Mehmet Görmez'den Suudi Arabistan'a tepki
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılan eğlence festivali ahlaksız görüntülere sahne oldu. Festivalde sahne dekoru olarak da Kabe maketi kullanıldı.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılan eğlence festivali ahlaksız görüntülere sahne oldu. Festivalde sahne dekoru olarak da Kabe maketi kullanıldı.
Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın ülkeyi sekülerleştirme projesi kapsamında düzenlenen festivale bir tepki de Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez’den geldi.
Mehmet Görmez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
"Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, İslam’ın hiçbir değeriyle bağdaşmayan bir eğlence festivalinde, Kâbe silüetinin tahkir edici basit bir sahne dekoru olarak kullanılması ve bunun birkaç kez tekrarlanması, bütün müminleri derinden yaralamıştır.
Müslümanların en yüce şiarının, bu tür gayr-i meşru ve gayr-i ahlaki etkinliklere alet edilmesi, kelimenin tam manasıyla İslam’ın harimi ismetini ihlaldir.
'O, Mescid-i Haram’dır yani saygın ve dokunulmazdır'
Kâbe, hiçbir kavmin, aşiretin, milletin ya da devletin malı değildir. Yeryüzündeki iki milyar Müslümanın en büyük kutsalıdır. Kâbe-i Muazzama, Hz. Adem’den Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya (sav.) kadar bütün peygamberlerin en yüce mabedidir. Ümmetin kıblegâh ve ziyaretgâhı, İslam’ın en büyük şiarı, en mukaddes simgesi, tevhidin ve vahdetin yegane nişanesidir. O, Mescid-i Haram’dır yani saygın ve dokunulmazdır.
'Suud ulemasının sessizliği ise bir başka fecaattir'
Bu saygısızlığa İslam dünyasından yükselen itirazlar üzerine kimi yetkililerin yaptığı açıklamalar ise kelimenin tam anlamıyla “özrü kabahatinden büyük” nevidendir. Söz konusu tutarsız açıklamalar ya Kâbe’nin değerini yeterince bilmediklerini ya da bildikleri halde bunu kasten yaptıklarını ortaya koymaktadır ki her ikisi de ayrı ayrı birer fecaattir. Çocuklara hac ve umre eğitimi vermek için dahi Kâbe maketini kullanmayı yıllardır caiz görmeyen Suud ulemasının sessizliği ise bir başka fecaattir.
'Kâbe-i Muazzama’nın azametini korumak her bir ferd-i müminin en tabii hakkıdır'
Bu fecaatin Müslümanlar açısından yakın tarihin en zor günlerinde Gazze’de, en zalimane cinayet ve katliamın yaşandığı bir vakitte gerçekleşmesi ise bütün yüreklerde ve hafızalarda silinmesi imkânsız acılar bırakmıştır.
Müslümanların en büyük ve en kutsal şiarları olan Kâbe-i Muazzama’nın azametini korumak, Kâbe’nin Rabbine aklı, kalbi ve ruhuyla iman eden her bir ferd-i müminin en tabii hakkıdır." (islamianaliz)