İşçinin, İşverene Karşı Görev ve Sorumlulukları
Hatırlanacağı üzere bir önceki yazımda islam’da işçi hakları ve işverenin işçiye karşı görev ve sorumlulukları konusunu ele almıştım. Bugün de işçi kardeşlerimizin iş verene karşı görev ve sorumluluklarını ela almayı uygun gördüm.
Müslüman birer fert olarak rabbimize karşı görevlerimiz olduğu gibi birbirimize karşı da kardeşlik, komşuluk, akrabalık, işçi, işveren vesaire münasebetlerden doğan görev ve sorumluluklarımız vardır. Bu görev ve sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz oranda dünya ve ahret huzurunu temin edebiliriz.Dolayısıyla bir işçi çalıştığı işyerinde iş sahibine karşı dürüst olmak zorundadır.Zira dürüst olmak mümin olmanın gereğidir.
İŞÇİNİN GÖREVLERİ:
1-İşçi üstlendiği işi bizzat kendi yamakla mükelleftir. iş anlaşmasında böyle anlaşmış ise veya örf bunu gerektiriyorsa işçi iş verenden izinsiz bu işi başkasına yaptıramaz.
2-işçi mesai saatleri içerisinde düzenli bir şekilde çalışmak zorundadır. başında patronu veya görevlendirdiği bir başkası bulunmasa bile disiplinli çalışmalı. çünkü kimse yoksa da Allah onu görüyor. neticede her birimiz bütün hal hareketlerimizden Allaha hesap vereceğimizi unutmamalıyız. aksi takdirde aldığımız ücreti hak etmeden alıp kendimize çoluk çocuğumuza haram bir şekilde yedirmiş oluruz. Bu da hem rabbimize hem ailemize hem de bize iş imkanı verene karı hıyanet etmiş oluruz.eğer işçinin tembelliğinden iş veren zarar ederse bu zarar işçiden tazmin edilir.oysa günümüz şartlarında işçi kardeşlerimizin her fırsatta işten kayırma yoluna gittiğini hepimiz iyi biliriz.bunu yaparken de” emeğimin karşılığını alamıyorum” bahanesine sarılıyor.
3-işi sağlam ve iyi yapmak. işçi yaptığı işi en iyi şekilde yapmakla mükelleftir. Bütün işlerin Allah tarafından görüldüğünü melekler tarafından kayıt altına alındığını ve bir gün yaptıklarının hesabını Allaha vereceğini hesaba katarak işinden sahtekarlık yapmamalı. Nitekim ayeti kerimede bu hakikat şu şekilde zikir ediliyor: 10- Oysa muhakkak sizin üzerinizde elbette (yaptığınız ve konuştuğunuz her şeyi gözeten) bekçiler bulunmaktadır;
11- (Katımızda) pek değerliler ve (işlediklerinizi) yazıcılar ki;
12- (büyük küçük hayır ve şey) yapmakta olduğunuz şeyleri(n hepsini) bilmektedirler(!infitar 10-11-12)
Aynı şekilde peygamber efendimiz de şöyle buyuruyor:”Biriniz bir işi yapınca onu en sağlam ve en iyi bir şekilde yapması, Allahın sevdiği ve istediği bir davranıştır.”Bu ayet ve hadisi şerifler işi tam ve sağlam yapmayı teşvik eden naslar olduğu gibi, bunun yanında işi baştan savmayı ve bile bile işi çürük ve eksik yapmayı tenkit eden ve Müslümanları bundan men eden naslar da mevcuttur. işte ayeti kerime.”kendilerine hainlik edenlerden yana uğraşmaya kalkma. Allah hainlikte direnen suçluyu sevmez.(nisa-10)
Peygamber efendimiz de hadisi şerifinde”Bizi aldatan, bize hile yapan bizden değildir.”(Müslim)
4-işçi, işini, iş yerindeki malzemeyi emanet bilecek. Emanete hıyanetin münafıklığın alameti olduğunu unutmayacaktır. Aynı şekilde kendisini işin gerçek sahibi olarak düşünüp bu şuurla işine sahip çıkacaktır. zira kendisi de o işten Rızıklanmaktadır.bu şekilde davrandığı takdirde hem işverenin hem de Allahın katında değer kazanacaktır. Zira peygamberimiz şöyle buyuruyor:”gönül hoşluğu ile görevini yerine getiren veznedar, Allah rızası için sadaka verenlerin ecrini alır.” (buhari)
“işçi işverenin malının çobanıdır ve bundan sorumludur.”(buhari)
İşte İslam dininin işçi işveren münasebetlerine verdiği önemin kısa bir izahatı. Netice itibari ile hayatın her alanında olduğu gibi bu konuda da İslam dininin prensipleri tatbik edilmiş olsaydı bugün yaşanan sıkıntıların binde biri olmazdı. rabbim zenginlerimizi adil, cömert ve elinin altındaki malı ve de işçiyi bir imtihan vesilesi bilen ve ona göre davrananlardan eylesin aynı şekilde fakirlerimizi haline sabır eden isyan etmeyen ve yaptığı işi kendi işi bilip hıyanet etmeyen dürüst kimselerden eylesin AMİN.
(Batman Rehber)