğü rezil duruma şahit olmuştu. (Ajanslar)