Peygamber Sevdalıları ve Kutlu Doğum etkinlikleri
Bismillahirrahmanirrahim
“Muhakkak ki sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü ümit eden ve Allah’ı çokça zikreden kimseler için Allah’ın Resulünde güzel bir örnek vardır.” (Ahzab: 21)
Peygamber Sevdalıları, Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın örnek şahsiyetini öğrenmek, yaşamak, yaşatmak ve güzel ahlâkını anlatmak için her sene önceki senelerden daha görkemli etkinlikler yapmaktadır. Bu yıl yapılan muhtelif etkinlikler, Nisan Ayındaki Kutlu Doğum etkinlikleriyle doruğa ulaştı. Bu işte emeği geçen her bacı ve kardeşimizi tebrik ediyor, Rabbimiz tarafından büyük ecirlerle mükâfatlandırılmalarını niyaz ediyoruz.
Bu yıl ki Kutlu Doğum organizasyonları güvenlik sorunlarının gölgesinde geçmesine rağmen dostların gönüllerini ferahlatan nitelikteydi. Rabbimiz, gaybi yardımını Peygamber Sevdalılarının üzerinden eksik etmesin, onları her daim bu hayırlı faaliyetlerinde muvaffak kılsın.
Etkinliklerde genç, yaşlı, bacı ve kardeşlerimizin büyük bir özveriyle kapı kapı dolaşıp insanlarımızı bu büyük buluşmaya davet etmeleri, kitap dağıtmaları, insanların o alana taşınması için imkânların seferber edilmesi… takdire şayan idi. Bu cehd ve gayretlerin Rabbimiz katında makbuliyyet ile karşılanacağı ümidindeyiz.
Sadece bir günde birçok il ve ilçede 90 binden fazla kişinin katıldığı siyer sınavı ve yine bir gün içinde on iki şehirde büyük Kutlu Doğum organizasyonlarının gerçekleştirilmesi elbette iyi bir başarı örneğidir. Ancak sadece bu etkinlikleri düzenleyerek sorumluluğumuz bitmiyor. İslam aşkı ve Peygamber sevgisiyle meydanlara akın eden insanlarımızın dağıldıktan sonra –Allah korusun– başka şeytani yapılara ve organizasyonlara yönelmelerini engellememiz, bu insanlarımızın hayatın her alanında Müslümanların saflarında yer almaları için büyük bir gayret içine girmemiz gerekmektedir.
Bu etkinlikler hem yurt içinde hem yurt dışında çok sayıda Müslümanın Peygamber efendimize olan aşkını izhar etmesine vesile oldu. Rabbimiz, Peygamber Sevdalılarını, gayretli hizmetleri ile hem kendi coğrafyalarında hem ümmet nezdinde İslam ve Müslümanların hayrına olacak işlere ve hizmetlere yönelmeye hem de ihtilaflar içinde kendini kaybetmiş Müslümanlar arasında köprü görevi görmesine vesile kılacaktır inşallah.
İnsanlarımızın birçoğu her ne kadar harama bulaşmış, münkerat bataklığı içinde debeleniyor olsalar bile inanıyoruz ki onların gönüllerindeki iman nuru bütünüyle sökülüp atılamamıştır. İşte bizim en büyük kazancımız, bu iman nurunun gönüllerdeki varlığıdır. Yüzbinlerce insanımızın, –her an bir bomba patlayabilir tehlike ve endişesiyle beraber– sadece peygamber sevgisiyle meydanlara doğru sel gibi akmaları, kuşkusuz gönüllerin derinliklerinde saklı bulunan iman nurunun bir tecellisidir. İnşallah bu iman nuru alevlendirildikçe ve güçlü bir şekilde dışa doğru yansıması sağlandıkça, bu insanlarımız daha çok harekete geçecek ve imanın esasları etrafında saflarını güçlendireceklerdir.
Başta akrabalarımız olmak üzere ulaşabildiğimiz her insana gidip ziyaret etmeli, dar günlerinde yanı başlarında bulunmalı, İslam’a ve Müslümanlara hizmet edenlerin safına geçmeleri için mesaimizi harcayıp imkânlarımızı seferber etmeliyiz.
Küfrün ve tuğyanın köpük gibi olan varlığı hiçbir zaman kardeşlerimizin gözlerini korkutmamalıdır. Mutlak zaferin muttakiler için olduğu hakikati zihinlerde sürekli olarak canlı tutulmalıdır. İman, salih amel, takva ve ihsanla işlerimize sarılıp rıza–i ilahi yolunda ilerledikçe, küfrün barikatlarının devrildiği ve iman nurunun muhkem bir şekilde toplumu sardığını göreceğiz inşallah.
Peygamber sevdasının gönüllere ve günlük hayata yansıtılması için duası ile sözleri ile fiiliyatı ile maddiyatı ile herhangi bir şekilde katkı sunan tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun.
Dergimizin bu sayısı elinize geçtiğinde Ramazan Ayı’na girmiş olacağız inşallah. Önümüze sunulan bu ilahi sofradan en azami bir şekilde faydalanalım. Teravih namazlarını kılmak için düzenli olarak camiye gidelim, camide veya ailece her gün Kur’an–ı Kerim mukabelesinde bulunalım. Akraba, arkadaş, komşu ve dostlarımızı iftar yemeklerine davet edelim, onların davetlerine icabet edelim. İmkânımız varsa Ramazan’ın son on gününü itikâf ile geçirelim. Yani, ibadetlerimiz, dualarımız, okumalarımız, ziyaretlerimiz, infaklarımız daha güzel ve daha çok olsun. Tüm kardeşlerimizin bu mübarek ayı en faydalı bir şekilde değerlendirmelerini Rabbimizden diliyoruz.
Allah’a emanet olun.
Başyazı / İnzar Dergisi – Haziran 2016 (141. Sayı)