Alevi olmak
"...bölgenin tüm Sünni Arap iktidarları Esad’ın Aleviliğini bahane ederek Suriye üzerine çullanmıştı. Bu söyleme paralel olarak bölgenin yüzlerce sapkın din adamı fetva üzerine fetva vererek ‘Alevi ve Şiilerin katlinin vacip olduğunu’ savunmuşlardı. Bu fetvaların etkisiyle üç yüz bin ruh hastası, sapık ve katil dünyanın dört bir yanından gelerek Suriye’ye girdi ve IŞİD, NUSRA ve benzeri terör örgütlerine katıldı. On yılda Suriye’de 600 bin insan öldürüldü, 700 bin ev yıkıladı, binlerce kadına tecavüz edildi, kafalar kesildi ve insanlar canlı canlı yakıldı.
Gelelim en çarpıcı örneğe… 25 yıl Irak’ı yöneten Sünni Saddam kendisine direnen Şiileri, Kürtleri ve Sünnileri hedef almış ve yüz binlercesini öldürmüştü. Aynı Saddam ABD’nin tezgahı ve Körfez’in Sünni yönetimlerinin provokasyonu ile 1980’de Şii İran’a saldırmıştı. İki taraftan bir milyon Sünni ve Şii’nin öldüğü ve 8 yıl süren savaştan sonra Saddam bu kez kendisine yardım eden Sünni Kuveyt’i işgal etmişti..."
CHP lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün geceki videosu tek kelimeyle ve her anlamda ‘olağanüstü’.
Kılıçdaroğlu ‘Ben Aleviyim’ dedikten sonra bunun ne anlama geldiğini açıklayarak herkesi şaşırttı.
Üç gün önceki Kürtlerle ilgili videosundan sonra Kılıçdaroğlu bu son videosu ile iktidarı köşeye sıkıştırmayı sürdürüyor.
Kürtler ve Aleviler üzerinden saçma sapan söylem ve davranışlarıyla Kılıçdaroğlu’nu sıkıştırmanın planlarını yapan iktidar çaresizlik içinde toplumu başka alanlarda germenin yollarını aramaya çalışacaktır.
Kendi deyimiyle ‘Bay Kemal’in son iki videosu; Yavuz Selim’den bu yana farklı boyutlarıyla tartışılan ve zaman zaman kanlı biçimde kavgalara neden olan Kürtler ve Aleviler konusunu gündemden düşürecektir.
Kılıçdaroğlu belki bunun için liderleri Sünni olan 5 parti ile Millet İttifakı’nı kurmuş ve yine Sünni olan İmamoğlu ve Yavaş’ı kendine yardımcı seçmişti.
Yani yedi Sünni’ye karşı bir Alevi!
Matematik olarak değil ama toplumsal olarak adil bir denge.
Osmanlı’nın kuruluşundan bu yana 36 Sultan ve 12 Cumhurbaşkanına karşın, olursa bir Alevi Cumhurbaşkanı..
Bu da adil olur.
Peki AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve adamları ne yapmıştı?
Dolaylı ve dolaysız Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini ima ederek bir çok kez ona yüklenmiş ve toplumu birbirine düşman kılmaya çabalamışlardı.
Özellikle ‘Arap Baharı’ sürecinde.
Çünkü bölgenin tüm Sünni Arap iktidarları Esad’ın Aleviliğini bahane ederek Suriye üzerine çullanmıştı.
Bu söyleme paralel olarak bölgenin yüzlerce sapkın din adamı fetva üzerine fetva vererek ‘Alevi ve Şiilerin katlinin vacip olduğunu’ savunmuşlardı. Bu fetvaların etkisiyle üç yüz bin ruh hastası, sapık ve katil dünyanın dört bir yanından gelerek Suriye’ye girdi ve IŞİD, NUSRA ve benzeri terör örgütlerine katıldı. On yılda Suriye’de 600 bin insan öldürüldü, 700 bin ev yıkıladı, binlerce kadına tecavüz edildi, kafalar kesildi ve insanlar canlı canlı yakıldı.
Örneğin ‘En hakiki Sünni’ olduğunu söyleyen IŞİD’in yaktığı iki Türk askeri.
Libya’da durum çok daha ilginç.
10 yıldır orada çatışan tüm silahlı gruplar Sünni ve onlara destek veren Türkiye ile Arap ülkelerinin yönetimleri de Sünni. Üstelik Libya’da Kürt, Hıristiyan, Ezidi ya da farklı dinsel, etnik veya mezhepsel gruplar da yok ve hepsi Sünni Arap.
Bu coğrafyada emperyalizmin hizmetinde olmak işte böyle bir şey.
Oyuna gelenler; her nedense yalnızca Türkiye’de değil bu coğrafyanın her yerinde Sünnilerin, Alevilerin, Şiilerin, Türklerin, Arapların, Kürtlerin, Müslümanların, Hıristiyanların ve diğer tüm gruplara bağlı insanların ortak düşman emperyalistlere karşı birlikte mücadele ettiklerini unutur ve halkların bu gerçeği hatırlamasını istemezler.
İlginç bir örnek.
Aleviliği bahane edilerek ülkesi perişan edilen Cumhurbaşkanı Esad’ın eşi Esma Hanım Sünni ve biri kız üç çocuğu var.
Bu durumda çocuklardan acaba hangisi Alevi hangisi Sünni sayılacak!
Saçmalığın sınırı yok.
Kılıçdaroğlu’nun ‘Ben Alevi’yim’ videosu yalnızca Anadolu için değil Kerbela’dan bu yana coğrafyamızın en önemli ve ‘tarihsel’ söylemidir.
Zamanlaması da çok önemlidir çünkü coğrafyada herkes Şii İran’la Sünni Suudi Arabistan’ın barışmasını konuşuyor. Bir sorun çıkmaz ve bu süreç istenildiği şekilde devam ederse Hazreti Ali’den bu yana bu topraklarda inanılması güç gelişmeler yaşanıyor demektir.
Esad’ın Aleviliğini bahane ederek Suriye’ye çullanan bölgenin Sünni yönetimleri şimdi Esad’la barışmanın yollarını arıyor.
Halkının bir bölümü Şii olduğu için 2015’de Yemen’e saldıran Suudi Arabistan, BAE ve Körfez’in Sünni yönetimleri şimdi savaşı bitirmenin yollarını arıyorlar.
İsrail’i değil İsrail’in korkulu rüyası Lübnan’ın Şii Hizbullah’ını düşman belleyen bölgenin Sünni yönetimleri şimdi Lübnan sorununu çözmeye uğraşıyor.
Gelelim en çarpıcı örneğe…
25 yıl Irak’ı yöneten Sünni Saddam kendisine direnen Şiileri, Kürtleri ve Sünnileri hedef almış ve yüz binlercesini öldürmüştü. Aynı Saddam ABD’nin tezgahı ve Körfez’in Sünni yönetimlerinin provokasyonu ile 1980’de Şii İran’a saldırmıştı. İki taraftan bir milyon Sünni ve Şii’nin öldüğü ve 8 yıl süren savaştan sonra Saddam bu kez kendisine yardım eden Sünni Kuveyt’i işgal etmişti. Bölgenin diğer Sünni yönetimleri (Özal yönetiminde Türkiye dahil) Sünni Saddam’ı Kuveyt’ten çıkarmak için ABD’den yardım istedi.
O gün bugün bu coğrafya kendine gelemiyor çünkü sonrasında Afganistan 2001 ve Irak 20203’de işgal edildi, 2004’de ABD BOP’i ilan etti ve 2011’de Kanlı Arap Baharı başlatıldı.
Bölgenin Sünni iktidarları ABD ve Batılı emperyalistlerin emrinde bölgeyi perişan ettiler.
Hikaye bundan ibaret.
Söz konusu bu coğrafyada yaşayan bütün halkların dostluk ve kardeşliği için her türlü saçmalığa son vermenin zamanı gelmiştir.
Kılıçdaroğlu’nun ‘Aleviyim’ videosu önemli ve cesur bir başlangıçtır. (tele1)