'Müslümanlar arasındaki bölünmenin dini değil siyasi kökleri vardır'
Profesör Amir Hussain, Müslümanlar arasındaki ayrılıkların dinde değil siyasette yattığını belirterek ‘’Hiçbir şey insanları ibadet etme konusunda ayırmamalıdır, ancak bir grub karşı ayrımcılık yapılmasının genellikle siyasi nedenleri vardır’’ dedi.
İslam ümmetinin birliği, günümüzde ve özellikle dünyada İslamofobi ve İslam karşıtlığının artması nedeniyle bunun değeri ve önemi giderek daha fazla ortaya çıkan konulardan biridir. Müslümanlar arasında İslami birlik ve ittihad, Müslümanların tarihsel ve teolojik farklılıklarına bakılmaksızın, Müslümanlar arasında daha büyük bir birliğe yol açan ortak noktalara odaklanmaları anlamına gelir.
Ancak bu amaca ulaşmak, siyaset ve ekonomi gibi sorunlar nedeniyle hala mümkün görünmemekte, öte yandan İslam'ın farklı mezhepleri arasındaki aşırılık, Müslümanlar arasında bölünmenin birliğin ötesine geçmesine neden olmuştur.
Ne yazık ki, bu bölünmeler ve farklılıklar çoğu İslam ülkesinde var ve toplumların kültürel olarak gelişmemiş olmasının nedenlerinden biri de bu farklılıklar gibi görünüyor ve bazen medya ortamının yardımıyla insanlar ve topluluklar arasında yoğun çatışmalara yol açıyor.
Bir ilahiyatçı ve İslam araştırmaları uzmanı olan Profesör Amir Hussain, İslam ümmetinin ayrılığına yol açan farklılıkların siyasi meselelerden kaynaklandığına inananlar arasında yer alıyor.
Hussain, 2020 yılında Amerikan Din Akademisi Başkan Yardımcısı seçildi ve Oxford University Press'e önemli katkılarda bulundu. Halen Los Angeles'taki Loyola Mary Mount Üniversitesi'nde İlahiyat Bölümü başkanıdır.
Profesör Hussain, İslam ülkelerindeki ayrılıkçılığın kökenleri , Şiiler ile Sünniler arasındaki farklılıklarla ilgili bir soruya yanıt olarak, bu eylemlerde siyasi konulara değinerek şöyle söyledi: Müslümanlar arasındaki bölünmenin dinde değil, siyasette ve iktidarda olduğuna inanıyorum. Tek bir Allah'a ibadet etme konusunda insanları hiçbir şey ayırmamalıdır, ancak bir gruba baskı yapmak veya diğerine karşı ayrımcılık yapmak için genellikle siyasi nedenler vardır. Hepimiz Allah'a itaat ederiz ve Hz.Muhammed'i severiz. Peygamber (s.a.v)'in ailesine de çok önem veriyoruz.
Bazılarının İslam ülkelerindeki siyasi grupların siyasi hedeflerini ilerletmek için Şiiler ve Sünniler arasındaki ayrımları kullandığına inandıkları bir soruya yanıt olarak Loyola Üniversitesi profesörü Mary Montt bunu doğruluyarak ‘’ Bence bu doğru görüş. Bu hedefler (Şii ve Sünniler arasındaki ayrılık) siyasidir ve genişlemektedir.’’ dedi.
Loyola Üniversitesi profesörü Ülkesindeki Şii-Sünni ilişkisiyle ilgili olarak, Sünniler ve Şiiler arasında iyi bir ilişkinin olduğu Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşadığını bunun bir kısmının da azınlıkta olmaktan kaynaklandığını ifade etti.
İslami konularda uzman şöyle devam etti: Bunun bir kısmı, diğer ülkelerde gördüğümüz şiddetin bunun doğru bir yol olmadığını gösterdiği algısından kaynaklanıyor. Şii ve Sünni liderler burada ABD'de yakın bir şekilde birlikte çalıştılar. Bence bu durumda ilk sorunun anahtarı birbirimizi tanımak, saygı duymak ve birlikte çalışmak. Hepimiz Allah’a boyun eğiyoruz, herhangi bir siyasi ideolojiye değil.
Son olarak Hussain, İran İslam Cumhuriyeti'nin ev sahipliğinde İslam Birliği Konferansı'nın 5.'sinin düzenlenmesini överek bu zirvenin düzenlenmesini değerli bir çalışma olarak değerlendirdi. (İqna)