Sedat Yenigün Neden Şehit Edildi?
“Şehitlerimiz yolumuzun ışığı, gözümüzün nurudur”
Sedat ağabey tam da bu tanımlamanın karşılığıydı. 1950 yılında Erzincan’da doğmuş daha sonra İstanbul Fatih semtine yerleşmiş üniversite eğitiminden sonra edebiyat öğretmeni olarak yaşamını sürdürürken 5 Temmuz 1980 günü berber koltuğunda kahpece kafasına sıkılan bir kurşunla şehit edilmişti.
Sedat ağabeyi MTTB orta öğretim komitesi çalışmalarına katıldığım sırada tanımıştım. MTTB çatısı altında farklı görevlerde bulunmuş 1977 yılında bir gurup arkadaşıyla birlikte İKO(İstanbul kültür ocağını )kurmuştu. İKO nun kurucuları arasında Sami Şener, Hüseyin Öztürk,Yaşar Karayel,Hasan Güneş,Yusuf Balcı gibi isimler vardı. İKO nun kuruluşuyla birlikte aynı kadroyla birlikte İslami Hareket dergisini de çıkartmaya başladılar.
Sedat ağabey o günün şartlarında kendisini çok iyi yetiştirmiş donanımlı biriydi. O günlerde yazdığı makaleleri bu gün okusanız yeni yazılmış zannedersiniz. Merhum Cemil Meriç ağabeyin gözleri görmez olduğunda Sedat ağabey onun yanında ve adeta onun gözleri olmuştu.
Milli gazete,Milli gençlik,Hareket,Düşünce, Sur,Çatı, Sebil, Tevhid,Hicret ve İslami hareket’te yazıları Mehmet Mengüç müstear ismiyle yayımlandı.
Bizler rahmetli Metin Yüksel ile birlikte Fatih Akıncıları olarak faaliyet yaparken yine aynı semtte olan İKO ya gidip gelmeyi de ihmal etmezdik. Sedat ağabeyin sohbetlerine katılır, yazılarını okurduk. O zamanlar henüz 18-20 yaş aralığındaki benim gibi gençler için adeta bir mektep olmuştu. Şahsen benim düşünce dünyamı ve mücadele anlayışımı şekillendiren birkaç isimden biri olmuştur. Kısacası Sedat ağabey o günlerde İslamcı gençliğin Ali şeriati’si gibiydi.
Sedat ağabey Zeytinburnu İhsan Mermerci Lisesinde edebiyat öğretmeniyken istanbulun diğer liselerinde okuma imkanı bulamayan sürgün edilen Müslüman öğrencilerin sığındığı bir kaleydi.
Yaşının çok üstünde olgunluğa sahip takvayı, cesareti,ve bilgiyi tek bünyede barındıran ender insanlardan biriydi.
Sedat ağabeylerin kurduğu İKO teşkilatı yaptığı faaliyetler neticesinde kısa zamanda Türkiye genelinde Müslümanların ilgi odağı haline geldiği gibi, o zamanki sol,sağ çetelerin ve Kemalist rejiminde saldırı ve baskılarına maruz kalıyordu.
Bütün bu baskı ve saldırılara rağmen Sedat ağabey ve arkadaşları asla geri adım atmadı. Sedat ağabey bize bilgi ve birikimlerini aktarırken aynı zamanda bir baba ve ağabey şefkatiyle nasihatlarde de bulunurdu.
Aynı şehidimiz Metin yüksel gibi onunda etrafındaki insanları mıknatıs gibi kendine çeken bir tarafı vardı. Sedat ağabeyi tanıyanlar kolay kolay ondan kopamazlar ayrı duramazlardı.
Şimdi bu satırları yazarken Sedat ağabeyi anlatmanın ne kadar güç olduğunu onu anlatmakta kelimelerin kifayetsiz kaldığını farkettim.
Sedat ağabey yazıları ve yol göstericiliğiyle Müslüman gençleri millici ve muhafazakar çizgiden Ümmet , vahdet ve İslamcı çizgiye doğru çeken ve onların düşünce dünyasını nakış,nakış işleyen bir özelliğe sahipti.
İslam ümmetinin pek çok önemli mücadele, ilim adamı ve yazarlarının isimlerini bizler ilk ondan duyduk. Hasan el Benna, Ali Şeriati,Seyid Kutup, Muhammed Kutup,Mevdudi,Muhammed Hamidullah,Malik bin nebi gibi isimleri ondan öğrendik.
Sedat ağabeyin şehadeti basit bir siyasi cinayet olma ötesinde bizzat CİA ve Amerika operasyonuydu, 5 temmuz 1980 günü şehit edilen Sedat ağabey 12 Eylül 1980 askeri darbesinin öncesinde etkisiz hale getirilecek önemli isimlerden biriydi. 23 şubat 1979 da Metin Yüksel yine aynı güçlerin tetikçileri tarafından şehit edilmiş ve ardından Sedat ağabey aynı şekilde şehit edilmişti.
Tek yol İslam çizgisinde yarım asır kitabımın 2. Baskısında ifade ettiğim gibi o zamanki ülkü ocakları genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu yıllar sonra iki ayrı yerde şahitliklerine itimat ettiğimiz iki kardeşimize Metin Yüksel olayının bir CİA operasyonu olduğu ve kendilerinin ne yazık ki bu olayda kullanıldığını ifade etmiş.
Sedat ağabeyi şehit eden merminin çıktığı silah yine bu sağ teşkilat adına hareket eden bir şahısta bulunmuş, Sedat ağabeyi kendisinin vurmadığını,olaydan haberdar olmadığını, silahın teşkilatı tarafından kendisine verildiğini ifadesinde beyan etmişti.
Sedat Yenigün ve Metin Yüksel Türkiye İslami hareketinin iki önemli ismi. Biri düşünce ; Diğeri eylem ve mücadele planında yeri doldurulamayacak iki isim böylece CİA ve onun taşeron tetikçileri tarafından ortadan kaldırılmış oldu.
Merhum cemil Meriç Sedat ağabey şehit edildiğinde İslami hareket dergisinde Sedat ağabeyi şöyle tarif ediyordu
“ Şuurdu Sedat ,samimiyet idi, imandı anlamıştı ki babil kulesine dönen bu ülkenin ana davası ,dürüst insanlar arasında bir dil meydana getirmektir.
Keşmekeşlik önce kelimeler dünyasında yok edilmelidir.
Sedat konuşmayı unutan zavallı çağdaşlarına dillerini öğretmeye çalıştı, dillerini yani mukaddeslerini,haysiyetlerini ve insanlıklarını.
Coşkun bir gönüldü Sedat ,zulmün kılıcını kanının ateşinde eritecek kadar coşkun bir gönül.
İsa peygamber zamanında yaşasa havari olurdu, Asr ı saadet’te bir sahabe. Konuştuğu gibi düşündü,düşündüğü gibi konuştu, sevgi idi ihlas idi.
Asırlardan beri hasretini çektiğimiz yiğit, pervasız içi ve dışı bir münevver.
Çevresini ışığa boğmak için alev,alev yandı.
Sedatlara acınmaz imrenilir.
Veyl kendi beynini ,kendi gönlünü parçalayan ,çılgın ,gafil ve şuursuz insanlara.”
Sedat ağabey daha güzel anlatılamazdı merhum Cemil Meriçe de selam olsun.
Gidenlerimizin gidişine ağlamak yerine, yerlerini dolduracak nesiller yetiştirme umudu ve duasıyla. Vesselam.
Akıncılar Hareketi Genel Başkanı Mehmet Şahin
(İslamianaliz)