Edip Gümüş: Kurban Bayramı Huzura Vesile Olsun
Kurban Bayramı münasebetiyle yayımladığı mesajda İslam ümmetinin içinde bulunduğu duruma dikkat çeken Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş, bayramın, İslam âlemine selamet ve huzur getirmesi temennisinde bulundu.
Türkiye'de bir zamanlar referansının İslam olduğunu söyleyen bazı Müslümanlar, şimdilerde muhafazakâr demokrat geçinerek Ümmete laikliği model olarak sunmakta, İslam'la müşerref olduktan sonra İslam'a teslim olmuş ve tüm benlikleri ile İslam sancağının yükselmesi için gayret sarf etmiş Müslüman Kürtler İslami ve insani haklarından mahrum bırakılmakta, günde binlerce hatta milyonlarca Müslüman haram içinde olup bunu adeta kanıksamış hale sokulmuş bulunmakta, tesettürü ile okuluna gitmek isteyen kız çocuklarımız halen ayrımcı ve düşmanca muamelelerle tahkir edilmekte ve dışlanmakta…
Müslümanların kıyamete kadar O'na uymakla emrolunduğu hatırlatılan mesajda, şu ifadelere yer verildi: "Kendimize gelmek ve Rasulullah'a (sav) dönmek zorundayız. Kıyamete kadar O'na uymak ve itaat etmekle emrolunmuşuz. Emrettiklerini yerine getirmek ve yasakladıklarından kaçınmak üzere ona itaat etmekle mükellefiz. O'na itaat etmek; söz ve amellerimizde O'nun şeriatına, sünnetine uymaktır. O'nun söz ve amellerine uygun olmayan söz ve ameller, kimden gelirse gelsin reddedilmelidir.
Müslümanların İslami yaşamlarının önündeki engelleri kaldırmanın ve Kürt sorununu çözmenin ciddi bir kararlılık ve çalışmayı gerektirdiği vurgulanan mesajda, bir gün nala bir gün mıha vurarak bu işin çözülemeyeceği ve ilahi sorumluluktan kaçılamayacağı belirtildi.
Mesajında hiçbir yerde Müslümanların kanlarının dökülmesini normal karşılamadıklarının altını çizen Gümüş, "Müslümanlar arasında fitnenin yaygınlaştığı ve büyüdüğü bir gerçektir. Bu anlamda, hiçbir beşeri sistemi kabul etmediğimizi ve hiçbir zaman, hiçbir yerde Müslümanların kanlarının dökülmesini normal karşılamadığımızı belirtmek isteriz. Dünyanın neresinde olursa olsun, akan Müslüman kanının durdurulması için bir katkımız olacaksa, İslami ve doğru olanı söyler ve yaparız. Şayet bir yerde bizi aşan bir durum varsa, imkânlarımız müdahaleye el vermiyorsa en azından Müslümanların, söz ve davranışlarımızdan zarar görmemeleri için itinalı davranırız. Müslümanların aleyhine olacak hiç bir malzemeyi kâfir ve zalimlerin eline vermemeye çalışırız. Müslümanların kendi aralarında oluşan fitneye dahil olmayız. Polemiklere girmeyiz. Zalimin zulmünün kesilmesi, helak olması ve fitnenin kalkması için kunut duası okur, birbirlerinin kanını döken Müslümanların barış ve saadeti için dua ederiz" dedi.
Müslümanlar olarak Peygamberimizin (sav) sünnetini öğrenmeye, yaşamaya, yaşatmaya ve O'nun gösterdiği yoldan yürümeye çalışmamız gerektiğini belirten Gümüş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Cemaat olarak O'nun mirasını yani davasını korumak için her şeyimizi feda etmeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Rabbimizi razı etmek için, insanlarımıza, mustazaf halkımıza karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek için bunu yapacağız. İnsanlarımızın İslami ve insani haklarını elde etmek için, insanlarımızı selamete çıkarmak için bunu yapacağız inşaallah."
İşte haber merkezlerine e-mail yoluyla gönderilen mesajın tamamı...
"Bismillahirrahmanirrahim
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam Hz. Muhammed Mustafa’ya, âline, ashabına ve kıyamete kadar O’nun sünnetine tabi olanların üzerine olsun.
Bizi başka bir Kurban Bayramı’na daha kavuşturan Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun.
Müslümanların kanlarının akıtıldığı, aralarına düşmanlık fitnesinin ekildiği ve Hz. Peygamber başta olmak üzere İslami mukaddesatlara saldırılan bir ortamın burukluğu içerisinde bayrama girmiş bulunmaktayız. Müslümanların içinde bulundukları acizlik, karşılaştıkları sıkıntılar ve başlarına gelenlerin temel sebepleri, Peygamber Efendimiz’in (sav) emir ve tavsiyelerine riayet edilmemesi ve meselelere O’nun baktığı gibi bakılmadığındandır. O’nun yaptıklarına ve söylediklerine uymadığımızdandır.
Günümüzde Müslümanların giriftar olduğu birçok sorun ve problem bulunmaktadır. Kâfirler, Allah (cc)’ın kitabına ve Resulullah’a (sav) hakaret cüretini kendilerinde bulmakta, İslam coğrafyasını işgal ederek tarumar etmekte, Müslümanların namuslarını kirletmekte, başta Suriye olmak üzere Afganistan, Irak, Somali, işgal altındaki Filistin topraklarında ve dünyanın bir çok yerinde her gün yüzlerce insan öldürtmekte, şehirler harap edilmekte, insanlar yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda bırakılmakta…
Türkiye’de bir zamanlar referansının İslam olduğunu söyleyen bazı Müslümanlar, şimdilerde muhafazakâr demokrat geçinerek Ümmete laikliği model olarak sunmakta, İslam’la müşerref olduktan sonra İslam’a teslim olmuş ve tüm benlikleri ile İslam sancağının yükselmesi için gayret sarf etmiş Müslüman Kürtler İslami ve insani haklarından mahrum bırakılmakta, günde binlerce hatta milyonlarca Müslüman haram içinde olup bunu adeta kanıksamış hale sokulmuş bulunmakta, tesettürü ile okuluna gitmek isteyen kız çocuklarımız halen ayrımcı ve düşmanca muamelelerle tahkir edilmekte ve dışlanmakta…
Müslümanlar bütün bunları görmeyip, bir takım teferruatlarla aralarına nifak sokuluyorsa bu, “Ama ben geçmiş ve geleceğin en üstünüyüm” diyen Peygamber Efendimiz’in (sav) istediği şekilde hareket etmediğimizdendir. O’nun meselelere baktığı gibi bakmadığımızdandır. O’nun yaptıklarını ve söylediklerini yapmaya çalışmadığımızdandır. O’nu hakkıyla tanımadığımızdan, O’nu unuttuğumuzdan, O’nun sünnetini yaşamadığımızdandır.
Kendimize gelmek ve Rasulullah’a (sav) dönmek zorundayız. Kıyamete kadar O’na uymak ve itaat etmekle emrolunmuşuz. Emrettiklerini yerine getirmek ve yasakladıklarından kaçınmak üzere ona itaat etmekle mükellefiz. O’na itaat etmek; söz ve amellerimizde O’nun şeriatına, sünnetine uymaktır. O’nun söz ve amellerine uygun olmayan söz ve ameller, kimden gelirse gelsin reddedilmelidir.
Ancak Peygamber Efendimiz’e (sav) uymakla hidayet ve rahmete erişilmesi mümkündür. O’na uyarsak özgür oluruz. O’na uyarsak İslami ve insani tüm haklarımıza kavuşuruz. O’na uyarsak fitnenin önüne geçmiş oluruz. İhtilaflardan kurtulur ve birbirimizin kanını dökmenin önüne geçebiliriz. Zilletten, fesattan, içinde boğulduğumuz haram ve günahlardan ancak O’na uymakla kurtulabiliriz.
Müslümanların İslami yaşamlarının önündeki engelleri kaldırmak ve Kürt sorununu çözmek ciddi bir kararlılık ve çalışmayı gerektirir. Bir gün nala bir gün mıha vurarak bu işi çözemezseniz ve ilahi sorumluluktan kurtulamazsınız.
Müslümanlar arasında fitnenin yaygınlaştığı ve büyüdüğü bir gerçektir. Bu anlamda, hiçbir beşeri sistemi kabul etmediğimizi ve hiçbir zaman, hiçbir yerde Müslümanların kanlarının dökülmesini normal karşılamadığımızı belirtmek isteriz. Dünyanın neresinde olursa olsun, akan Müslüman kanının durdurulması için bir katkımız olacaksa, İslami ve doğru olanı söyler ve yaparız. Şayet bir yerde bizi aşan bir durum varsa, imkânlarımız müdahaleye el vermiyorsa en azından Müslümanların, söz ve davranışlarımızdan zarar görmemeleri için itinalı davranırız. Müslümanların aleyhine olacak hiç bir malzemeyi kâfir ve zalimlerin eline vermemeye çalışırız. Müslümanların kendi aralarında oluşan fitneye dahil olmayız. Polemiklere girmeyiz. Zalimin zulmünün kesilmesi, helak olması ve fitnenin kalkması için kunut duası okur, birbirlerinin kanını döken Müslümanların barış ve saadeti için dua ederiz.
Müslümanlar olarak tüm kardeşlerimizle beraber Peygamber Efendimiz’in (sav) sünnetini öğrenmeye, yaşamaya, yaşatmaya ve O’nun gösterdiği yoldan yürümeye çalışmalıyız. Cemaat olarak O’nun mirasını yani davasını korumak için her şeyimizi feda etmeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Rabbimizi razı etmek için, insanlarımıza, mustazaf halkımıza karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek için bunu yapacağız. İnsanlarımızın İslami ve insani haklarını elde etmek için, insanlarımızı selamete çıkarmak için bunu yapacağız inşaallah.
Bu vesileyle başta şehid aileleri, tutuklu ve tutuklu aileleri, muhacir ve muhacir aileleri olmak üzere tüm Müslüman halkımızın ve İslam ümmetinin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyor, bu mübarek günün tüm İslam âleminin selamet ve huzura kavuşmasına vesile olmasını Cenabı Allah (cc)’tan niyaz ediyorum. Rabbim Hac’a giden tüm Müslümanların ziyaretlerini, ibadetleri, dualarının ve tövbelerini kabul etsin.
Hakeza kurban kesenlerinde kurbanlarının Allah katında kabul edilmesini dilerim. Allah’a emanet olun, Allah yar ve yardımcınız olsun. Bizleri dualarınızdan eksik etmeyin.
Kardeşiniz Edip GÜMÜŞ"
(İLKHA / Hürseda Haber)