Her Şey Yolunda mı?
Evet, her şey yolunda. Tam da beklediğimiz gibi. Çağın Firavunu saltanatının devamı için tehdit gördüğü direnişin doğmamış bebeklerini dahi katlediyor. Tam da selefi Nemrut’un izinden gidiyor. O da bir İbrahim doğacak korkusu ile erkek bebeklerin katlini emretmişti. Siyonist rejim bir tık ileri giderek kız çocuklarını da öldürüyor.
İnsanlık vicdanı bu merhametsizlik acımasızlık karşısında şaşkınlık içinde. Ama şaşılacak bir durum yok. Çünkü bunlar masum peygamberlerini en acımasız yöntemlerle katledenlerin çocukları. Asıl şaşılacak şey bu peygamber katillerinde insaf ve merhamet kırıntılarının görülmesi olacaktır.
İnsanlık tarihi bu alçak maymundan gelen neslin azgınlıkları ile doludur. Çoğu zaman Kahhar olan rabbimiz kendi yanından gönderdiği kuraklık, kıtlık, tufan, çekirge, haşere, kurbağalar ve kan gibi belalarla onları terbiye etmiş ancak bu nankör kavim bir afetten kurtulur kurtulmaz gücü eline geçirdiğinde tekrar azgınlığını sürdürmüştür.
İnsanlık katili bu azgın topluluk tarihte ilk kez Babil hükümdarı Nabukadnezar tarafından Kudüs’ten çıkartılmıştır. Babil sürgünü ile Filistin topraklarından bir tek azgın Yahudi bırakılmamış M.Ö. 586 da şehirleri ve mabetleri yakılarak onlar için yaşanmaz hale getirilmiştir. Tarihte bu olaya birinci yıkım denilmektedir.
Roma İmparatoru Hadrian M.S. 135'te Yahudiler için büyük sürgün kararını çıkarmıştır. Bir arada bulunan İsrail oğullarının kendilerine ve çevrelerine huzur vermediğine kanaat getirilerek dünyanın dört bir yanına dağıtılmasına karar vermiştir. Yahudiler kendileri için bu felaketi ikinci yıkım olarak kabul ederler.
Kudüs Hristiyanlar tarafından Hz. Ömer’e sulh yolu ile teslim edilirken teslim şartlarından biri de Yahudilerin asla Kudüs’e sokulmaması idi. Hz. Ömer bu şartı kabul etmiş ve “yurtlarına Yahudiler iskân olunmayacaktır” hükmünü emannamesine yazmıştır. İslam tarihinde Yahudilerin tekrar Kudüs ve Filistin topraklarına girmelerine izin veren sultan Selahaddini Eyyubidir. Bu nedenle Yahudilerin en azgınları dahi Selahaddin’i sever O’nu saygı ve minnetle anarlar.
İhaneti karakter haline getiren Siyonistler kendilerine kucak açan Osmanlıyı yıkmış, Selahaddin’in emaneti Kudüs’ü müminlere zindan ve çilehaneye çevirmiş akıl almaz katliamlar yapmışlardır.
Aksa Tufanı ile Müslümanlara karşı soykırım başlatan Siyonistler bu kez sert kaya çarpmış, azgınlıkları bu kez onların kesin ve kalıcı olarak sonlarına yaklaştırmıştır.
Halen devam etmekte olan savaşla Direniş ve Hizbullah’ın eliyle üçüncü yıkım gerçekleşecek ve tüm Siyonistler yok edilecektir. 2006 Temmuz savaşında üçüncü yıkımın Seyyid Hasan Nasrallah eliyle gerçekleşeceği kanaati İsrail’de yaygın hale gelmiştir.
Konuya ilişkin Üçüncü Yıkım belgeseli bu konuyu işleyen dört bölümlük güzel bir çalışma. http://www.yenikaynak.com/ucuncu-yikim.html (Emin Güneş - İslamianaliz)